17 Ağustos 2019 Cumartesi

Bir Yönetim Kurulu Üyeliği

Dostlarım! Bugün lafı hiç eğip bükmeden size kendimi anlatacağım. Daha doğrusu bir durumumu arz edeceğim. Normal şartlarda enaniyetin en büyüğünü taşımama  rağmen bugüne kadar kendimden hiç bahsetmedim. Ben kendimi göstereceğime siz beni görün istedim. Maalesef ne ben kendimi gösterebildim ne de siz beni görebildiniz. Ama bekleyecek sabrım kalmadı artık. Zira 57 yaşına girdim. Geldim gidiyorum. Çünkü herkes gibi ben de bir faniyim. Beni zaman zaman üzüntüye gark eden durumumu sizinle paylaşmasam çatlayıp öleceğim. Derdimi/isteğimi anlatacağım ki sonra “ne istediğini bilmiyorduk, anlayamadık, halbuki bir değermiş” demeyin.

57 yılı küçümsemeyin. Yarım asrı deviren bir tecrübe, bir birikim demektir bu. Her ne kadar eğitim ve öğretim sahasında görev yapıyor olsam da çoğu kimse gibi anlamadığım yoktur. Yazar, çizerim; her konuda kalem oynatırım. Nefes almadan konuşmanın alasını yaparım.

Tek istediğim ve en büyük hayalim, bu aşamadan sonra devlete daha fazla hizmet etmek için birikimimi bir yönetim kurulu üyeliği yaparak nihayete erdirmektir. Ekonomiden, siyasete, sosyal politikalardan eğitime, banka üyeliğinden yüksek istişare kurulu üyeliğine kadar her alanda çalışabilirim. Tüm bu ve benzeri görevleri yapmaya bilgim, görgüm ve birikimim yeterli olduğu kadar sağlığım da elverişlidir. Bugüne kadar doğru dürüst hiç ilaç kullanmadığım gibi  akıl sağlığı dahil, hiçbir zührevi rahatsızlığım da yoktur. 

Durumum bu iken mevcut öğretmenliğimi ne kadar yapabilirim? 65 yaşına gelince kış-kıyamet demeden artık yaramazsın diyerek kapının önüne koyuveriyorlar. Halbuki benim hizmet anlayışımda beşikten mezara çalışmak vardır. Bu açıdan yönetim kurulu üyeliği, benim gibi vazgeçilmez biri için bulunmaz Hint kumaşıdır. Zira yaş şartı yok. Taş atıp elim de yorulmayacak. Çalışabildiğim kadar çalışacağım.

Hak ettiğim isteğimi öğrenince "Senin derdin anlaşıldı. Sen birden fazla yerden maaş almak istiyorsun" diye aklınıza gelebilir. Haklısınız. İlk etapta ben de sizin gibi -kötü- düşünürüm. Ama niyetinizi bozmayın. Zira kazın ayağı öyle değil. Bilin ki benim yönetim kurulu üyeliğim, mevcut yönetim kurulu üyeliği yapanlardan farklı olacaktır. Beni okumaya devam edin ki farkı görün.

Yönetim kurulu üyeliğine geçtiğim zaman ben, birden fazla yerden maaş almayacağım. Asıl mesleğim olan öğretmenlikten tahakkuk ettirilen maaşa elimi bile sürmeyeceğim. Olduğu gibi hazineye geri vereceğim. Hazine “olmaz, böyle bir usulün mevzuatta yeri yok” derse ilgili kanun değişikliği için yönetim kurulu üyeliğimi kullanarak tanıdığım vekiller aracılığıyla Meclis'e kanun teklifi verdireceğim. Diyelim ki Meclis, "Kötü emsal olmaz" dedi, teklifi reddetti. Bu durumda yönetim kurulu üyeliği dışında kalan asıl maaşımı -kuruşuna bile dokunmadan- ya öğrencilere burs vereceğim ya mağdurlara yardım edeceğim. 

Gördüğünüz gibi kendim için bir şey istemiyorum. Parolam, devlete hizmet etmek. Bu durumu bilin, sonra iş işten geçtikten sonra timsah gözyaşı dökmeyin, derim. Burada kendimi anlatırken sizi de unutmuş değilim. Bana bu konuda vereceğiniz destek, aynı zamanda sizin de önünüzü açacaktır. Her biriniz yönetim kurulu üyesi olmak için beklenti içerisine girecek, o yaptıysa biz hayli hayli yaparız, diyeceksiniz. Bu kıyağımı da unutmayın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder