"Biri yer, biri bakar. Kıyamet işte ondan kopar"
diye bir atasözümüz var. Yeri geldiğinde kullanırım bu güzel sözümüzü. Gerçi
sadece bu değil, tüm atasözlerimiz tam yerli yerince söylenmiş veciz
sözlerimizdendir. Bugünlerde bu sözü daha sık kullanmaya başladım. Nedeni ise
öğrencilerin kantinden aldıklarını sınıf ortamında yemeye çalışmaları.
Sınıf
ortamında yeme ve içme işini yaygın bir şekilde Adana'da çalıştığım lisede
görmüştüm. Bir gün sınıf ortamında ağzına topitopu alıp soran bir öğrenci
gördüm. "Kızım! Amacın kıyameti koparmak mı" dedim. Yüzüme baktı:
"Ne alaka" dedi. Açıklama yapmadım. Sınıfa dönüp ne demek istediğimi anladınız
mı dercesine. Sınıf sessiz sessiz düşünürken nihayet bir öğrenci: "Ölmez
ve eskimez atasözümüzü söyledi. Sonunda zor da olsa anlaşabildik.
***
Zaman
mı değişti, yeme kültürü mü bilmem. Eskiden
yiyip içecek olanlar uygun tenha bir yer bulur, ihtiyacını orada giderirdi bir
başkasının hakkı kalmasın diye. Belki de kantin kültüründen kaynaklanıyordur. Çocuklar
kahvaltı yapmadan geliyorlar, uygun yer ve zaman yok. Mecburen aldıklarını
sınıf ortamına getireceklerdir diye düşünebilirsiniz. Açlığı giderecek simit,
poğaça, dürüm, tost vb fast-food türü yiyeceklerden geçtim. Bunlar artık olağan
gelmeye başladı bana…Çoğu öğrenci sınıf ortamına dondurma ile veya topitop adı
verilen şekerleme ile geliyor. Garibime giden de bu zaten. Hem uzun süre
ellerinde tutmaları derse başlamayı ve dersin akışını da engelliyor. Önceleri:
"Çocuklar bu yedikleriniz artık karın doyurma değil, zevkine yenen şeylere
girer. Bakın arkadaşlarınızın çoğu böyle bir şey yemiyor. İçinizde alanı
vardır, alamayanı. Böylesi zevkimize hitap eden yiyecekleri sınıf ortamında
yememenizde fayda vardır. Yok, eğer illaki yiyecekseniz lütfen kantin
bölgesinde yemenizde fayda vardır. Arkadaşlarınızın hakkı kalır. Göz hakkı
denen bir şey var. Atalarımız: Biri yer, biri bakar, kıyamet işte ondan
kopar" diye boşu boşuna söylememişler" şeklinde nasihat ettimse de
pek fayda etmedi. Sonunda: "Bundan sonra geldiğimde kimin elinde dondurma görürsem
ertesi hafta tüm sınıfa dondurma ikram edecek" dedim. Ertesi hafta 7/K
sınıfına vardığımda yine 5-6 öğrencinin elinde dondurma görünce “haftaya
arkadaşlarınıza dondurma ikram etmek ister misiniz” dedim. “Tamam hocam,
haftaya alırız” dediler.
Bu hafta sınıfa geldiğimde sınıfta 5-6 öğrenci eksikti. Neredeler
dediğimde “Dondurma almaya kantine gittiler” cevabı aldım. Geçen hafta sınıf
ortamında dondurma yiyen öğrenciler kendi aralarında organize olmuşlar, sınıf
sayısınca dondurma getirdiler. Sağ olsunlar beni de dahil etmişler. Dersin
başında tüm sınıf dondurmamızı yedik. Konumuz da infak idi. Artık ikram etme de
bir nevi infaktır diyerek sözümüze başladık, ikram eden öğrencilerimize de
teşekkür edip keselerine bereket dedik. İlkini gerçekleştirdiğimiz bu ikram
olayı öyle zannediyorum diğer öğrencilere ve sınıflara da örnek olacaktır.
İnşallah öğrencilerimizin bu konuda bundan sonra daha duyarlı olacağını ümit
ediyorum.
Bu konuyu yazmama sebep olan 7/K sınıfımızdan biraz
bahsetmesem olmaz. Öğretmenler arasında okulun en yaramaz ve gürültülü sınıfı
olarak bilinir. İfrat ve tefrit sınıfı da denebilir. Normal şartlarda sınıfları
ve öğrencileri kıyaslamayı sevmem ama 7/K sınıfı eksilerinin yanında artıları
çok fazla olan bir sınıf. Hem yaramazı çok hem efendi ve hanımefendisi. Hedefi
olan öğrencileri de çok, hedefi olmayanı da. Derse katılımı da iyi. Leb demeden
leblebiyi anlayanların sayısı fazla. Konuları derinlemesine incelerken analitik
düşünebiliyor. Farklı ve güzel soru sorabiliyor, mantıklı cevaplar da
verebiliyorlar. Fırsat verirlerse anlattığım dersten de zevk alıyorum. Sınavımdan da en yüksek puanı bu sınıftan bir öğrenci almıştı. Gördüğünüz gibi ikramda da öncü bir sınıf oldu. Diğer bazı sınıfları
dondurma konusunda uyardıktan sonra yine elinde yiyeni gördüğümde haftaya
arkadaşlarına da alır mısın dediğimde sessiz kalırlarken bu sınıf maşallah
hemen pamuk ellerini ceplerine attı. Bu arada elime çay döküp parmağımda ikinci derece yanık oluşmasına sebep olan öğrenci de bu sınıftan bir öğrencimizdi.
Her ne kadar yaramaz
olsalar da yaramazlıkları kendilerine. Hepsi dışta. İçleri tertemiz, pırlanta
gibi çocuklar. Allah yollarını açık etsin, sayılarını artırsın. Sınıflarında
ders çalışmayan ve yüksek puan almayan öğrencilere de Rabbim feraset versin. Hepsini
bir hedef sahibi yapsın. Allah cömertliklerini daim eylesin. Rabbim! Bol bol versin, hepsini infak sahibi yapsın. Tebrikler 7/K sınıfı!
Diğer sınıflar kendilerine dua etmemi isterlerse pamuk ellerini ceplerine atmaları gerekiyor. Tabii beni de unutmadan...11/04/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder