ÖSS VE
SBS sınavlarında çocuklarımızın yaptığı matematik netleri
içler acısı. 3-7 yaş arasında iken zeka
sıralamasında üst seviyelerde olan bu milletin
çocukları 18 yaşına geldiği zaman sıralamanın en
altlarına geriliyor. Bizim oğlan bina okur döner döner
bir daha okur. Bu yıl 5.sınıflarda matematik dersinin
saati bir ders saati daha artırıldı.
Bırakın ders saatini artırmayı,
matematik hazırlık sınıfları açsak,
bu kadar bilgi kirliliği,
öğrenmeden yeni bir konuya geçmekle,
basitten zora gitmedikçe,
konuları azaltmadıkça,
matematiği hayatın içine getirmeden,
hayatın bir parçası yapmadan,
günlük hayatın içine çekmeden
ve bu dersi sevdirmeden bir arpa boyu yol
alamayız.
En zevkli dersi öğrencilerin korkulu
rüyası haline getirmede bu milletin üstüne
yoktur.
İstediğin kadar dersi artırsan da,
eğitimi 4+4+4 değil, 4*4*4 yapsan da,
tüm öğrencileri dershaneye göndersen
de nafile,
Sonuç alamazsın. Dolu Beyin Yeni
Bilgi Almaz. Aşağıda okuyacağınız problemin
benzerlerini çokça görebiliriz. Mesele problemi
çözüp rahatlama değil, işi çözümsüzlüğe götürerek
"En önemli bir kişi veya dersimiz yapmaktır.
"Trabzonlu Temel Ağa'nın sevgili torunu Eda'ya
verilen ödev ile başı derttedir. Eskişehir'e göç eden arkadaşı Niyazi'ye başına
gelenleri yazar:
Niyazicugum. Hani
benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan
da aglay. Zaten dertlerini hep baga açar.
Dedi ki; 'Habunlari
anliyamadum. O yüzden da yapamadım. Yarin ögretmen beni dövecek.'
Dedum ki; 'Aglama
usagum, bunun içun ögretmen adam dövmez. Simdi oni çözeruk.'
Ne mümkün Niyazi
kardasum:
Bi tirenlan, bi
otobos ayni istasyondan kalkmislar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli gidiy.
Otobos iki yerde onbeser dakka istirahat vermis. Tiren da bi yerde durmis, 20
dakka su almis. Otobos saatte 60 kilometro gidiymis. Tiren 5 saat sonra
gidecegi yere varmis. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmis. Ograstum
yapamadum.
Usak aglay.
Derken bubasi
geldi. O da çözemedi. Diyrum oga ki, ' damat, senun tanidugun tahsilli bi
otobos sofori var ise oga soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben
usagi soforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yaris etmis
bi sofor vardur da bize nasihat verur. 'Ha, biz bi yandan da usaga tireni tarif
ediyruk.
Tiren görmemis
ki...
Ne anasi görmis,
ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum'dan Sivas'a gittiydum. Neysa
kardasum, o gece çok kizdum. Diyeceksun ki niye?
Usak daha incir
agacindan duti ayiramay; mezgiti gosteriyrum, hamsi diy; efendum, yumurtanun
fabrikada yapilduguni sanay. Biz gelduk araba yaristiriyruk. Yani efendi,
otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun?
Eger varacagi saat onemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler saga
otobosun inecegi zamani.. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef
edersun?
Usakcuklarda sarki
yok, türki yok, oyun yok; dayamis matamatigi.
Ayiptur..."
(Komedram) 03.01.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder