—Üstat! Milli Piyango bileti sana çıkarsa ne yapardın? —Neler yapmam ki! —Mesela? —Atımı-avradımı, evimi-barkımı, eşimi-dostumu, yöremi değiştirirdim hemen. —Haydi diğerlerini anladım. Avradı da mı değiştireceksin? —Lafın gelişi söyledim. Yine de hanım duymasın. Bir aile faciası yaşamayayım. Evlilik bu, şakaya gelmez. —Ama değiştirenler var. —Değiştiren değiştirir. Ne oldum delisi olsalar gerek. —Başka ne yaparsın? Çünkü çıkacak para bitecek gibi değil. —Hepsini aynı anda harcayacak değilim ya. Ama yediğim önümde, yemediğim arkamda olur. Nerede akşam; orada sabahlarım. Durmadan gezer, tozar, turlara çıkarım. Birinci sınıf lokantalarda yer, beş yıldızlı otellerin kral dairesinde kalırım. Tüm bunları yaparken önümde en büyük engelim resmi görevim olacaktır. Bunu da çözerim. —Nasıl çözeceksin? —İstifa ederim, hatta gitmem, müstafi durumuna düşerim. Ne işim var artık benim memurlukta? Zaten ihtiyacım da kalmayacak. Çünkü para çok nasılsa. Beni bir ömür yaşatır. Har