Milli Eğitimde öğretmenin durumunu ölçmek, motive etmek
amacıyla zaman zaman farklı uygulamalar yapıldı: Teşekkür, takdir belgesi
vermek, aylıkla ödül ile değerlendirmek, sicil notu vermek gibi.
Aksayan yönleri tespit edilmiş olmalı ki bu tür
değerlendirmelere son verildi. Yerine başarı ve üstün başarı belgeleri
ihdas edildi.
Şimdilerde yepyeni bir sistemden bahsediliyor: performans
sistemi. Bugün duyunca bunun neresi yeni dedim. Çünkü öğretmen performans
değerlendirme adıyla 2004 yılında MLO'larda (Müfredat Laboratuar Okulları) bu
sistem deneme amaçlı-pilot okul olarak- yürürlüğe konmuştu. Şimdilerde 1-2 ay
içerisinde yürürlüğe girmesi beklenen bu performansa dayalı sistemi görmedim
ama 2004'ün revize edilmiş şekli olsa gerek. Aklımda kaldığı kadarıyla bu
sistem bizde şu şekilde uygulanmıştı:
Bir gün Adana'daki okulumuza bir ilköğretim müfettişi
geldi. Bize yaptığı toplantıda: "
Arkadaşlar halihazırda liseleri de bize verdiler. Bizim iş yoğunluğumuz
arasında bu işin altından nasıl kalkacağız bilmiyorum. Ben böyle düşünürken
içimizden bazı müfettiş arkadaşlar, ‘Hah falan lisedeki öğretmen şimdi elime
düştü' şeklinde açıklamalar yaptı" dedi, ardından sistemin ne şekilde
işleyeceğini açıkladı.
Aklımda kaldığı kadarıyla paydaşların verdiği puan
öğretmenin sicil notu yerine geçecekti: müfettiş 40, okul müdürü 30, zümre
arkadaşı 10, kişinin kendi kendine verdiği puan 10, veli 5, öğrenci 5 puan
olmak üzere toplam 100 puan üzerinden değerlendirilecekti. Bir öğretmenin
değerlendirilmesi için özellikle öğrenci ve öğretmen için çokça fotokopi
çekildiğini hatırlıyorum.
Beni değerlendirmeleri için okul yönetimi okulumuz Coğrafya
öğretmenine değerlendirme kağıtlarını verir. Sınıf olarak 10/D veya 10/E
seçilir. Öğretmen kağıtları dağıtıp gerekli açıklamaları yapar. Öğrenciler
kendi arasında fısır fısır konuşmaya başlarlar. Öğretmen ne konuştuklarını
sorsa da söylemek istemezler. Israr üzerine sınıf: "Hocam bu din hocasına
düşük puan verelim diye konuşuyoruz" derler. Coğrafyacı: " Niye, ne
yaptı ki size" deyince öğrenciler: " Çünkü dersinde bizim, başka
derse çalışmamıza için vermiyor" açıklamasını yapıyorlar. Bana bu olayı
bizzat olayın kahramanı öğretmenimiz anlatmıştı.
İsmi 2004 yılındaki değerlendirme sistemiyle aynı olan bu
sistemin içeriğinde değişiklikler yapılmış olabilir. Ama bu sistem görüldüğü
gibi yeni değil, 2004 yılında pilot olarak uygulanan bir sistemdir. Bugün
sanırım ısıtılıp yeniden önümüze konacaktır.
Bu performans sistemi uygulanır mı, uygulanmaz mı bilmem,
objektif kriterlerle değerlendirme yapılır mı yapılmaz mı bilmem. Ama bildiğim
bir şey var: Bizde her şey kağıt üzerinde güzel düşünülür, uygulamada bütün
projeler ölü doğar. Çünkü her şeyi, bir müddet sonra biz formaliteye
indirgeriz. Genelde objektif olamayız, taraflı değerlendiririz.
Performans sistemi ne şekilde olmalıdır? Diğer yazımızda değerlendirelim inşallah. 23/05/2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder