15 Eylül 2017 Cuma

MEB'de Sıra Eğitim ve Öğretime Geldi

MEB öğrencisi, öğretmeni, merkez ve taşra teşkilatlarıyla neredeyse birçok ülkenin nüfusundan fazla. Başlı başına birçok bakanlıktan hem bütçe hem de personel bakımından büyük. Her yönüyle büyük olan MEB, dertleriyle de diğerlerini geride bırakmaktadır. Bina ve derslik ihtiyacı, öğretmen ihtiyacı, ders kitaplarının basımı, dağıtımı, müfredatın yenileştirilmesi, öğretmen atama, özür atamalarına çözüm bulma, okulların ödenek ihtiyacı, donatım ihtiyacı, personel ihtiyacı, müdür ve yardımcı görevlendirmeleri vb alanları var MEB'in. Atama işlerine mi bakacak MEB, yoksa eğitim ve öğretim işlerine mi? Gerçekten içinden çıkmak, sorunları halletmek, herkesi memnun etmesi mümkün değil. 

Doğu ve Güneydoğu'da öğretmen ihtiyacını gidermek için Bakanlık 'sözleşmeli öğretmenlik' adı altında çakılı kadroyu uygulamaya koymak zorunda kaldı. Zira atanan her bir öğretmen özürden dolayı bir yıl içinde atandığı yeri boşaltıyordu. Yıllardır Bakanlık her işi bıraktı özür atamalarını çözmek için yoğunlaştı. Okullar açıldı MEB hala özür atamaları, il içi ve il dışı atamaları ile uğraşmaktadır. Diğer taraftan TEOG sonucuna göre yerleşenlerin nakil işleri ile geçirdi son bir ayını. Hasılı MEB'in işi kolay değil. MEB uğraşıp didinse de eğitim ve öğretim başlayınca eksiklikler ve aksamalar meydana gelebilmektedir.

Bir milyonu bulan eğitim ordusu, on yedi milyon öğrencisi ile 2017-2018 öğretim yılına start verdi bugün. MEB’in önünde servisler ve ileri saat sorunu var şimdi. İleri saat uygulamasının ileri saat olarak sabitlenmesinden sonra ikili öğretim yapan okulların sabahın karanlığıyla birlikte ders başı yapması zaman zaman şikayet olarak dile getirilmişti. Vatandaşın şikayeti haklı bir şikayet. Bakanlığın karanlıkta derslerin başlamamasıyla ilgili valiliklerin tedbir almasını isteyen genelgesine İstanbul Valiliği en erken 08.00 diyerek ilk adımı attı. İsabetli bir karar bu. Konya’da da ikili öğretim yapan okullar 07.30’dan, normal öğretim yapanlar ise 08.30’dan önce ders başı yapamayacak. İnşallah diğer valilerimiz de katılır bu kervana. Çünkü sabahın erken saatinde daha sabah ezanları yeni okunurken çocuklarımız ders başı yaptı geçen yıl. Sabahleyin ise şafağın karanlığında mahalle aralarında uyuyan köpekler bile kalkmamış oluyor çoğu zaman. Burada akşam çıkanlar da karanlığa kalır diye bir eleştiri getirebilir. Şehirde hayat akşamleyin 21.00, 22.00’ye kadar devam eder. Aslında ikili öğretimin kendisi sakat. Sabahı da problem, akşamı da. Bakanlık da bunu bildiği için 2019 sonuna kadar normal öğretime geçmek için planlama yapmaktadır. İnşallah normal öğretime geçmek için MEB’in planında sarkma olmaz. Bunun bir ilerisi ‘Tam gün eğitim’ olur.

MEB’in önünde bir diğer sorun da okul servisleri sorunudur. Bu sorunu da çözmek için Ulaştırma Bakanlığı, MEB ve İç İşleri Bakanlığı ile birlikte sorunu çözmek için önümüzdeki hafta adım atacağını ifade ediyor. Umarım bakanlıkların sorun olarak gördüğü ile veli, öğrenci ve okulların sorunu ortaktır. Bu sorun da çözülür. Okulların ilk zili servisçilere göre değil de servisçiler okullara göre kontak açmış olurlar. Yine öğrenci taşımacılığında “İhale sende kaldı, bende kaldı, hayır ben de taşıyacağım” gerginlikleri okul önlerinde bir daha cereyan etmez, kan akmaz. Servis hizmeti yapanlara hız sınırından, taşıdığı öğrenci sayısına varıncaya kadar iyi bir denetim gelir.

MEB’in eğilmesi gereken bir sorun da öğrenciyi ve öğretmeni okul ortamından uzaklaştıran uzun tatildir. Maalesef bu tatil eğitim kadrosunu ve öğrencileri dinlendireceği yerde yormaktadır. Hâlihazırda öğretmen de, öğrenci de yorgundur. Bu tatili sadece yaz dönemine toplamaktan ziyade bir kısmını eğitim ve öğretim dönemi içine serpiştirmekte fayda vardır.

MEB’in devasa problemlerle uğraşıp sonuç alınabilmesi için Bakanlığın iki bakanlığa ayrılması düşünülebilir. Bakanlığın biri öğretmen, personel, alan değişikliği, müdür ve yardımcı atamaları, bina ve derslik ihtiyaçlarının giderilmesi, kitap basım ve donatım vb. işlerine bakar, diğeri de sadece eğitim ve öğretim işleri ile ilgilenir. İki bakanlık, aralarında koordineli bir şekilde çalışarak sorunların üstesinden daha hızlı gelebilir.

Tüm eksiklikleriyle birlikte eğitim ve öğretim hakkındaki kanaatlerimiz olumlu olsun. Bir ülkenin eğitim ve öğretimi bakışımız kadardır. Zira güzel bakan güzel görür. Eleştirilerimiz yapıcı olsun. 2017-2018 öğretim yılının tüm eksiklikleriyle birlikte öğrencisi ve velisiyle, müdürü ve yardımcısıyla, öğretmeni ve hizmetlisiyle, servisçisi ve kantincisiyle hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Okulun iç ve dış paydaşlarının her birinin sorumluluğunu üstlenerek eğitim ve öğretim çıtasının yükseltilmesine katkıda bulunacaklarını ümit ediyorum. Sözümüzü bir hadisi şerifle bitirelim: "Ya öğrenen ol, ya öğreten; ya dinleyen ol, ya da bunları seven. Sakın beşincisi olma." 15/09/2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder