Bir laiklik furyasıdır gidiyor; kalsın mı, kalksın mı diye. Yeter ki kuyuya biri taş atsın, tüm milletçe peşindeyiz o taşın. Hemen cepheler yerlerini aldı. Cephenin biri laikliğin faziletlerinden bahsede dursun, diğer cephe ise laikliğin bu ülkeye ve bu ülke insanına ne kadar zarar verdiğini söylemeye devam etsin. Yine her zaman ki gibi hiçbir konu bizde soğukkanlı tartışılmaz. Ülke olarak her konuyu bitirdik laikliği tartışıyoruz. Kalsa ne olur, gitse ne olur; artısı nedir, eksisi nedir üzerine konuşulmaz bizde. Birileri laiklik elden gidiyor nakaratını ağızlarına aldı bile. Osmanlı’nın son dönemlerinde de “Şeriat elden gidiyor” deniyordu. Daha düne kadar bu ülkede dindar-mütedeyyin insanların yaptığı her şey laikliğe aykırı idi. Kamusal alanlarımız belli giyim-kuşamlara kapatılmıştı, ikna odaları kurulmuştu, kürsülere çıkartılmamıştı birinciler, ödülleri verilmemişti dereceye girenlerin. Bir zamanlar 163.maddemiz vardı her tarafa çekilebilen. Yeter ki gücü elinde bulunduran