Derse girip defteri imzalayacağım. Daha defteri açmadan
elime bir şeyler bulaştı. Nereye dokunursam elim yapış yapış. Ne var bu elimde,
elim nereye temas etti diye düşünürken defteri açtım. Sağa sola bulaşan,
bulaştığı zaman sülük gibi olan, bir müddet sonra siyah bir renge bürünenin daksil
olduğunu anladım.
Benden önce derse giren öğretmen -nasıl becerdiyse-
haftanın ilk günü olan pazartesiye yoklama yazacağı yerde haftanın son günü
olan cuma gününe yoklama almış. Yanlış yere yazdığını anlayan öğretmenin
imdadına daksil hızır gibi yetişmiş. Çünkü ona göre hatayı telafi edecek
bildiği tek yöntem budur. Cebinde ve çantasında deftere yazacak, imza atacak
kalem bulundurmayan bu tipler nedense çantalarında daksil bulunduruyorlar, ya
da öğrenciyi okul idaresine göndererek daksil istetiyorlar. Yeni çalıştığım
okulumda bazı öğrencilerin çantasında bu daksilden bulundurduğuna şahit oldum.
Demek ki bazı öğretmenler daksil isteye isteye öğrenciler lazım oluyor diye
çantalarında daksil bulundurma yoluna gidiyor.
Dagsil niçin kullanılır? Dolma kalem veya tükenmez kalemle
yaptığımız hata ve yanlışı yok etmek için. Pekiyi yaptığımız hata ve yanlışlar daksil
kullanmak suretiyle yok oluyor mu? Keşke yok olsa! Veya yapılan yanlışlık,
yapılan yer ile kalsa! Ya da hatamı telafi edeceğim diye daksili kullananlar,
daksili kullanmayı bilse! Çünkü daksili kullanmak da bir marifet ve sanattır.
Bir defa daksili kullanan yoğurt sürer gibi sürmeyecek deftere. Haydi sürdü
diyelim, kurumasını bekleyecek. Şayet beklemeyip de defteri kapatırsa seyret
bundan sonrasını artık. İki sayfa birbirine yapışmıştır. Uğraşıp açarsın. Eline
bulaşan da sana bonusudur. Uzun bir süre elinde hamur gibi yapışır durur. Su
ile de kolay kolay çıkmaz. Bir müddet sonra elinde simsiyah bir görünüme
kavuşur. Daksil kullanılan yer, “Burada bir hata yapılmıştır, görülmesin diye
silinmiştir” dercesine görene sırıtır durur.
İnsan hata yapamaz mı? Yapar elbet. Çünkü beşerdir ve
şaşar. Pekiyi hatalarımızı nasıl yok edeceğiz? Çünkü silgi ile silinmez
tükenmez kalemle yapılan yanlışlık. Bunun yolu yanlış yaptığımız yerin veya
yazının üzeri bir veya iki çizgi ile çizilir ve yanına “Bu hatayı ben yaptım,
düzeltiyorum” diyerek paraf yapılır. Yazıyı gören yanlışı görür, fakat bu
yanlışın bir anlamı yok, çünkü hata yapan hatasını sehven demek suretiyle
düzeltmiş; doğrusunu yanına, altına yeniden yazar. Kimi de yaptığı hatayı
düzeltmek için yanlışın üzerini okunmayacak şekilde karalar. Bunu gören acaba
burada ne yazılmıştı diye merak eder durur.
Yapılan yanlışlık ister daksil ile ister üzeri iyice
karalamak suretiyle düzeltilme yoluna gidilsin, bu tasarruf; yanlış bir
harekettir, evrakta tahrifattır. Resmi işlerde asla kullanılmaz ve başvurulmaz.
Bunu en iyi öğretmenlerin bilmesi gerekir.
Gündelik hayatta ve özel sektörde daksili anlarım ama resmi
işlerde asla yeri yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder