11 Nisan 2017 Salı

7/K sınıfından biri yiyip diğerleri bakmadı

"Biri yer, biri bakar. Kıyamet işte ondan kopar" diye bir atasözümüz var. Yeri geldiğinde kullanırım bu güzel sözümüzü. Gerçi sadece bu değil, tüm atasözlerimiz tam yerli yerince söylenmiş veciz sözlerimizdendir. Bugünlerde bu sözü daha sık kullanmaya başladım. Nedeni ise öğrencilerin kantinden aldıklarını sınıf ortamında yemeye çalışmaları.

Sınıf ortamında yeme ve içme işini yaygın bir şekilde Adana'da çalıştığım lisede görmüştüm. Bir gün sınıf ortamında ağzına topitopu alıp soran bir öğrenci gördüm. "Kızım! Amacın kıyameti koparmak mı" dedim. Yüzüme baktı: "Ne alaka" dedi. Açıklama yapmadım. Sınıfa dönüp ne demek istediğimi anladınız mı dercesine. Sınıf sessiz sessiz düşünürken nihayet bir öğrenci: "Ölmez ve eskimez atasözümüzü söyledi. Sonunda zor da olsa anlaşabildik.
***
Zaman mı değişti, yeme kültürü mü  bilmem. Eskiden yiyip içecek olanlar uygun tenha bir yer bulur, ihtiyacını orada giderirdi bir başkasının hakkı kalmasın diye. Belki de kantin kültüründen kaynaklanıyordur. Çocuklar kahvaltı yapmadan geliyorlar, uygun yer ve zaman yok. Mecburen aldıklarını sınıf ortamına getireceklerdir diye düşünebilirsiniz. Açlığı giderecek simit, poğaça, dürüm, tost vb fast-food türü yiyeceklerden geçtim. Bunlar artık olağan gelmeye başladı bana…Çoğu öğrenci sınıf ortamına dondurma ile veya topitop adı verilen şekerleme ile geliyor. Garibime giden de bu zaten. Hem uzun süre ellerinde tutmaları derse başlamayı ve dersin akışını da engelliyor. Önceleri: "Çocuklar bu yedikleriniz artık karın doyurma değil, zevkine yenen şeylere girer. Bakın arkadaşlarınızın çoğu böyle bir şey yemiyor. İçinizde alanı vardır, alamayanı. Böylesi zevkimize hitap eden yiyecekleri sınıf ortamında yememenizde fayda vardır. Yok, eğer illaki yiyecekseniz lütfen kantin bölgesinde yemenizde fayda vardır. Arkadaşlarınızın hakkı kalır. Göz hakkı denen bir şey var. Atalarımız: Biri yer, biri bakar, kıyamet işte ondan kopar" diye boşu boşuna söylememişler" şeklinde nasihat ettimse de pek fayda etmedi. Sonunda: "Bundan sonra geldiğimde kimin elinde dondurma görürsem ertesi hafta tüm sınıfa dondurma ikram edecek" dedim. Ertesi hafta 7/K sınıfına vardığımda yine 5-6 öğrencinin elinde dondurma görünce “haftaya arkadaşlarınıza dondurma ikram etmek ister misiniz” dedim. “Tamam hocam, haftaya alırız” dediler.

Bu hafta sınıfa geldiğimde sınıfta 5-6 öğrenci eksikti. Neredeler dediğimde “Dondurma almaya kantine gittiler” cevabı aldım. Geçen hafta sınıf ortamında dondurma yiyen öğrenciler kendi aralarında organize olmuşlar, sınıf sayısınca dondurma getirdiler. Sağ olsunlar beni de dahil etmişler. Dersin başında tüm sınıf dondurmamızı yedik. Konumuz da infak idi. Artık ikram etme de bir nevi infaktır diyerek sözümüze başladık, ikram eden öğrencilerimize de teşekkür edip keselerine bereket dedik. İlkini gerçekleştirdiğimiz bu ikram olayı öyle zannediyorum diğer öğrencilere ve sınıflara da örnek olacaktır. İnşallah öğrencilerimizin bu konuda bundan sonra daha duyarlı olacağını ümit ediyorum.

Bu konuyu yazmama sebep olan 7/K sınıfımızdan biraz bahsetmesem olmaz. Öğretmenler arasında okulun en yaramaz ve gürültülü sınıfı olarak bilinir. İfrat ve tefrit sınıfı da denebilir. Normal şartlarda sınıfları ve öğrencileri kıyaslamayı sevmem ama 7/K sınıfı eksilerinin yanında artıları çok fazla olan bir sınıf. Hem yaramazı çok hem efendi ve hanımefendisi. Hedefi olan öğrencileri de çok, hedefi olmayanı da. Derse katılımı da iyi. Leb demeden leblebiyi anlayanların sayısı fazla. Konuları derinlemesine incelerken analitik düşünebiliyor. Farklı ve güzel soru sorabiliyor, mantıklı cevaplar da verebiliyorlar. Fırsat verirlerse anlattığım dersten de zevk alıyorum. Sınavımdan da en yüksek puanı bu sınıftan bir öğrenci almıştı. Gördüğünüz gibi ikramda da öncü bir sınıf oldu. Diğer bazı sınıfları dondurma konusunda uyardıktan sonra yine elinde yiyeni gördüğümde haftaya arkadaşlarına da alır mısın dediğimde sessiz kalırlarken bu sınıf maşallah hemen pamuk ellerini ceplerine attı.  Bu arada elime çay döküp parmağımda ikinci derece yanık oluşmasına sebep olan öğrenci de bu sınıftan bir öğrencimizdi. 

Her ne kadar yaramaz olsalar da yaramazlıkları kendilerine. Hepsi dışta. İçleri tertemiz, pırlanta gibi çocuklar. Allah yollarını açık etsin, sayılarını artırsın. Sınıflarında ders çalışmayan ve yüksek puan almayan öğrencilere de Rabbim feraset versin. Hepsini bir hedef sahibi yapsın. Allah cömertliklerini daim eylesin. Rabbim! Bol bol versin, hepsini infak sahibi yapsın. Tebrikler 7/K sınıfı! 

Diğer sınıflar kendilerine dua etmemi isterlerse pamuk ellerini ceplerine atmaları gerekiyor. Tabii beni de unutmadan...11/04/2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder