Duydunuz mu "kovanın içinden konuşmak" deyim veya
tabirini? Çoğunuzun duyduğunu, duymuş iseniz de ne anlama geldiğini bildiğinizi
sanmıyorum. Çünkü bu deyimi çevrenizden duymamış iseniz, deyimler sözlüğünde
bulmanız mümkün değil. Yöre ve bölgelerimize ait kullanılan deyimler arasında
da bulamazsınız. Konuştuğum bir Türkçe öğretmeni de benim ağzımdan bu deyimi
duyunca önce şaşırdı, sonra ne anlama geldiğini sordu. İlk defa duyduğunu
söyledi.
"Kovanın içinden konuşmak" deyimi Türkiye'nin
neresinde, ne kadar kullanılır bilmem ama -çoğu Konyalı bilmese de- bu deyim
Konya yöresinde kullanılmaktadır. Ne anlama gelir derseniz? Açıklamaya
çalışayım. Yalnız açıklamam dil kurallarına göre bilimsel bir açıklama
olmayacak. Kullanıldığı yerden hareketle izah etmeye çalışayım.
Hepimiz okur, görür, duyar ve yaşarız. Tüm bunları yaparken
hepsinden bilgiler ediniriz. Bu bilgilerin çoğunu yeni bilgiler öğrendikçe
unuturuz. Dağarcığımızda, önemsediğimiz ve bize tesir edenler kalır. Bunları
kolay kolay unutmayız. Ne zamanki görüp duyduğumuz, geçmişe dair bir çağrışım
yaparsa hafızamızda yer edinen önemli gördüğümüz bilgiler ve yaşadığımız anılar
sanki o an oluyormuş gibi yeniden canlanır ve fırsatını bulduğumuz ortam
müsaitse anlatmaya başlarız ya da hiç yeri değilse bile geçmiş yaşadıklarımız
ve tecrübelerimizi usanmadan anlatırız. Özellikle yeni bilgiyle tanışmayan bazı
yaşlı insanlar yapar bunu. Çünkü yeni bilgi gelmeyince hafızasında daha önce
yer edinmiş veya hafızasına kazınmış bilgiler ile hayata tutunmaya devam eder.
Başka da sermayesi yoktur. Yeter ki bir dinleyici kitlesi bulsun, açılır da
açılır; konuşur da konuşur, anlattığını bir daha anlatır. Buna askerlik
anılarını örnek olarak verebiliriz. İyi bir dayak yemiş ise anlatır
durur.
Yeni bilgiye kapalı, geçmiş bilgilerden ibaret bilgilerin,
örneklerin ve anıların tutulduğu hafıza veya bellek, bu deyimle kovaya
benzetilmiştir. Bundan dolayı kovanın içinden konuşmak tabiri kullanılır. Yaşlı
büyüğümüz konuşacaksa kovayı bir karıştırır. Bahtına ne çıkarsa artık. Bu
kovanın içinden konuşmak bazen ilgi çekse de tekrarı ve fazlası bezdirmeye
yeter de artar bile. Hatta aynı büyükle karşılaşmış bir tanıdığınız size
"Falan kimseyle tanıştım, biraz sohbet ettik, gıyabında senden de
bahsettik" dediğinde "Sana şu konuyu anlattı mı" diye sorarsan
el-cevap "evet" olur gülerek.
Nasıl, beğendiniz mi kovanın içinden konuşma deyimini?
Keşke yanımda olsanız da size biraz kovanın içinden konuşsam... Kınamayın,
yarın belki sizin de olacağınız bu kovanın içinden konuşmak olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder