35'i OECD üyesi olmak üzere 72 ülkenin katıldığı ve 3 yılda
bir açıklanan PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı)
sonuçları açıklandı. 2015 PISA sonuçlarına göre Türkiye matematikte 52. fende
49. okumada 50.sırada. Sonuç vahim. Tam gaz geriye doğru gidiyoruz.
Bizden sonra hangi ülkeler var diye göz attığımızda şu ana
kadar adını-şanını duymadığımız, haritada yerini bile gösteremediğimiz ülkeler
var altımızda. Böyle giderse gerimizdeki ülkeler 2018 PISA sonuçlarında bizi
sollar geçerse hiç şaşırmayalım.
PISA sonuçlarını birkaç hafta konuşur, birilerini
suçlar, suçluyu bulur, pansuman tedbirlerle yolumuza devam etmeye çalışırız.
Bildiğim kadarıyla bu tür yarışmalara katılım zorunlu değil. Yenileceğimizi
bile bile niye katılıyoruz? Herhalde "Yenilen pehlivan güreşe doymaz"
misali olsa gerek.
Türkiye, hep mağlup olacağı yarışmalara katılacağına
birinci geleceğimiz alanlardan katılsa daha iyi olur zannımca. Hangi alanlarda
birinciyiz diye aklımıza gelebilir? Aslında başarılı olacağımız alanlarımız
fazla. Mesela: Sanal aleme girme, sosyal medyayı kullanma, chatleşme,
mesajlaşma, whatsappta geyik muhabbeti, telefon konuşması, kulaklık marifetiyle
müzik dinleme, birbirimizi çekiştirme, birbirimizi suçlama, birbirimizi düşman
görme, dedikodu, iftira, yalan söyleme, rahatına düşkünlük, kazanmadan harcama,
borçlu ve lüks yaşama, TV izleme, dizileri takip etme, aklı ve zihnimizde boş
şeyleri tutma, bir bilgiye ihtiyaç olursa 'Google'dan faydalanma, çok tatil
yapma, sürekli eğitim sistemiyle oynama, kitap okumama, öğrenmediğimiz konuyu
anlamak için sürekli test çözme, yardımcı kaynak alma, başarısızlığa kılıf
bulma, mazeret üretme...vb alanlarda yapılsa parmakla gösterilen bir ülke
olduğumuzu cümle aleme gösterir, böylece dünya gündemine otururuz. Eğer dünya
bu şekil yarışmalar düzenlemiyorsa biz öncülük yapalım.
Türkiye, geçmiş yıllara oranla eğitim ve öğretime bütçeden
daha fazla pay ayırmaktadır. Eğitim ve öğretim alanında sürekli değişiklikler,
müfredat ve sistem değişikliği yapmaktadır. Fiziki olarak binalarda yenilenme,
teknolojiyi kullanma ve imkanlardan yararlanma bakımından çok mesafe kat
etmiştir. Fakat nedense başarı bir türlü elde edilememiştir. Tüm bu imkanlara
rağmen başarının gelmemesinin nedenleri üzerinde uzmanların inceleme yapmasında
fayda vardır. Bu konuyu istatistiklerden yararlanmak suretiyle hükümetin başarı
gibi göstermesinin ve muhalif olanların mal bulmuş mağribi gibi hükümete
saldırmasının kimseye faydası olmaz. Eğitim ve öğretimimiz objektif bir şekilde
masaya yatırılmalıdır.
Bu değerlendirme sistemine katılan 15 yaş grubu 5895
öğrencinin % 36’ı Mesleki ve Teknik Lisesi, 14’ü İHL, % 38.1’i
Anadolu Lisesi, % 2.1’i Fen Lisesi öğrencisidir. Katılımcı öğrencilere
bakıldığı zaman % 50 öğrenci Mesleki-Teknik lise ve İHL öğrencisidir. Bu
okullar -ekseriyetle- TEOG sınavlarına göre en düşük puanlı öğrencilerin
tercih ettiği okullar olarak bilinmektedir. Fen ve Sosyal Bilimler Lisesinden
giren öğrenciler zirvede yer alırken meslek lisesi öğrencilerinin ise başarıyı
düşürdüğü görülmektedir. Buradan sorunun meslek liselerinde olduğunu
anlayabiliriz. Hiç vakit kaybetmeden meslek liselerine bir neşter vurulmalıdır.
Eğer bunu yapmazsak biz her zaman yenilmeye doymayan güreşçi pozisyonunda yer
alırız.
Türkiye her şeyden önce TEOG sonuçlarına göre her öğrenciye
okul bulma ve okula yerleştirme çabasından vazgeçmelidir. Belirli puanın
altında kalan öğrencilerin açık liseye yönlendirilmesi uygulamasına
geçilmelidir. Bu liselerdeki öğrenci yoğunluğu azaltılmalı, öğrenci alımında
seçici davranılmalı, 9.sınıfta belirli bir başarı kriterini yakalayamayan
öğrenciler yine açık liseye gönderilmelidir. Okullarda başarıyı yakalamak için
her türlü sınıf seviyesinde mutlaka kalma ve eleme sistemi getirilmelidir. Ders
saatleri azaltılmalı, merkezi sınav sistemi anlamaya dönük olacak şekilde
yeniden düzenlenmelidir. Öğrenciler dijital ortamdan uzak tutulmalıdır. 10/12/2016
*17.12.2016 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*17.12.2016 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder