19 Mayıs 2017 Cuma

Okul yararına yapılan kermesler

Okulların yıl sonunda yaptıkları vazgeçilmez etkinliklerinin başında okul yararına düzenlenen kermesler gelir. Okullar her şeyden vaz geçer ama kermesten asla. Çünkü paraya ihtiyacı olan, borçlanan okulların borçtan kurtulmak için başvurdukları bir etkinlik türüdür. Hızır gibi yetişir okul yönetiminin imdadına.

Okullar sıfır maliyetle gelir elde etmek için öğrenci, veli ve öğretmenleri harekete geçirir. İşin yükünü öğretmenler özellikle sınıf rehber öğretmenleri çeker. Sınıf öğretmenlerinin sermayesi de öğrenci velileridir. Her bir sınıf daha önceden kendilerine kalan ihalenin altından kalkmaya çalışır. Kimine içecek, kimine pasta, kimine börek vs içecek ihale edilir. Annesinin gönlünü yapan evinden bir şeyler yaptırır gelir. Annesinden yüz bulamayan öğrenci soluğu babasının yanında alır. Babasının cebine göz diker. Öğretmeninin istediği parayı alır, öğretmenine teslim eder.

Günler öncesinden başlayan hazırlıklar bitirilir ve kermes günü gelir çatar. Ortam hazırlanır. Kermeste satılacaklar satışa sunulur. Satışta gönüllü veliler ve zorunlu öğretmenler görev alır. Ailesinden parayı kapan öğrenciler sabahın ilk saatinden itibaren alışveriş kuyruğunda yerini alır. Öğrenci parasını bitirinceye kadar alır. Gün onundur artık. Nasılsa ders de yapılmaz. Çanta yok, kitap yok. O güne has olmak üzere okul forma serbestliği de olur. Öğrencinin mutluluğuna diyecek yoktur. Para zaten gani. Yediği önünde yemediği arkasında.

Okulun öğretmen ve hizmetlileri okula gelir getirsin diye kermes sonuna kadar hummalı bir çalışma içerisine girer. Hizmetli temizlediği sınıftan, öğretmen girdiği dersten daha fazla yorulur.

Kermeste herkes okula gelir getirsin diye çabalarken okul yönetimi ne mi yapar? Davet ettiği protokolu karşılama derdindedir. Kısa bir açılıştan sonra misafirler kendileri için ayrılmış salona alınır ve daha önce hazırlanan mükellef kermes sofrasına oturtulur. Okul yararına olacak diye öğrenci ve veliden lütfen getirtilen yiyecekler protokola peşkeş çekilir, pardon ikram edilir. Gelen protokol karnını doyurduktan sonra "Hayırlı olsun" diyerek bir bir ayrılır. Giderken elini cebine atar mı? Çorbada bizim de tuzumuz olsun, denir mi bilinmez. Zaten kimse de onlardan bir şey beklemez. Lütfedip gelmeleri  okul yönetimi için bir lütuftur. Kimse onlardan para beklemez. Öğrenciden gelecek gelir onlara yeter de artar bile. Sonra gelir önemli ama amirleri ve protokolu hoş tutmak ve memnun etmek daha önemli. Ayrıca taş atıp elleri mi yorulacak, sermayeden mi gidecek?

Kermeslere gelen üst düzey etkili ve yetkili kişiler görünür gider. "Sayın hocam okulunuzun durumu nasıl, eğitim düzeyiniz ne durumda, kermes eğitim ve öğretimi olumsuz etkiliyor mu? Çocuklar derse niçin girmiyor" denmez. Çünkü zaman o zaman değildir. Şimdi mesele boğazlar harbi ve gönül almadır. Zira düğün evinde oynanır, cenaze evinde ağlanır.

Kermeslerin vaz geçilmez protokolünden biri de STK yetkilileridir. Üye ziyaretlerine zaman bulamayan STK'lar yönetim kuruluyla birlikte tam kadro davette yerini alır. Sorun vakitte değil ikramda diyeceğim ama bu da çok kötü kalpli olduğumu gösterir. En iyisi içimde kalsın.

Prokotol en güzel şekilde karşılanmış, ağırlanmış, annelerin hayrımız olur diyerek yaptığı el emeği göz nuru nevaleden ikram edilmiş ve sorunsuz bir şekilde uğurlanmıştır. Satışa çıkarılmış yiyecekler tükenir, öğrenciler evine yollanır. Öğretmenlere kuru bir teşekkür edildikten sonra satıştan elde edilen paralar öğretmenin önünden alınır ve idare odasına geçilir, paralar sayılır ve harcanmak üzere okulun hesabına yatırılır.

Bu seneki kermes bitmiştir artık. Evli evine köylü de köyüne gider. Artık gözler önümüzdeki yılın kermesine dikilir ve iştahlar bir yıl sonrasına saklanır. 19.05.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder