16 Haziran 2017 Cuma

Öğretmen mi Olmak İstiyorsun? O Zaman Gör Gününü!


Türkiye’de çok az kişinin dışında kahir ekseriyet gönülden yapabileceği mesleği seçmez. Herkes gelecek vadeden mesleklerde  kendine bir yer kapmaya çalışır. Sonunda içimize sinse de sinmese de rüzgârın sürüklediği yerde tutunmaya çalışırız.

Öğretmenlik çoğumuzun istemeden de olsa yapmak zorunda olduğu mesleklerden biridir. Bir zamanlar okuduğu okuldan mezun olunca iş alanı olmayanların bile göz kırptığı bir meslektir öğretmenlik. “Hiçbir şey olamasa öğretmen bari olur” denilen meslek yani. Bu düşünceye sahip olanlar çok da haksız sayılmazlar. Çünkü öyle dönemler geldi ki öğretmen ihtiyacını karşılamak için boşta bulunan herkesin istihdam edildiği geniş bir alandır. Bunun için kah lise mezununu 45 gün eğitimden geçirerek enstitü mezunu yapıp öğretmen olarak atadık, kah alanında görev alamayan fakülte mezunlarını okullara öğretmen olarak verdik. Hemen hemen  herkes öğretmenlik yaptı bu ülkede. Hiç öğretmenlik yapmadım diyen ücretli veya vekil öğretmenlik yaparak  okuduğu okullarda öğretmenlik yaptı ya da öğretmencilik oynadı. Yine öğretmen ihtiyacını karşılamak için fakülteler bünyesinde ikinci öğretimler açıldı. Hala da birçok fakülte bünyesinde ikinci öğretimler mezun vermeye devam ediyor.  Seri mal üreten bir fabrika gibi eğitim fakülteleri bol bol mezun verdi. Sonunda mevcut öğretmenlerin alternatifinin alternatifi öğretmen adayları atanmak için gün sayıyor, kimi umutla kimi de ümidini yitirerek. Olan da öğretmenlik mesleğine oldu. Bu meslek grubu hem içeriden hem de dışarıdan gelen etkenlerle itibar kaybetmeye devam ediyor. Eğitim ve öğretimde istediğimiz başarıyı yakalayamama sebebi olarak da hem devlet nezdinde hem de vatandaş nezdinde öğretmenler ordusu görülmektedir.

Nihayet oyun bitti, düşünme zamanı şimdi. Çünkü deniz bitti, kum göründü artık. Devlet öğretmenliğe bir neşter vurma arifesinde bugünlerde. Öğretmeni silkelemeyi, istenen kaliteyi yakalamayı hedeflemekte. “Öğretmenlik Strateji Belgesi” de bu yüzden yayımlandı. Artık bundan sonra hem öğretmen olmak hem de öğretmen olarak görev yapmak iyice zorlaşacak. Kişi öğretmen olmak istese de olamayacak yayımlanan belgeye göre. Çünkü kılı kırk yararcasına konan kriterler her önüne geleni öğretmen yapmayacak görünüyor. Hasılı öğretmenliği yapmak isteyenleri ve öğretmen olmak için eğitim fakültelerini okumayı isteyenleri uzun soluklu bir maraton koşusu bekliyor. İçinizden ben zoru severim, bu işi en iyi yaparım diyenleriniz varsa aşağıda sıraladığım kriterleri yerine getirmesi gerekiyor:

·         Öncelikle üniversite sınavına giren bir öğrenci ilk 240 bin arasına girmelidir. 
·    Eğitim fakültesine kayıt yaptırdıktan  veya bir müddet okuduktan sonra fakülteler bünyesinde kurulan komisyondan ‘Akademik, sağlık ve psikolojik yönden öğretmen olabilir’ onayını almalıdır.
·   “Mesleğe girişte adayların psikomotor ve duyuşsal becerilerinin de göz önüne alan öğretmen yeterlilikleri çerçevesinde seçme sınavları ile lisans başarısı, ürün seçki dosyası, öğretmenlik uygulaması değerlendirmesi, mülakat gibi çoklu kaynağa dayalı değerlendirmelerden atanabilecek puan alabilmelidir.
·  Öğretmen olduktan sonra öğretmen yeterliliğinin ölçülebilmesi için okul müdürü, meslektaş, öğrenci ve veli gibi kişilerin vereceği puanlarla performans göstermelidir.
·      Kariyer basamaklarında ve görevde yükselme, yurtdışında görevlendirilme ve ödüllendirilme için okul müdürü, veli, öğrenci ve meslektaşının vereceği puanlarda başarı gösterebilmelidir.
·  Kariyer gelişimi, terfi ve hizmet puanı alabilmesi için dört yılda bir öğretmen yeterliliğinin ölçülmesi için açılacak sınavda başarılı olmalıdır.
·     Zorunlu yer değişimi denilen rotasyona hazır olmalıdır.

Bunlarda bir şey mi? Bunlar benim için çocuk oyuncağı, bu iş tam bana göre diyorsan hiç durma öğretmen olmak için tüm yollar sana açıktır. “Öyle öğretmenlik yap ki ekmeğini taştan çıkardı, helal olsun desin millet ve devlet sana. Bu şartlarda yapacağın öğretmenlikte yolun açık olsun, iyi nesiller yetiştirmeni temenni ederim. Unutma ki zoru seçeni herkes sever. Ben tüm bunları yapamam, başka bir yol, yöntem yok mu dersen öğretmenliğin dışındaki hiçbir meslek grubunda, iş hayatında böyle kriter yoktur. Seç beğen, hayat senin hayatın… Bil ki kendi düşen ağlamaz. 16/06/2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder