Cumhurbaşkanının eğitim ve öğretimin başında 'TEOG
kaldırılmalı' açıklamasıyla Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş olan TEOG
kaldırıldı. Yerine konacak sistemin ne olacağı, ne olması gerektiği üzerine 1,5
ay boyunca hummalı bir çalışma yapan Bakanlık, nihayet 05.11.2017 günü basının
karşısına çıkarak yeni sistemi açıkladı. Yeni sistem ne getirir, ne götürür,
ömrü ne kadar olur? Bunu zaman gösterecek. Burada amacım yeni sistemi anlatmak
değil, bir kritiğini yapmaktır. Umarım enine boyuna düşünülmüş bir sistemdir.
Herkese, özellikle öğrencilerimize hayırlı olsun temennisinde bulunmak
istiyorum.
Eğitim ve öğretim konusunda başta bakanlık olmak üzere
öğrencisi, velisi ve öğretmeni ve yöneticisi diyebileceğimiz iç ve dış
paydaşların hepsi iyi niyetli. Bu kadar iyi niyetlilerin bol olduğu bir ülkede
önümüze konan her bir sistemi beğenmeyip çöpe atmada üstümüze yoktur maalesef.
Zira tüm iyi niyetten bir doğruyu bulamıyoruz. Durmadan sistem değiştiriyoruz,
olan da öğrencilere olmaktadır. Kaç nesil daha sistem mağduru olacak? İnşallah
bu nesil mağdurlar silsilesinin son halkası
olur.
TEOG'un kaldırılma zamanlaması bir defa yanlıştı, yerine
konacak sistemin açıklanmasının gecikmesi de yanlıştı. Açıklanan sistemin hemen
bu yıl yürürlüğe girmesi de bir o kadar yanlıştır. Aslında bu sistem mevcut
5.sınıfı okumakta olan öğrencilerle başlamalıydı. Bu demektir ki işin başında zamanlama
problemimiz var. Yine bu yeni sistem öğrencilerin iş yükünü artırmıştır. Öğrenciye
acı reçete sunulmuştur. Çünkü TEOG'da sadece 8.sınıfın 6 dersinden soru çıkarken
şimdi bu yeni sistemle öğrenciler hem altı, hem de yedinci sınıfın temel
derslerinden sorumlu olacaktır. 6.ve 7.sınıfı es geçen öğrenci yeni arayışlar
içerisine girecektir. Merdiven altı eğitim veren yerlere yönelecektir.
Yeni sistemde sınava girme zorunluluğunun olmaması, sınava
girmeyenlerin veya sınavda başarılı olamayanların beş okul seçmek suretiyle
adrese dayalı olarak yerleştirilmesi doğru bir adım gibi görünse de bunun da
aksayan yönleri ortaya çıkacaktır. Öğrenci ve vatandaş nezdinde “bazı okullar
iyi okul” algısı yerleşeceğinden ikametgah değiştirme yoluna gidilecektir.
Halihazırda ilkokul ve ortaokullarda adrese dayalı bir yerleştirme olmasına
rağmen okulların önü uzaktan gelen öğrencileri taşıyan servislerle dolu. Yeni
sistemde bazı liselerin önü bundan farklı olmayacaktır. Burada bir başka
sıkıntı daha ortaya çıkacaktır. Sınava girmeyen öğrenciler. Hedefi olmayan bu
öğrenciler ortaokulda kendisini derse vermeyecek,
belki de dersi kaynatma yoluna gidecektir. “Yavrum dersi dinler misin” diyen
öğretmene öğrenci, 'Ben sınava girmeyeceğim.' deme yoluna gidecektir. Çünkü
nasılsa adrese dayalı beş okuldan biri garanti. Niye çalışma yoluna gitsin.
Hele bir de gözde bir okulun muhitinde oturuyorsa keyfine diyecek olmaz. Adrese
dayalı sistemin en güzel yanı bir sınıfta başarı yönden her düzeyde öğrenci
olmasıdır. Öğrenciler tornadan çıkmış olmayacak.
Hülasa, bizim sistem sorunumuz yoktur. Hangi sistemi
getirirsek getirelim hepsinin ömrü sınırlıdır. Her faninin başına geldiği gibi
bunun da sonu gelecektir. Bu işler ‘beğenmedim-kaldırıyorum, beğendim-koyuyorum’
demekle olmuyor. Koyduğumuz sistemi radikal bir kararla kaldırıp atmaktan
ziyade Japon kültürünün binlerce yıldır kullandığı Kaizen felsefesiyle mevcut sistemlerde iyileştirmeler yapmak
lazım.
Bizim maarifimizin en büyük sorunu devlet ve millet el ele
vererek herkesi okutma, zorunlu okuma yaşını yükseltmedir. Bu sevdadan
vazgeçmedikçe hiçbir sistemle bir arpa boyu yol alamayacağız. Bu mantalite,
insanımızı okutup pişman etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Getirilen her
sistem herkesi ‘bey’ olacak şekilde dizayn etmektedir. Mümkün müdür herkesin
bey olması? Sonra herkes bey olacaksa bu ülkede imalat, tamir vb şeyleri kim
yürütecektir?
Yetkililer bu ülkenin eğitim ve öğretim alanına bir iyilik
yapmak istiyorlarsa okullarda eleme sistemini getirmelidirler, hazır adrese
dayalı sistem getirilmişken. Kendini derse vermeyen, okumak istemeyen,
okumamakta direnen ve sınıf tekrarına kalan öğrenci, eğitimine açık lisede
devam etmek suretiyle bir meslek öğrenmek için sanayinin veya esnafın yolunu
tutmalıdır. Hiç olmazsa bir meslek öğrenerek kendini kurtaracaktır, aynı
zamanda ülkenin katma değerine de katkıda bulunacaktır. 05/11/2017
* 08/11/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder