İki yıl önce tanıdım kendisini. Çok insan tipi gördüm,
böylesine ilk defa rastladım. İlgi, alaka,
çalışmasını gördükçe olamaz böyle biri dedim zaman zaman. Ne zamana kadar devam
edecek bu adamın bu hali dedim.
Hiç işini aksattığını,
işini yaparken gelişigüzel yaptığını, güler yüzünü eksik ettiğini,
sızlandığını, başkasının dedikodusunu yaptığını, şımardığını görmedim. Yaptığının
en iyisini yapar gördüm hep. Bir işi bitirir bitirmez dur-durak demeden bir
başka işe koyulması, işini yaparken de çevresindeki insanlara ilgi ve alakasını
göstermeye devam etmesi nasıl bir insan evladıyla karşı karşıya olduğunuza
hayret eder, çalışma şevkine hayran kalırsınız.
On parmağında on
marifet olan bu kişinin hiç mi derdi yok, hiç mi ihtiyacı yok. Hoşuna gitmeyen
bir şeyle karşılaşmaması mümkün mü? İnsan olup da gündelik hayatta sorunu
olmayan olur mu? Bu da insan; tıpkı benim gibi fizîken aynı uzuvları taşıyor. İçinde
ne sıkıntısı ve derdi olursa olsun derdini içine atarak kendisini işine verip ha
bire çalışan, hayata ve insanlara bu derece olumlu bir gözle bakan böyle birini
bu güne kadar ne duydum, ne de gördüm. İş, ondaysa asla gözün arkada kalmaz,
kendine güvenmez, ona güvenirsin. Ben bu işten anlamam demez. Çalıştığım okula
Allah’ın bir lütfu olsa gerek. Baktıkça gıpta ettiğim bu kişi, sinir uçları
alınmış ya da günlük ilaç kullanan biri mi diye düşünmedim değil. Zaman zaman
gıyabında konuşurken acaba insan suretinde görünen bir melek mi demekten de
kendimi alamadım.
Duruşu, oturuşu, davranışı,
görgüsü, nezaketi, beyefendi duruşu itibariyle tam bir hizmet adamı. Çayda o
var, temizlikte o var, karşılamada o var. İnsana ihtiyaç olan her yerde. İşin
garibi yaptığı iş, diğer devlet memurlarında olduğu gibi garantili bir iş
değil. Çalışırken “Millet kadroya geçti, ben ne olacağım, yarınım yok, keşke
benim de bir garantili işim olsa” dediğini görmedim. Bugün işim var, yarına
Allah kerim!” düşüncesi içerisinde hareket ettiğini gördükçe şu adamdaki
tevekkül, şu adamdaki güler yüz, şu adamdaki ilgi-alaka, şu adamdaki çalışma
şevki bende de olsa keşke dedim çoğu zaman. Kendisini her gördükçe pozitif
enerji aldım. Öyle zannediyorum, benim aldığımı bu pozitif enerjiyi onu gören
herkes almakta.
İçinizden “Bu adam
kadrolu değil, bir de kadrolu olunca onun durumunu gör” dediğinizi duyar
gibiyim. Doğru, bu arkadaş kadrolu değil. Kadrolu olsa değişir mi? Örnekleri
çok. Fakat bu başka biri. Allah vergisi. Kadroya da geçse, makam ve mevki sahibi
de olsa beyefendi kişiliğinden, iş ahlakından hiçbir şey kaybetmez. Kendime
garanti vermem, bu adama garanti olurum.
Yediği-içtiği helal
olan böylelerinin sayısını Allah, toplumun her kesiminde bolca versin. Versin ki
sızlanan, kaçak güreşen bizlere örnek olsun. Allah ondan ve onun gibilerinden razı olsun! Bu tiplerin ne derdi varsa gidersin, ne muratları varsa versin Rabbim! 14/03/2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder