25 Temmuz 2017 Salı

Rotasyon denince niçin ilk akla öğretmenler gelir? -2

Ağırlıklı olarak öğretmenlere uygulanan rotasyonda geçmiş yıllarda devlet koyduğu kuralı çoğu zaman kendisi çiğnedi. Sürekli zorunlu rotasyona tabi olma yılını yukarıya çekti. Bir an evvel zorunlu hizmetimi yapayım diyenler yaptı diğerleri ise Bakanlığın tasarrufuyla kurtuldu. Halbuki Bakanlığın yapması gereken mecburi yükümlülüğe tabi olanların er veya geç zorunlu hizmet görevini yapması yönünde kararlı olmasıydı. Görevinin ilk yılında zorunluluktan kurtulan bir öğretmen kimsenin hayat bile edemeyeceği şekilde şehir merkezlerinde görev yapmaya başladı. Aynı okulda yıllar yılı görev yapar oldu.

Bakanlık belirli bir yılını aynı okulda dolduranlara rotasyon getirdi, ama aynı Bakanlık bu yıl uygulanmayacak açıklaması yaptı. Kanaatimce konan kural değiştirilmemeliydi veya ötelenmemeliydi. Öğretmen göreve başlarken hangi kurallara tabi olduğunu, ne kadar yıl nerede çalışması gerektiğini bilmeliydi. Kısa zamanda geleceği yere geldikten sonra muhitinden ev-bark aldıktan sonra rotasyonu dillendirmek çok akla uygun olmasa gerek.

Anlayacağınız kör-topal da olsa Milli Eğitimde öğretmenlere rotasyon uygulanıyor. Buradan söyleyeyim, rotasyonu hararetle savunan biriyim. Askere, polise ve aksak da olsa öğretmene uygulanan bu rotasyon niçin diğer çalışanlara uygulanmaz? Hele rotasyon sürekli öğretmenin başında demoklesin kılıcı gibi sallandırılmaktadır. Halbuki bir öğretmen aldığı çocuğu dört yıl sonrasında mezun edip yeni öğrencilerle muhatap olmaktadır. İyiyse okulunda isim yapıyor, veli ve öğrenci Allah razı olsun diyor, kötüyse öğrenci dört yılın sonunda ondan kurtuluyor. Ya diğer kamuda çalışanlar! Onların durumuna bir bakalım. Bir imam düşünün bir camide 20-25 yıl çalışıyor. Burada ne imam değişiyor ne de mahalleli. İmam iyiyse aliyyül ala, ya yeterli değilse o zaman o mahalleli yatsın ağlasın, kalksın ağlasın. Belediyelerde çalışanlar yine çakılı kadrodur, dünya gelse onu yerinde oynatamaz. Vatandaş her belediyede işi olduğunda aynı kişiyle muhatap olmak zorundadır. Burada sadece belediyede çalışan ve Diyanette çalışan imamları örnek verdim. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aynı yerinde uzun yıllar çalışan nice kamu personeli vardır. Diğer kamu kurumlarında çalışan personel için zorunlu yer değiştirme hiç akla gelmezken nedense herkesin aklına ilk öğretmen geliyor. Hakkını yemeyelim Diyanette de görevliler için rotasyon geldi ama sadece bir defa uygulandı, bundan sonra da uygulanıp uygulanmayacağı belli değil.

Sözün özü, kamuda çalışan hizmetlisinden memuruna, şefinden şube müdürüne, öğretmen, müdür veya yardımcısına; belediye, tapu, maliye vb nerede devletin maaş verdiği kim varsa makam, mevki ve yaptığı işe bakmaksızın rotasyona tabi tutulmasıdır. Bu, herkese yeni bir heyecan verecektir, kendisini yenileme imkanı verecektir. Hizmet gören iyi biriyle ardından hayırla yad etmeye devam edecektir, iyi değilse ‘Şükür, kurtulduk’ diyecektir. Bunun için devletin değişmez kurallar koyması gerekir. Değiştireceği, uygulamayacağı kuralı koymaması çok iyi olur. Eş vb mazeretleri mutlaka göz önünde bulunduracak ama mazeretin resmiyetin dışında gerçekliğini mutlaka araştırmalıdır. Bu durumda eşin eşin yanına gitmesinden ziyade eşleri gerekirse daha farklı bir yerde istihdam etme yoluna gitmelidir. Buna rağmen evinin yanında çalışmak, dışarıya gitmek istemeyen olursa kendisine yol verilip dilediği yerde çalışmasına imkan verilmelidir. 25/07/2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder