Unutmak insani bir olgudur. Çünkü hafızayı beşer nisyan ile malüldür. Bilgiler unutulacak ki yeni bilgiler alabilsin zihnimiz. Buraya kadar her şey normal.
Anormal olan günübirlik yaşayan, aklında hiçbir şeyi tutmayanlardadır. Bu tipler her şeyi unuturlar. Bazılarının görevi hep bunlara hatırlatma ile geçer. Sanki bunun için yaratılmışlardır. İşte anormallik burada başlıyor.
Unutkanlığın mutlaka değişik nedenleri ve bilimsel bir açıklaması vardır. Bilimsel mi değil mi bilmem ama bazıları, tuvalet ve banyoda konuşmayı ve avret mahalline bakmayı unutkanlığın sebebi olarak sayarlar. Bunlar sebep olabilir ya da başka nedenleri de olabilir.
Acizane tecrübeme dayanarak unutkanlığın önüne geçmek için aşağıdaki sayacaklarım belki ufuk açabilir:
* Ezberleme yoluna gidilebilir, çünkü ezberledikçe zihin zorlanacak, hazmede hazmede bilgi insanın belleğinde kalıcı hale gelebilir.
* Bulmaca çözme denenebilir. Bu yöntemle zihin kelimeyi bulmak için zorlanacaktır.
* Sudoku çözme yoluna gidilmelidir. Bu yöntemle de yine zihnimiz rakam bulmak için çaba sarf edecektir.
* Not alma ve yazma usulü prensip haline getirilmelidir. Unutunca notuna bakıp yeniden hatırlayabilir.
* Hatırlanması gereken bilginin kodlanması yolu da denenebilir.
* Yapmamız gerekeni unutmamak için telefon alarmına hatırlatıcı not yazılabilir.
* Sürekli bulunduğumuz yerin uygun yerlerine gözümüze çarpacak şekilde kağıda yazıp yapıştırılabilir.
* Günlük okuma itiyat haline getirilmelidir.
* Bir günde yapılanı akşam veya günün uygun bir vaktinde günlük yazma yoluna gitmelidir.
* Okuduğu bir yazıyı veya parçayı okuduktan sonra kafasını yazıdan kaldırarak zihninde özet çıkarma yoluna gidebilir.
* Uyku saatlerimiz düzenli olmalıdır.
Bu tip örnekleri çoğaltabiliriz. Demem odur ki zihin, beyin jimnastiği yapılmalı sürekli, bol tekrar etmeli. Yani beyin, zihin sürekli zorlanarak işleyen demir ışıldar misali beyin işletilmelidir. Beyin, "Saldım çayıra, bekir Mevlam kayıra" misali kendi haline bırakılmamalıdır. 22.11.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder