11 Eylül 2017 Pazartesi

Okulların Servis Problemleri Ne zaman/Nasıl Çözülecek?

İstanbul-Üsküdar'da bir ilkokulun servis taşımacılığında kan aktı. Silahların konuştuğu kavgada bir kişi ölürken iki kişi de yaralandı. Meydana gelen bu olay bereket öğrencilerin tatil olduğu bir döneme denk geldi. Ya bu kavga öğrenciler arasında olsaydı ölü ve yaralı sayısını varın siz düşünün.

Olaya servisçilerin bireysel kavgası olarak bakmayalım. Birçok okul önünde meydana gelmesi muhtemel çatışma okul idaresi, polis veya sağduyulu insanlar sayesinde önlenmektedir. 2016-2017 öğretim yılı başında geçen yıl bir okulun servis işini yapanlar ihaleyi kazanamayınca fiyat kırarak ihaleyi yeni alan firmayı sokmamak için ellerinden geleni yaptılar. Bir aydan fazla bir zaman diliminde okulu polis bekledi.

Okulların servis taşımacılığında bu gerginlikler, bu kavgalar niçin olmaktadır? Öncelikle bu konuya eğilmemiz lazım. Sorun mevzuatta gibi geliyor bana. Servis Yönetmeliği, tekeli kırmak için açık kapı bırakıyor. Okullar açılmadan Okul-Aile Birliği "Servis taşıma ihalesi yapılacaktır" kararı alır ve ihaleye çıkar. İhale en uygun teklifi veren de kalıyor. İhaleyi alamayanlar okulun servis işinin peşini bırakmıyor. Zira büyük rant var öğrenci taşımacılığında. Ayrıca  mevzuat da buna müsait. Zira mevzuatta, dört veli bir araya gelir "Bizim çocuğumuzu şu plakalı araç taşıyacaktır" derse dışarıdan bir servisçi gelir, okulun taşıma işini yapar. Böyle bir yola girmek isterse hangi servisçi geçen yıldan taşıdığı dört öğrenci velisi bulamaz. İhaleye girerken kurtarmaz diyerek en uygun teklifi vermeyen servisçi, daha önce vermediği fiyatın yarı fiyatına öğrenci taşıma işine girebilmektedir. Amaç rekabet edip ihaleyi alanı batırmak, çekilmesini sağlamaktır. İşte çıngar da burada çıkıyor.

Ulaştırma Bakanlığı, tekeli kıracağım düşüncesini bir tarafa bırakıp bu işe mutlaka el atmalıdır. Çünkü yönetmeliğe göre okul-aile birliğinin verdiği ihale sadece tavsiye niteliğindedir. İsteyen gelir taşır. Bizim insanımız "İhaleyi alamadım, demek ki nasip değilmiş, rızkımı başka yerde arayayım" demez, hışımla girer taşıma işine. Sonuç, kan akma şeklinde ürün veriyor. Hakkını yemeyelim, ihaleyi alamayınca "Hayırlı olsun" deyin rızkını başka yerde arayan servis işletmecilerinin sayısı da az değildir.

İşin garibi okullarda servisle ilgili ihaleler yapılır, öğrenciler taşınır, servis kaydı ve taşıma işinde servisçiler arasında kavga, gürültü, gerginlik ve kan akıtma eksik olmaz. Tüm bu durumlara okul yönetimleri seyircidir. Çünkü  ihalede okul müdürünün esemesi okunmaz. Zira okul müdürü ihale komisyonunda yoktur. Etkisiz elemandır. Sonuçta Birlik ihaleyi verir, çekilir kenara. Servisçi iyi ise  okul müdürünün keyfine diyecek olmaz. İyi çıkmazsa okul müdürü otursun-kalksın ağlasın. Bundan sonra servisten kaynaklanan ne kadar sorun varsa yetkisiz sorumlu eleman olarak çözmek için uğraşsın dursun. Yine servisçiler birden fazla okulun servis işini aldığı zaman okul müdürü giriş-çıkış saatlerini servisçiye göre ayarlamak zorunda kalabiliyor çoğu zaman.

Servisçilikte işler daha fazla sarpa sarmadan, daha fazla kan akmadan yetkililerin caydırıcı tedbirler almasında fayda vardır. İhaleler gerekirse birliklerden alınarak kantin ihaleleri gibi milli eğitimler tarafından yapılabilir. Servis işinde tavsiye kararı falan alınmamalıdır. İhale kimde kaldı ise o firma taşımalıdır. Dört veli bir araya gelerek çocuğunu başka bir firmaya taşıtma yoluna gitmemelidir. Taahhütnameye uygun taşıma yapmayan firmanın sözleşmesi feshedildiği gibi başka caydırıcı tedbirler de konmalıdır. 11.09.2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder