LGS sonuçları açıklandı. 342 bin kontenjan boş kalırken 91
bin aday herhangi bir yere yerleşememiş. MEB, öğrenci istediği okulda okusun
diye adrese dayalı okulların kontenjanını yüksek tuttu, hatta çoğu
okulları ikili öğretime geçirdi. Ama açıklanan istatistiklere göre öğrenci, “Bazı
okul türlerini tercih etmektense herhangi bir okula yerleşmem olur biter” diye
düşünmüş anlaşılan. Nakil döneminde ne kadar öğrenci yerleşir, bunun bilgisini
de nakil dönemi sona erince öğreniriz.
Genelde kontenjanı boş kalan okullar eski adıyla EML, TML
ve İHL'ler görünüyor. Bu okul türlerinin ya sayısı çok, ya kontenjanları fazla,
ya da fazla talep yok. Gerekçe hangisi olursa olsun, sonuçta bu okullar
kontenjanlarını dolduramadı.
Pekiyi bundan sonra ne olacak? MEB nasıl bir yol haritası
izleyecek? Zira yerleşemeyen öğrenciler var. Bu öğrenciler boş kalan
kontenjanları tercih etmezse ne yapacak? Çünkü MEB, kimse istemediği okulda
okumayacak demişti. Öğrenci öğrenimine açıktan devam etmek istemezse MEB, nasıl
bir çözüm bulacak? Üstelik lise zorunlu eğitim kapsamında. MEB, kara kara
düşünmeyip de ne yapsın şimdi? Haydi herkesi ikna etti yerleştirdi diyelim.
İkili öğretimi nereye koyacak? Çünkü talebin fazla olduğu okulların çoğuna
ikili öğretime geçme zorunluluğu getirdi. Haftalık ders yükünü azaltmadan ikili
öğretimin içinden nasıl çıkacak? Çünkü liselerin çoğunda ders yükü 40 saattir.
MEB bu işin içinden nasıl çıkar, insanları nasıl memnun
eder bilemem. Ama işi zor görünüyor. Çünkü içinden çıkılmaz bir hal var orta
yerde. Yeni Bakan öyle bir çözüm bulmalı ki herkes memnun olsun. Şayet
paydaşları memnun edemezse “Bugün iyi ki geldi, isabet oldu” denen Bakan, yarın
istenmeyen kişi ilan edilebilir. Normalde yeni Bakanın bugünkü tıkanmışlıkta
payı yok. Ama icranın başında şimdi o var.
Aslında içinden çıkılmaz görünen bu denklemden MEB, zorunlu
lise eğitimini kaldırarak işin içinden çıkabilir. Denebilir ki zorunlu eğitim
kanunla düzenlendi, buradan geriye dönüş olmaz. O zaman lise zorunlu eğitime
bir esneklik getirilebilir. Nasıl mı? Lise, zorunlu eğitim olmaya yine devam
etsin. Ama bunun için bazı kriterler konabilir. Mesela 6.7.8.sınıf ortalaması
50-55 puanın altında kalan öğrenci LGS sınavına müracaat edemez ve lise
öğrenimine açıktan devam eder kuralı getirilebilir. Bu vb. alınacak tedbir
MEB'in elini rahatlatacaktır. MEB herkese okul bulmak zorunda kalmayacaktır.
Yine MEB bina ve derslik yönünden rahatlayacaktır. Açık liseye devam edenlerin
çoğu bir meslek öğrenmek için bir arayışa girecektir. Bu sistemin oturması için
ortaokul seviyesindeki öğrencilere hakkaniyet ölçüsünde bir not kriteri
getirilmeli, öğretmen bol keseden not verme yoluna gitmemelidir. Öğrenciye hak
ettiğinden fazla not verilmesinin önüne geçmek için 6.7.8 sınıfta sınavlar merkezi yapılabilir.
Burada amacım öğrenciye acımasız davranılsın değildir.
Okuyacak ve okuyamayacak öğrencinin ortaokul seviyesindeyken netleşmesidir.
Demir tavında dövülür misali ortaokul seviyesindeyken öğrenci, veli başının
çaresine bakacaktır. Zorlamayla liseyi veya üniversiteyi bitiren bir öğrenci
için yeni bir yol haritası belirlenemez. Bugün lise veya üniversiteyi bitirip
istihdam alanı olmadığı için kara kara düşünen insanımızın sayısı azımsanamayacak
kadar çoktur. Herkesi okutacağız, herkes liseyi-üniversiteyi bitirecek,
ülkemizin okur-yazar oranı artacak, tahsilli insan sayımız artacak hülyasını
bırakmanın zamanı geldi geçiyor. Daha fazla zaman kaybetmeden devletin ve
MEB'in herkesi -örgün- okutacağız inadını bırakması lazım.
* 02/08/2018 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 02/08/2018 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.