Ülkemizde yöreye uygun,
yöreyi hatırlatır türünden isim vermekten ziyade çoğu zaman başka mülahazalarla
yeni isimler verilmektedir. Genelde siyasi amaç güdülerek verilen bu isimler
daha sonra farklı bir siyasi parti yönetime egemen olduğu zaman yeniden
değiştirilmektedir.
İsim verme konusunda en talihsiz kurumların başında okullarımız gelmektedir. Bazı okullarımızın isimleri değişe değişe isim çöplüğü haline geldi. Karatay Terminalinin karşısında şimdilerde İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanılan bina eski bir okuldur. İlk açıldığı 1926 yılından itibaren okula verilen isimler: Hakimiyeti Milliye İlkokulu, Devrim Ortaokulu, Hakimiyeti Milliye Devrim İÖO, İnkılap İÖO, Mehmet Akif Ersoy İÖO, 23 Nisan Egemenlik İÖO. Görüldüğü gibi 1926 dan beri okula 6 defa isim verilmiştir.
Son yıllarda okul isim değişikliği artarak devam etmektedir. Çoğu okulun binası eski bina olduğundan ya da yeterli gelmediğinden yeniden yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni okul yapımında devlet çoğu zaman hayırseverlerin kapısını çalmaktadır. Kimi arsasını veriyor, kimi binasını yapıyor. Yapılan yeni binaya hayırseverin kendisi, eşi ya da anne-babasının ismi verilmektedir. Okul isimleri de uzadıkça uzamaktadır. Okulun ismi uzun olunca çoğu zaman doğru dürüst ifade edilememektedir. Hayırseverlerimiz sağ olsunlar eğitim ve öğretime bu şekilde destek olabiliyor. Bunun sonucunda da imzalanan protokol gereği okula ismi verilmektedir. İsimlerin bir kısmı hak ederek verilirken bir kısmı da hak etmeden veriliyor.
Lisede görev yaparken bir başka
okulun ek binasında geçici olarak eğitim ve öğretim yapıyorduk. 3-4 vereseli bir hayırseverin bağışladığı 5.104
metre karelik arsa üzerine İl Milli Eğitim yetkilileri tarafından hayırseverin
anne-babasının isminin verilmesi kararlaştırılır. Çift isimli soyadıyla
birlikte. Ortaöğretim Genel Müdürlüğü lise yapımında 10.000 metre karenin altındaki
yerlere bina yapılamayacağı görüşünü belirtmesiyle birlikte İlçe Belediye
Başkanı, okul yapımı için hazine arazisinden 10.000 metre karelik bir arsa tahsisi
yaptı. Arazinin üzerine devlet 5 katlı büyük ve donanımlı bir bina yaptı kendi
bütçesinden. Hayırseverin bağışladığı arsa üzerine yapılmamasına rağmen
protokol gereği 8+6+5+7= 26 harfli bir okul ismi çıktı ortaya.
Protokolde imzası bulunan hayırseverin
kapısını çaldım. Yaptıklarınızdan dolayı teşekkür ederim. Sizin ve
anne-babanızın isim ve fotoğraflarını okulun girişinde uygun yerde
sergileyelim. Okulun ismi sade olsun” dedim. Hayırsever, “Babamın adını çıkarabiliriz”
dedi. Sonra diğer yetkililerin makamına çıktım. “Hocam, okulun adını niye
değiştirdiniz” diye. “Anlamlı bağış bu” dedi. Bunun neresi anlamlı bağış hocam,
hayırsever fabrikatör, verdiği arazi vereseli bir arazi, üstelik verdiği yere
de yapılmadı bina. Devlet bu binaya trilyon harcadı, kendisi yapsa tamam dedim.
Yetkili, ‘Anlamlı bağış’ da ısrarlıydı. Hocam, hayırseverin bağışladığı
arsanın bedeli ilçede ne kadar biliyor musunuz dedim. “Hayır” dedi. 30.000 TL’ye
alınır deyince, “Yapma ya, sen daha önce niye gelmedin” dedi. Ardından, benim
protokolden yeni haberim oldu. Eğer böyle ise ben size 10.000 metre kare bir
arsa bulayım, okula benim adımı verin dedim. “Tamam, bul gel” dedi. Ayrıldım. Konuşmamı
garip bulmuş olmalı ki, bir başka yerde benden dert yanmış. Mevzuu
dinleyenlerden biri de “Hocam adam haklı değil mi” deyince, “Valla haklı”
demiş. Hasılı hayırseverin vereseli arazisinin üzerine yapılmayan ve devletin
yüklü para harcadığı binaya isimleri verildi maalesef. İşin garibi verilen
isimler bir daha değişmemek üzere veriliyor. Bina yıkılıp yeniden yapılsa da
isim aynı kalıyor. Benim anlattığım bir örnek. Daha niceleri vardır bu şekilde.
Okulların ismi çok kolay
değişmemeli, hayırseverin ismi verilecekse sade olmasına, hatta sadece soyadı
verilecek şekilde düzenleme yapılmalıdır. Uzun isimlerin hem söylenişi zor, hem
de yazışmalarda uzun yer kaplamaktadır. Ayrıca isim değişikliğinden dolayı okulun
flaması, mührü, tabelaları da değişmek zorunda kalıyor. Okulu çıplak vaziyette
teslim alan okul müdürü de bahçeyi düzenleteceğim, flama, mührü değiştireceğim
diye bir taraftan belediyelerle diğer taraftan da maddi kaynak bulmak için
uğraşsın dursun.
Okul yapımında hayırseverlerden
faydalanalım. Hayırseverler de yaptığı hayırdan dolayı balık bilsin diyeceğine Hâlık bilsin
düşüncesi içerisinde olmalıdır. 06/05/2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder