2016-2017 öğretim yılının kapanmasına daha bir ay var. Bu sene önceki yıllardan çok farklı. Son bir buçuk ay kala herkeste bir boş vermişlik var. Öğrenci okula gelmiyor, gelen öğrenci ders işlenmesini istemiyor. Alıcı olmayınca öğretmenlerin canına minnet. Okul yöneticileri ise okullarında etkinlik üstüne etkinlik yapıyor. Okulunda etkinliğini bitiren bir başka okulun etkinliğine katılıyor. Her bir etkinliğin vazgeçilmezleri var. İlçe MEM ve sendika temsilcileri. Okullar durmadan protokol ağırlıyor bu günlerde. Her etkinlik protokol, her protokol reklam demektir bugünlerde. Ders olmuş olmamış, öğrenci derse gelmiş gelmemiş kimsenin umurunda değil. Önemli olan etkinlikle okulunu gösterirken kendini de ön plana çıkarmak.
Etkinliklerden fırsat bulup derse zaman kalır da az sayıda öğrenci gelirse öğrencileri oyalayacak oyuncağımız da var; akıllı tahtalar. Sağ olsun devlet düşünüp akıl edinmiş bu tahtaları. Öğrenci çantasını, kitabını getirmemiş ama yanlarında seyretmek üzere film arşivleri var. Filmin biri izlenip diğerine geçiliyor. Eğer devlet bu tahtaları düşünmeseydi okulların son günleri nasıl geçecekti? Ders işleniyor ama tahtalarımız çalışıyor şükürler olsun!
Okullarda istenen başarı gelmezse hiç düşünmeye gerek yok. Suçlu belli. Öğrencilerine dersi iyi öğretmeyen öğretmenler. Hepsi para göz zaten. Suçlu belli olduğuna göre faturanın kime çıkacağı da belli. O zaman dert edinmeye gerek yok. Vur patlasın, çal oynasın.
Eğitim öğretimin bitmesine bir ay kala durum bu ise milli eğitimin işi bitmiş demektir. Herkes uzatmalara oynuyor. Herkesin kafası kumda. Hal böyle iken MEB'in ağlayanı yok, sahibi yok. Olan daha hayatın cenderesinden geçmemiş, günaha batmamış taze dimağlara oluyor. Zararı görecek ve çekecek olan da Anadolunun saf insanı maalesef.
Hakkını yemeyelim, okulların bir iyi yönü var; çocuklarımız her türlü sahtekarlığı, düzenbazlığı, yalanı, dolanı buralarda öğreniyor. Buralarda bu şekilde iyi bir şekilde yetiştirilenler sonra piyasaya gönderiliyor. Her okul yetiştirdiği nesil ile ne kadar gurur duysa azdır.
Hasılı, okullar miadını doldurdu, uzatmalar da bitti. Deniz zaten bitti, kum göründü.
Ruhuna fatiha! 18.05.2017
Etkinliklerden fırsat bulup derse zaman kalır da az sayıda öğrenci gelirse öğrencileri oyalayacak oyuncağımız da var; akıllı tahtalar. Sağ olsun devlet düşünüp akıl edinmiş bu tahtaları. Öğrenci çantasını, kitabını getirmemiş ama yanlarında seyretmek üzere film arşivleri var. Filmin biri izlenip diğerine geçiliyor. Eğer devlet bu tahtaları düşünmeseydi okulların son günleri nasıl geçecekti? Ders işleniyor ama tahtalarımız çalışıyor şükürler olsun!
Okullarda istenen başarı gelmezse hiç düşünmeye gerek yok. Suçlu belli. Öğrencilerine dersi iyi öğretmeyen öğretmenler. Hepsi para göz zaten. Suçlu belli olduğuna göre faturanın kime çıkacağı da belli. O zaman dert edinmeye gerek yok. Vur patlasın, çal oynasın.
Eğitim öğretimin bitmesine bir ay kala durum bu ise milli eğitimin işi bitmiş demektir. Herkes uzatmalara oynuyor. Herkesin kafası kumda. Hal böyle iken MEB'in ağlayanı yok, sahibi yok. Olan daha hayatın cenderesinden geçmemiş, günaha batmamış taze dimağlara oluyor. Zararı görecek ve çekecek olan da Anadolunun saf insanı maalesef.
Hakkını yemeyelim, okulların bir iyi yönü var; çocuklarımız her türlü sahtekarlığı, düzenbazlığı, yalanı, dolanı buralarda öğreniyor. Buralarda bu şekilde iyi bir şekilde yetiştirilenler sonra piyasaya gönderiliyor. Her okul yetiştirdiği nesil ile ne kadar gurur duysa azdır.
Hasılı, okullar miadını doldurdu, uzatmalar da bitti. Deniz zaten bitti, kum göründü.
Ruhuna fatiha! 18.05.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder