23 ve 24 Kasım'da bir milyonu aşkın 8.sınıf öğrencimiz
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş olan TEOG sınavının ilkine girecek. Öğrenci,
veli, öğretmen ve okul yönetimleri tüm hazırlıklarını yaptı. Günlerce bu sınav
beklendi. Herkeste heyecan dorukta.
Herkesin derdi iyi bir puan almak. Öğrenci, hedeflediği
puanı alırsa sevincine diyecek olmaz. Veli zaten dört köşe olur. Öğretmen ve
okul yönetimleri, kaç öğrencimiz iyi diye bilinen Fen Liselerine, Sosyal
Bilimlere ve puanı yüksek Anadolu Liselerine gidebilecek, Bir önceki yıla göre
başarı çıtasını yükseltebilecek miyiz? Dereceye girecek kaç öğrencimiz çıkacak?
Net bazında geçen yıla göre durumumuz ne olacak? Hangi okulları geride
bırakacağız?
Hiçbir hedefi olmayan, okuma gibi bir derdi olmayan
öğrenciler ise "Ölmüş eşek kurttan mı korkar" modunda. Herkes bir
yarış içinde iken onlarsa: "Okulun başarısını nasıl düşürebilirim? Sınıfın
altını üstüne getirerek başarılı arkadaşlarımı nasıl aşağıya çekebilirim? Mademki
okuma gibi bir sorunum yok. O zaman hayatı zindan edeyim; öğrencisine,
öğretmenine, idarecisine ve anne ve babama. İleride okumadığım için zaten
sıkıntı çekeceğim. Hiç olmazsa şimdi günümü gün edeyim" derdinde.
TEOG sınavlarında soru çıkmadığı için dersi ikinci plana
itilen öğretmen ise, "Madem dersim hesaba katılmıyor, herkes can derdinde
iken ben de koyun derdine düşeyim" diyerek sınav öncesi varlığını
hissettirmeye çalışır... Sanki bu dersi öğretmen koymuş gibi öğrencisi, velisi
öğretmeni nerede ise boğacak duruma geliyor. TEOG öncesi firmalar okulları ve
öğretmenleri çapraz ateşe alarak soru bankası, konu anlatımlı veya çıkmış
sorular satma derdine düşer.
I.TEOG biter, hemen II.TEOG'a hazırlanma başlar. Yaz dönemi
ise okul tercihleri başlar. Hedeflediği okulları kazananlar sevinç ve mutluluk içerisinde
2-3 sene okuluna gider. Lise 3.sınıftan itibaren kazanmak için çaba sarf edilen
okullardan Temel Liselere veya özel okullara bir kayma söz konusu olur.
Okulundan ayrılmayan ise etüt veya kurs merkezlerinde soluğu alır. Çünkü isim
yapmış bir üniversitenin iyi bölümüne girmek için başka çare yok. Güya
dershaneler kapandı. Velinin cebinden para çıkmayacaktı. Yağmurdan kaçarken
doluya tutulduğunu veli, özel okul veya temel liseye gidince anlıyor. Dünün
dershanesine ödenen meblağın 4-5 katını ödemek zorunda kalıyor. Çünkü
dershanesiz olmaz psikolojisinden ne velisi, ne öğrencisi kurtulabildi. İllaki
para harcayacak. Çoğu, okulların ücretsiz açtığı kursu da beğenmez. Cebinden
para çıkmayınca huzursuz oluyor nedense vatandaş.
Anlamakta zorlandığım bir başka husus ise veli; öğrencisini
temel liseye, özel okula alacaksa niçin zamanında bu okula girmek için o
kadar çaba sarf etti? Kazanmak için gecesini gündüzüne katan öğrenci arkasına
bakmadan okulunu terk ediyor. Öğrencinin son sene temel lisede gösterdiği
başarı ise temel veya özel lisenin hanesine yazılıyor. Milli Eğitime bağlı
okullar ise kalbur altında kalan öğrencileriyle yarışta başarı göstermek için
çaba sarf ediyor. Milli Eğitime bağlı resmi okulların hiç birinde kurum kültürü
gelişmez, özel kurumlarla da yarışamaz.
Ne kadar öğrencinin okullardan ayrılıp YGS ve LYS için
malum yerlere gideceği bilinemediği için Bakanlık okullar açıldıktan sonra norm
güncellemesi yapıyor. Eğitim ve öğretim başladıktan bir ay sonra ise
güncellenen norm bilgilerine göre atama işlemleri yürütmeye kalkıyor. İşin
garibi herkes bir şey yapar görünüyor, bunun için çaba sarf ediyor. Fakat
kimsenin ne yaptığını bildiğini sanmıyorum. Yanlışlık çok ama nereden
düzeltileceğini bilenimiz de yok. Bir yeri düzeltmeye kalksak diğer taraftan
bir gedik açılıyor.
Öğrenci, TEOG puan sonucuna göre resmi ve özel okul tercihi
yaptıktan sonra kazandığı okulda okumaya devam etmelidir. Özel bir durum
olmadığı müddetçe okul değişikliğine gidilmemelidir.
TEOG sınavına giren öğrencilere ve en az onlar kadar aynı
heyecanı yaşayacak olan anne ve babalara TEOG sınavlarında başarılar dilerim.
19/11/2016
* 23/11/2016 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 23/11/2016 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder