Performans sistemi
üzerine yapılan eleştirilerle girdim yazıma. Bu sistemin ne olduğunu
bilmeyenler için kısaca bahsedeyim: Getirilmek istenen sistemde öğretmene; okul
müdürü, meslektaşı, velisi ve öğrencisi not verecek. Yani öğretmenin yeterli
olup olmadığı puanlanacak. Verilen puanlar öğretmenin kariyer basamaklarında, yurtdışı
görevlendirilmelerinde ve ödüllendirilmesinde kıstas alınacak. İşin mutfağında
olmayanlar, eğitimdeki hali pürmelalimizin yegane suçlusu olarak öğretmeni
görenler, olaya sığ bakanlar ve ayakları yere basmayanlar için getirilmek
istenen bu sistem çok ideal görünebilir. Hatta şu öğretmenlere böylece haddini
bildirelim diye düşünülebilir. Nasılsa öğretmenler konusunda değişmez
parolamız, “vurun abalıya” şeklinde. Öğretmeni bir yola getirsek eğitim ve
öğretimimiz başta olma üzere ülke düze çıkacak sanıyoruz. Biraz sağduyulu
düşünürsek kazın ayağının böyle olmadığı anlaşılacaktır. Her şeyden önce
Bakanlık getirmek istediği bu sistemle daha önce yaptıkları çelişmektedir.
Eskiden öğretmenlere
birinci sicil amiri olan okul müdürü sicil notu verirdi. Verilen not gizli idi.
Notunu öğrenmek isteyen öğretmen, il milli eğitim müdürlüklerine dilekçe vermek
suretiyle sicil notunu öğrenebiliyordu. Okul müdürünün verdiği sicil notunu
beğenmeyen öğretmen, soluğu idari mahkemede alıyor ve mahkeme çoğunlukla
öğretmeni haklı buluyor; müdürün verdiği puanı hakkaniyet ölçüsünde vermediği
şeklinde karar veriyordu. Bakanlık -baktı olmayacak- 6111 sayılı Yasa ile sicil
amirinin verdiği sicil notlarını kaldırdı. Birinci sicil amiri olan okul
müdürünün verdiği puanı objektif bulmazken şimdilerde getirilmek istenen
performans sitemiyle daha rüşdünü ispatlamamış öğrencisi öğretmenine not
verecek. Çelişki de burada zaten. Yine Bakanlık -sorun görmüş olmalı ki- müfettişlerin
öğretmenlerin rehberlik ve denetleme amaçlı dersine girmesini kaldırdı. Ama
nedense radikal karar diye diye getirecekleri sistemde öğretmenini, öğrencisine
puanlatacak. Şunu kabul ederim ki öğretmenin en iyi müfettişi öğrencisidir.
Öğrenci, dersine giren öğretmeni hakkında “İyi ders anlatıyor/anlatamıyor, baba
adam, kötü öğretmen” şeklinde kanaat belirtir zaten. Bu kanaati nota dönüştürmek
öğretmenle oynamak, öğretmeni öğrencisine boğdurmak…demektir. Öğretmeni iyice
demoralize etmektir.
Gece gündüz performans
değerlendirme sistemiyle yatıp kalkarken öğretmenine not veren 7-18 yaş
aralığındaki öğrencinin haleti ruhiyesini, fiziki ve ruhi durumunu göz önünde
bulundurmada fayda vardır. Ki biz bu yaş aralığındaki çocuklarımıza daha doğru
dürüst ekmek aldırmıyoruz, suç işlese cezaevi yerine ıslah evine gönderiyoruz.
Ergenlik dönemine gelen bir çocuk evlenemez. Çünkü daha sorumluluğunu taşıyamaz
diyoruz. Yetkililerimizin bu yaptığına dense dense “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” denir.
Hasılı, öğretmende
sorun varsa bunun yolu; öğretmeni öğrencisinin önüne atmak, öğretmenin moralini
iyice bozmak değildir. Unutulmasın ki dersine moralli girmeyen bir öğretmenin
verdiği dersten hayır gelmez. Son yıllarda bu ülkenin toplumsal barışa fazlasıyla
ihtiyacı var. Atacağınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değse bari. Amacınız
öğretmenle uğraşmaksa/bağcıyı dövmekse bu getireceğiniz performans sistemine
devam edin, yerinde bir karar. Yolunuz açık olsun. Eğer amacınız sorun
çözmek/üzüm yemek ise adam akıllı bir sistem getirin. Unutmayın ki bu ülkede
adam öldüren bile doğru dürüst ceza almıyor, öğretmene verilen not kaç yazar? 02/04/2018
*** 05/04/2018 tarihinde yenihaberden.com gazetesinde yayımlanmıştır.
*** 05/04/2018 tarihinde yenihaberden.com gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder