-Duydum
ki benim muhitime gelip gitmişsiniz.
-Evet
geldik. Özel bir durum vardı.
-Peki,
bana niye uğramadınız?
-Efendim
zamanımız kalmadı.
-Planınızda
var mıydım?
-Elbette.
-Efendim
zamanımız kalmadı.
-Şuna
plansızım. Ya da ihtiyaç hissetmedik desenize.
-Olur mu
öyle şey? Seviyoruz elbette de...
-Peki, o "de" ne demek?
-Yani
şey.
-Özel
durum neydi?
-Bir
dostumuzun başına gelen sıkıntıya destek olmak için gitmiştik.
-Dostunuzun
sıkıntısına destek olmak güzel. Tebrik ederim sizi. Fakat muhitimdeki falan ve
falan kimseyi de ziyaret etmişsiniz. Onların da mı sıkıntıları vardı?
-Onların
efendim bir sıkıntısı yoktu. Onlar yol üstündeydi
-Peki ben
yol kenarında mıydım?
-Ama
hocam.
-Aması
ne? Bu yaptığınıza ne denir? Kardeşler arasında ayrımcılık değil mi?
-Hocam
biz hepimiz birimiz, birimiz hepimiz içindir.
-Öyleyse
bu yaptığınız dışlama değil de nedir, söyleyin Allah aşkına. Yaptığınız özel
bir ziyaretse eyvallah. Yok, ait olduğunuz topluluk adına yani amme hizmeti ise
bu neyin nesi?
-Hocam
sana da geliriz merak etme.
-Ne
zaman?
-Fırsat
bulduğunuz zaman mı? Başıma bir şey gelirse o zaman mı?
-Hocam
Allah göstermesin!
-O zaman
ben başıma dert olacak bir mesele bulayım, belki o zaman teşrif edersiniz.
-Yok,
hocam olur mu öyle şey?
-Yahu mübarekler,
iyi günde destek olmayan kötü günde nasıl destek olabilir?
-Şuna biz
istediğimize gider, istemediğimize gitmeyiz desenize. Allah hayrınızı vere...22/11/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder