Gelelim günümüze… Günümüzde kadın da evin geçimini sağlamada, anne babaya
bakmada erkek kadar sorumluluk üstlenmiş durumda. Yani sosyal yapı değişmiştir.
Bu durumda miras paylaşımı nasıl yapılacaktır? Erkek ve kadın hakkında
Kur’an’ın öngördüğü 2’ye 1 oranı aynen korunmalı mı yoksa Türk Medeni kanununun
öngördüğü şekilde eşit mi olmalı? Bu konu tartışılmalı diye düşünüyorum.
Burada Kur’an’ın öngördüğü ve “bunlar Allah’ın sınırlarıdır” dediği
oranları değiştirelim iddiam yok. Bu benim ne hakkım ne de haddim. Şu da bir
gerçek ki 2’ye 1 oranındaki paylaşım da dindar ve mütedeyyin ailelerin çoğunda
uygulanmıyor. Bugün çoğunluk Medeni Kanunun oranını esas almaktadır. Bu durumda
ne yapılmalı? “Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişebileceğini” söyleyen
Mecelle kaidesi burada uygulanamaz mı? Çünkü bugünkü toplum yapısı Kur’an’ın
indiği toplumdan çok uzaktır. Kur’an, o günün toplum yapısına ve aldıkları
sorumluluğa paralel olarak Nisa 11 ve 12’de bir paylaşım yapmış olamaz mı?
Günümüz için uygulanabilecek şekilde Nisa 7.ayet baz esas alınamaz mı? Bu
ayette biliyorsunuz, Allah bir orandan bahsetmemektedir: “kadın ve erkek az
veya çok bir pay almalıdır” buyurur. Günümüzde bu ayeti esas alırsak mirastan
pay alacak aile fertlerinin üstlendiği sorumluluk gözetilerek yeni bir paylaşım
öngörülemez mi? Çünkü şartlar ve sorumluluklar değişmiştir.
Türk Medeni Kanununun öngördüğü miras paylaşımı adaleti değil, eşitliği
esas almaktadır. Mirastan pay alacak kardeşlerin hepsi aynı oranda sorumluluğu
üstlenmişse bu eşit paylaşım adil görülebilir. Yalnız kardeşlerin hepsinin aynı
oranda sorumluluk aldığını söylemek zor. Buradan hareketle bu paylaşımın,
içinde çok hakkaniyet barındırdığını düşünmüyorum.
Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım: İki erkek kardeşten biri okumuş, devlet
memuru olmuş, Türkiye’nin değişik yerlerinde vazife yapıyor. Diğer erkek kardeş
ise anne babasının yanında onlara bakıyor, ailenin işini yürütüyor ve
büyütüyor. Hastalık ve sağlığında, iyi ve kötü gününde ailenin yanında. Aileden
biri öldüğünde memur kardeş “Miras hak. Ben mirastaki payımı almaya geldim ve
eşit paylaşacağız” derse bu paylaşım ne derece doğru olur? Görüldüğü gibi
Medeni Kanunun miras paylaşımı da tartışmaya açık.
Sonuç olarak, hem Medeni Kanuna göre hem İslam Dinine göre miras haktır. Bu
hak -ister erkek ister kadın olsun- vereselerin, aile içinde aldıkları
sorumluluğa göre olmalı ve oranlar da farklı olmalı. Buna hak ediş diyebiliriz.
Hak ediş, haktan ayrıdır. Hak, doğuştan gelen bir hak iken hak ediş, üstlendiği
sorumluluğa göre elde edilen bir haktır. Benim bu anlayışıma göre aile içinde
kadın-erkek, kadın-kadın, erkek-erkek üstlendikleri sorumluluğa göre mirastan
pay alabilmelidir. Hepsi aynı oranda sorumluluk almışsa eşit almalılar. Eğer
kız kardeş anne ve babaya bakma konusunda erkek kardeşlerinden daha fazla
sorumluluk almışsa mirastan daha fazla pay alabilmelidir. Erkek kardeş, diğer
erkek kardeşlerine veya kız kardeşlerine oranla daha fazla sorumluluk almışsa
hepsinden fazla pay almalıdır.
Yazımı uzattım, farkındayım. Umarım meramımı anlatabilmişimdir. Yazıma son
verirken şunu da söylemek isterim. Getirdiğim öneriler benim doğru kabul
ettiğim ve son kararım değil. Doğrusunu Allah bilir. Bu hususta, bu konunun
uzmanlarının söyleyecekleri sözler ve getirecekleri eleştiriler ufkumuzu
açacaktır.
*22/01/2021 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder