23 Kasım 2016 Çarşamba

Her boş geçen ders boş değildir...


Devlet kurumlarında çalışan bir görevli işine gelmediği zaman ne yapılır? Hiç düşündünüz mü?  Düşünmeye gerek yok. Onun görevini yanındaki bir başka eleman yapar. Yapacak eleman yoksa gelen kimseye: “O işe bakan arkadaşımız raporlu/izinli/sevkli, falan gün gelecek. O gün gelin size yardımcı olsun” denir. O kurumla işi olan mecburen belirtilen gün gelip işini yaptırması gerekir. İşi olacak vatandaş mağdur olur. O kadar.

Peki işine gelmeyen/gelemeyen öğretmen ise bu durumda ne yapılır? O gün kaç saat dersi varsa dersi/dersleri boş geçer. Normali nöbetçi öğretmenin doldurmasıdır. Ya gelmeyen o gün nöbetçi ise, ya da nöbetçi olan öğretmenin boş dersi yoksa bu durumda ne yapılır? Okulun müdür veya yardımcısı dersi doldurur. Müdür ya da yardımcının dersleri doldurma imkanı yoksa öğrenci ya sınıfta bekletilir, ya bahçeye çıkarılır, ya da inisiyatif alınarak evine gönderilir. Boş geçen dersler nöbetçi öğretmen ya da idare tarafından doldurulsa da öğrenciye sınıfta sadece bekçilik yapılır. Boş olan öğrenciyi tutmak, zapt etmek mümkün değildir. Öğrenci ya arkadaşıyla kavga eder, ya biri hakkında şikayete gelir.

Nöbetçi öğretmen dersi doldurma yoluna gitse de ders işlenmediği için serbest çalışma yapan öğrencileri normal bir seviyede tutmak zor gerçekten. Dersi dolduran öğretmen için de bir eziyettir bu durum. Burada en mutlu kişi, dersi boş geçen öğrencilerdir. keyiflerine diyecek yoktur boş derste. Ne yapacaklarını şaşırırlar. Çünkü ardı arkasına işlenen derslerden sıkılmıştır iyice. Gelen fırsatı tepmez, içini döker.

Salı günü nöbetim esnasında 3.saati ders doldurma olarak vermişler. Sınıfıma gittim. Niyetim çarşamba günü bu sınıfa olan dersim TEOG sınavı dolayısıyla kaynayacak, dersimi işleyeyim şeklindeydi. Fakat bu mümkün olmadı. Çünkü mazereti dolayısıyla dersine gelemeyen öğretmen öğrencileri ödevlendirmiş. Öğrenciler benden izin istedi, tahtada alıştırma yapabilir miyiz diye. Olur dedim.  Matematiği iyi olan bir öğrenci sıra ile öğrencileri tahtaya çağırdı. Gelen öğrenci sıradaki alıştırmayı yaptı. Yapana ve yapamayana artı koydu, çözemeyene yardımcı oldu. Ben bir taraftan ara ara meydana gelen uğultu dolayısıyla sınıfa müdahale ederken bir taraftan da tahtada soru çözen öğrencileri ve onlara rehberlik yapan öğrenciyi izledim. 

Gıpta ettim öğrencilerin bu durumuna. Helal olsun dedim. Bir helal olsun da dersin öğretmenine. Çünkü gelemediği halde öğrencilerin dersi ne şekilde geçirmeleri gerektiği konusunda vazifelendirmiş. Hayatımda ilk defa böyle verimli geçen bir boş derse şahit oldum. 

Tebrikler öğrenciler, tebrikler öğretmenim! Sorumlu öğrenci ve duyarlı öğretmen böyle olur. Allah sayılarınızı çoğaltsın!.. 23/11/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder