2 Haziran 2016 Perşembe

Öğretmenlikte gözü olmayanın müdürlükte aldığı puan göz doldurdu, dudak uçuklattı


Fi tarihinde görev yaptığım bir  okulda   bir öğretmenim yanıma geldi: “Hocam okutacağım ders yükü ne kadar diye sordu. 18 saat ders yükü var dedim. “Az hocam, ben ders istiyorum” dedi. Bir başka okuldan 12 saat ders bulundu. Girebileceği azami ders olan 30 saat derse girmeye başladı. Ders tamamlamaya gittiği okulda okulun açtığı destekleme kurslarından da ders aldı. Ders bitimi de bir başka  yerde açılan kurslara katıldı. Kendisine hocam bu kadar ders yükünün altından nasıl kalkabiliyorsun. Vücudun kaldırmaz, kendini çok yıpratma” dedimse de “Hocam ben gencim, kaldırabilirim, ayrıca ben derse girmekten  zevk alıyorum” cevabı verdi.

Dersler başladı. Öğretmenimiz yanıma geldi. “Hocam öğrencileri dışarıya çıkartabilir miyim” diye.  Niçin dediğimde “Öğrenciler ders işlemek istemiyor, bu yüzden dışarı çıkalım diyorlar” dedi. Hocam dersi dışarıda bahçede mi işlemek istiyorsunuz deyince, “Hayır hocam çocuklar top oynamak istiyor da” dedi. Kendisine olmaz cevabı verdim. Daha sonraları birkaç defa daha yanıma geldiyse de hep olmaz şeklinde olumsuz cevap verdim.

Birkaç  ay sonra ders tamamlamaya gittiği okulun müdürü yanıma geldi. “Hocam sizin şu öğretmenin  ders esnasında öğrencileri dışarıya çıkarmasına izin veriyor musunuz” dedi. Hayır hocam, bizde ders esnasında bahçeye çıkılmaz. Sadece Beden Eğitimi dersleri dışarıda işlenir dedim. Kendisine hayırdır, mesele ne dedim. “Senin bu öğretmen öğrencileri dışarıya çıkardı, dersi dışarıda işleyeceğim diye. Bir baktım öğrenciler çimin üzerinde oturmuş oynuyorlar. Kendisi de sırt üstü yatmış uyuyor. Olur mu böyle şey” dedi. Hocam olmayacak bir şey yok. O arkadaş sabahtan akşama kadar benim okul, senin okul, senin kurs, cemaatinin ek dersi olmak üzere derse giriyor. Boş zamanı yok. Bir yerde dinlenmesi gerekir, senin orayı seçmiş anlaşılan… Keşke dışarıda ders işlemeye izin vermeseydin dedim.

Gel zaman git zaman bu arkadaşımız yönetici olmak için sözlü mülakat sınavına girdi. Sonuçlara bir göz attım. Arkadaşımız pekiyi derecesinde bir puan almış. Gıpta ettim kendisiyle. Demek ki bizim ölümüz bile iyi puan alıyormuş, belki öğretmenlikte gözü yoktu ama kabiliyet alanı yöneticilikmiş meğer. Ben tanıyamamışım.

Niçin yönetici olmak istedi bilmem ama yönetici olunca sanırım ilk yapacağı iş, “Arkadaşlar derslerinizi bahçede işlemek isteyebilirsiniz, bunun için benden izin almanıza gerek yok. Ben o gıcık, kıl müdürlere benzemem, halden de anlarım” demek olacaktır. Belki de bunu proje olarak okulunda başlatacak, tüm Türkiye’ye yayılacak…

Bu başarıya ne denir? Ancak şapka çıkartılır ve   bize de , hayırlı olsun demek düşer. Tebrikler öğretmenim… 02/06/2016


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder