Belediyeler; gezip dolaşanlar ve vakit geçirmek isteyenler oturup dinlensin, soluklansın diye cami önlerine, okul bahçelerine, kurum önlerine, park ve bahçelere bank, bazı yerlere de kameriya koyar. Toplumsal bir ihtiyacı gideren bu tasarruf takdire şayan bir hizmettir. Amme adına yapılan bu hizmeti bizler ne kadar yerinde kullanıyoruz?
Gözlemlerine göre çok hor kullanıyoruz. Ya yontup isim vb. şeyler yazıyoruz, bankların önüne konan masaları karalıyoruz, bank sabit değilse yerinden kaldırıyoruz, ya da yerinden kaldırmak için vidalarını çıkarıyoruz. Yediğimiz ve içtiğimiz yiyeceklerin çöpünü masaüstünde bırakıyoruz, çitlediğimiz çekirdeğin kabuklarını masaya veya altına rastgele çitliyoruz. Oturduğumuz bankı zaman zaman kırıyoruz, ters çeviriyoruz...Tüm bunları görüyoruz zaman zaman. Bir başka şey daha yapıyoruz banklara. Oturulması gereken yere ayağımızı, sırtımızı yasladığımız yere de kaba etlerimizi koyuyoruz. Ardından gelen başkaları da bizim ayağımızı koyduğumuz yere oturuyor. Ayağımızı koyduğumuz yeri elbisesiyle bir güzel temizliyor. İşin garibi bu ayakkabı ile tuvalete girilir, yerden pislik bulaşır. Her yere basar. Ardından aynı elbiseyle eve gidip kanape, koltuklara oturuyoruz, camiye gidip namaz kılıyoruz.
Kaçımızın içine siner bankları bu şekilde kullanmak? Kaçımız rahatsızız banklara bu şekil oturuştan? Güya sorsak her birimiz temiziz. Temizlik konusunda mangalda kül bırakmayız. İşin garibi bankları ve ortak kullanım eşyalarını bu şekilde kullanma ne ailede, ne okulda verilir. Birbirimize bakarak öğreniriz bunu. Sanırım her birimiz kendine temiz, kendine insan, kendine Müslümanız. Hepimiz halimizden memnun, yolumuza devam ediyoruz. 01.12.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder