Bir konunun daha iyi anlaşılması ve akıllarda kalması için hayatın içinde bazen fıkraya, hikaye/kıssaya, mesele ve temsile başvurulur. Anlatımlarda ibret alsınlar diye Kur’an da çoğu zaman kıssalara yer verir. Bu yol ile kıssadan hisse almak murat edilir. Çünkü kıssalar taşı gediğine koyar ve anlatımlarda fazla söze hacet kalmaz. İmamı Gazali de temsili bir hikayeye yer verir. Birlikte okuyalım: “Bir ağanın bir çiftliği varmış. Çiftlikte de bol sayıda maraba. Ağa ve marabalar, çoluk çocuk beraberce burada yaşıyorlarmış. Ağa, çok iyi bir insanmış. Çiftlikteki herkes, onu çok severmiş. Bir gün ağa, kâhyayı çağırmış ve demiş ki: Ben bir sefere çıkacağım. Döner miyim, dönmez miyim; dönersem ne zaman dönerim bilmiyorum. Bu çiftliğin işlerinin nasıl yürüyeceğine dair bir talimatname yazdım. Her sabah kahvaltıda, vekilim olarak benim yerime sen oturacaksın ve bu talimatnameyi marabalara okuyacaksın, öylece işlerine başlayacaklar. Dönersem bu çiftliği aynen böyle bulmak istiyorum. Gece