Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Dünyanın En Büyük Sorunu veya En Büyük Ordusu *

Size yakın gelecekte en büyük sorun nedir veya dünyanın en büyük ordusu hangisidir desem, ne cevap verirsiniz? Çivisi çıkmış bu dünyada sorundan çok ne var, hangisini söylersen doğrudur diyebilirsiniz. Kişiden kişiye değişse de bana göre fazla değil, yakın gelecekte Türkiye'nin ve dünyanın en büyük sorunu işsizlik olacaktır.  Hemen bu da cevap mı? Zaten işsizlik şimdi de sorun, bunun için yakın geleceğe falan gitmeye gerek yoktu diyebilirsiniz. El-cevap, işsizlik dün olduğu gibi bugün de sorun, yarın da sorun olmaya devam edecek. O zaman mesele nedir derseniz? Turpun büyüğü heybede derim. Çünkü yakın gelecekte, *robotlar devreye girecek. Bugün insanların çalıştığı ve yaptığı işler bu robotlar eliyle gördürülecek. *Üç boyutlu yazıcılar piyasaya sürülecek. Buna kişisel bir fabrika da denebilir. Katmanlı üretim teknolojisine sahip masaüstü 3 boyutlu yazıcılarla evinizde veya ofisinizde istediğiniz her türlü şeyi üretmenize imkan tanır. *Yapay zekâ; insan gibi davranışlar sergi

Kovanın İçinden Konuşmak

Duydunuz mu "kovanın içinden konuşmak" deyim veya tabirini? Çoğunuzun duyduğunu, duymuş iseniz de ne anlama geldiğini bildiğinizi sanmıyorum. Çünkü bu deyimi çevrenizden duymamış iseniz, deyimler sözlüğünde bulmanız mümkün değil. Yöre ve bölgelerimize ait kullanılan deyimler arasında da bulamazsınız. Konuştuğum bir Türkçe öğretmeni de benim ağzımdan bu deyimi duyunca önce şaşırdı, sonra ne anlama geldiğini sordu. İlk defa duyduğunu söyledi. "Kovanın içinden konuşmak" deyimi Türkiye'nin neresinde, ne kadar kullanılır bilmem ama -çoğu Konyalı bilmese de- bu deyim Konya yöresinde  kullanılmaktadır. Ne anlama gelir derseniz? Açıklamaya çalışayım. Yalnız açıklamam dil kurallarına göre bilimsel bir açıklama olmayacak. Kullanıldığı yerden hareketle izah etmeye çalışayım. Hepimiz okur, görür, duyar ve yaşarız. Tüm bunları yaparken hepsinden bilgiler ediniriz. Bu bilgilerin çoğunu yeni bilgiler öğrendikçe unuturuz. Dağarcığımızda, önemsediğimiz ve bize tesir ede

Doğal Afetlere Hazır Olalım ***

Zaman zaman bizi yoklayan, yokladığı zaman geriye büyük bir enkaz bırakan; çoğu vakit mal ve can kaybına neden olan deprem, heyelan, çöküntü, sel baskını gibi doğal afetlere bundan sonra daha fazla hazır olmamız lazım. Çünkü küresel ısınmayla birlikte bundan sonra özellikle sel baskınlarına daha fazla maruz kalacağız. Geliyorum diyor devamlı. Bazen bir ilimizi, başka bir gün bir başka ilimizi tabir yerindeyse önce teslim alıyor, ardından boğup geçiyor. Tüm bu yıkımdan sonra can kaybı yoksa veya fazla olmamışsa "Can kaybı yok" deyip şükrediyoruz. Yıkım fazla ise gerekirse o bölgeyi afet bölgesi ilan ederek halkın ekim, dikim kaybını, esnafın zayiatını telafi etmenin yoluna gidiyoruz. Başka yaptığımız bir şey var mı? Maalesef yok.  Yazımın başlığını "Doğal Afetlere Hazır Olalım" koydum, "...Hazırlıklı Olalım" demedim. Çünkü geçmişten günümüze kurup altyapısını geçirdiğimiz ve geliştirdiğimiz yerleşim yerlerinin hiçbiri gelmekte olan ve daha da artarak

Hz Osman ve Akrabalarıyla İlişkisi ***

Hz Osman'ı bilirsiniz. Ailesi şiddetle karşı koymasına rağmen Müslüman olan ilk on kişiden biridir. Ticaretle geçimini sağlayan zengin bir Müslüman’dır. Zenginliği mal biriktirme, servet üzerine servet koyma değildir. Cömertliğiyle ün salmıştır. Fakiri, fukarayı görüp gözeten, İslam yoluna servetini bağışlayan ve verirken eli titremeyen, verdikçe malı bereketlenen bir sahabidir. Adı anıldığı zaman haya akla gelir. Çünkü ahlaki özelliğiyle nam salmış ve onun ahlakı haya sahibi olmasında temeyyüz etmiştir. Kimseye nasip olmayacak şekilde peygamberimizin iki kızıyla -biri vefat edince diğeriyle- evlenmiş ve kendisine iki nur sahibi anlamında "Zinnureyn" denmiştir. Kur'an'ı Kerim bilgisi, onu çok okuması değerine değer katan diğer özelliklerindendir. Hz Ömer'in şehit edilmesiyle birlikte istişare ile üçüncü halifemiz olmuş olan Hz Osman, Hz Ebubekir zamanında kitap haline getirilen Kur'an'ı Kerim'i Kureyş lehçesine göre çoğalttırarak diğer İsl

Bu Dünyada Yaşarken Boş Bir Mezarınız Olsun İstemez misiniz?

Kim istemez ki kendisine ait boş bir mezarının olmasını. Yüzü soğuk olsa da hepimizin hayalidir boş bir mezara sahip olmak. En azından nereye gömüleceğin bellidir. Ayrıca mezarın hazır olunca -olur ya- dostlar son görevimizi yapalım diye cenazeye katılmak isterlerse kimse defin işinde fazla beklemez. Ne anlatıyorsun, kendinde misin? Biz öldükten sonra nereye gömüleceğimizin ne önemi var dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız elbet. O zaman size dünyada iken içinde bir ailenin kalabileceği büyüklükte boş mezarlarda yaşayanlar var desem, herhalde kim bu şanslılar deyip merak edersiniz. O zaman sizi fazla merakta bırakmayayım. Unutmayın ki bu anlatılmaz, yaşanır. *Bir kamu veya amme görevi ifa ederler. *Maaşlarını devletten alırlar. Maaşları asgari ücretlinin çok üstünde olup bir memurun maaşından fazladır. *Gece gündüz part time çalışırlar. Diğer devlet memurları gibi 08.00-17.00 arası değil. *Boş mezarları, iş yeri ile aynı bahçe içindedir. İşe gitmek için ayrıca vasıtaya i

Bir Yönetim Kurulu Üyeliği

Dostlarım! Bugün lafı hiç eğip bükmeden size kendimi anlatacağım. Daha doğrusu bir durumumu arz edeceğim. Normal şartlarda enaniyetin en büyüğünü taşımama  rağmen bugüne kadar kendimden hiç bahsetmedim. Ben kendimi göstereceğime siz beni görün istedim. Maalesef ne ben kendimi gösterebildim ne de siz beni görebildiniz. Ama bekleyecek sabrım kalmadı artık. Zira 57 yaşına girdim. Geldim gidiyorum. Çünkü herkes gibi ben de bir faniyim. Beni zaman zaman üzüntüye gark eden durumumu sizinle paylaşmasam çatlayıp öleceğim. Derdimi/isteğimi anlatacağım ki sonra “ne istediğini bilmiyorduk, anlayamadık, halbuki bir değermiş” demeyin. 57 yılı küçümsemeyin. Yarım asrı deviren bir tecrübe, bir birikim demektir bu. Her ne kadar eğitim ve öğretim sahasında görev yapıyor olsam da çoğu kimse gibi anlamadığım yoktur. Yazar, çizerim; her konuda kalem oynatırım. Nefes almadan konuşmanın alasını yaparım. Tek istediğim ve en büyük hayalim, bu aşamadan sonra devlete daha fazla hizmet etmek için biriki

Bezdiren İnternet Siteleri *

Bir haber sitesinin bir haberi nasıl verdiğini, sadede ne vakit geldiğini, haber diye yazdığının incir çekirdeğini doldurmadığını dikkatinize sunmak istiyorum: Haber başlığı:  Ziya Selçuk'tan son dakika yeni ders açıklaması Alt başlık: Ziya Selçuk'tan son dakika yeni ders açıklaması I/16: FLAŞ GELİŞME  Ziya Selçuk'tan son dakika yeni ders açıklaması 2/16: Milli Eğitim bakanı ziya Selçuk önemli açıklamalarına devam etti. 3/16:  Dün verdiğimiz flaş açıklamaların ardından bugün de Selçuk'tan flaş açıklamalar geldi. 4/16: Bakan Selçuk, gündeme ilişkin değerlendirmeleri ile birlikte eğitime dair önemli bir konuyu gündeme getirdi. 5/16: Selçuk, yeni okutulacak ders için detayları verdi. 6/16: İşte Bakan Selçuk'un yeni okutulacak dersle ilgili açıklamaları ve gelişmenin detayları: 7/16: Bakan Selçuk'un sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar: 8/16: Bakan Selçuk'tan Sosyal Medya Okuryazarlığı Dersi Açıklaması 9/16: Milli Eğitim Bakanı Z