5 Haziran 2018 Salı

Bir Okul Düşünün ki...

Bir okul düşünün ki öğretmen,
-Sınavını yapacağı dersin fotokopi kağıdını kendisi temin etsin ve kendi parasıyla fotokopi ettirsin. Fotokopi ve kağıt parasını ya kendi cebinden karşılasın, ya da dilenciye verilir gibi öğrencisinden bozuk para toplasın. Onu da alabilirse...
-Sınıf tahtasında kullanabileceği kalemi kendi temin etsin.
-Sınava girmeyen öğrenciyi kendisi bulsun.
-Devam etmeyen öğrenciyi kendisi arasın.
-Sınıfta sorun olan öğrenciyle arasındaki sorunu kendisi çözsün.
-Ara dersten kaçan, duvardan atlayan öğrenciyi okul idaresine bildirsin. Kaçan öğrenciye okul ertesi günü hesap sormasın.
-Derse öğretmenden sonra giren öğrenciyi idareciye söylediği zaman "Öğrenci haklı, on dakikalık teneffüs öğrenciye yetmiyor" cevabı alsın.
-Okulun yapacağı herhangi bir etkinlik, kazanım değerlendirmeyi öğrenciden öğrensin.
-Sportif faaliyet eğitim ve öğretimden daha önemli olsun.
-Öğretmen kendi sınıf toplantısını kendisi duyursun, kendisi yapsın.
-İdareci, sürekli devamsızlık yapan öğrenciyi sınıf öğretmeninden sorsun.
-Öğretmen öğrenciyle sorun yaşadığında sorununu kendisi çözsün; okulu, ben ne yapayım, desin.

Ne güzel değil mi böyle okul yönetmeye?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder