Öğretmen ve idareci
yönünden bu uzun değerlendirmenin ardından öğrenci değerlendirmesine geçmek
istiyorum.
Adı üzerinde bu okul
bir meslek lisesi. Sınavsız öğrenci alıyor. Öğrencilerin ekseriyeti akademik
yönden başarılı olmayan öğrencilerden oluşuyor. Akademik başarıları olmasa da
ahlaki ve davranış yönünden öğrenciler benden tam puan aldı. İyi ki bu okula gelmişim
dedim öğrencileri tanıdıkça. Harbi çocuklar. Yalan ve dolanla pek işlerini
görmedim. Başlarında öğretmen olmasa da sorumluluklarının farkındalar. Okul bir
başına öğrencilere bırakılsa okula bir şey olmaz. Teneffüslerde dahi okulda
gürültü, patırtı yok. Sessiz mi sessiz okul.
Akademik yönden
gözle görülür bir başarıları olmasa da her bir öğrenci, seçtiği gıda, muhasebe
ve bilişim alanında uzman öğretmenler eliyle bir güzel yetişiyor. Lise mezunu
olurken her birinin kolunda altın bileziği olarak mezun oluyorlar. Her biri de
bölümünde başarılı.
Bu okulun
öğrencileri, milyonlarca akademik yönden ilerlemek için okuyan öğrencilere göre
daha şanslı. Diğerlerinde teori varken bunlarda pratik var. Okul bitince
diğerlerinin çoğu işsizler ordusuna katılırken bu okulun öğrencileri mesleğine
uygun sektörlerde iş bulup çalışma imkanına sahipler.
Boşuna dememişler,
meslek liseleri memleket meselesi diye. Bu okullara çoğu kimse, bu okullardan
başarılı kimseler çıkmaz diye burun kıvıradursun. Bu okullar Türkiye'nin
geleceği. Her biri üretim sektöründe bu ülkeye katma değer üretmeye
namzet.
Davranış ve kişilik
yönünden bu okulun öğrencilerini eskinin imam hatip okul öğrencilerine
benzetirim. Bunlarla ders işlemek de kolay, anlaşmak da. Söz dinledikleri gibi
saygıyı da elden bırakmıyorlar. Kendi aralarındaki bir tartışmadan dahi gelip
öğretmenden özür dilemekten kaçınmıyorlar.
Burada bir anekdota
yer vermek isterim. Karne haftasına bir hafta kala 9.sınıfları bir sınıfa
toplayarak ortak sınav yaptım. Sınavını bitiren diğer şubenin öğrencileri bir
ders sonrası olacakları sınava hazırlanmak için sınıflarına geçmek istediler.
Gürültü yaparsınız, olmaz. Çalışacaksanız, ders malzemenizi alın gelin, burada
çalışın dedim. İkili çalışmamız lazım deyince haydi geçin, yalnız kapınız açık
olacak, gürültünüz buraya gelmeyecek dedim.
Az sonra bir bağrış
bir bağrış. Sesten birbirlerini yiyorlar sandım. Bir hızla kalkıp yanlarına
vardım. İki öğrenci, var gücüyle birbirlerine kızıyor, bağırıyordu. Kavga
olmayınca sevindim. Güç bela teskin ettim. Bir tanesini yanıma alıp yan sınıfa
geldim. Teneffüste bu işi büyütmeyin dedim.
Aradan bir teneffüs
geçti. İkisi birden yanıma geldi. Yaptıkları davranıştan dolayı özür dilediler.
Bu davranışları hoşuma gitti.
Karne günü İstiklal
Marşı söylenmeden yanıma çağırdım. Hatanızı anlayıp incelik gösterdiğinizden
dolayı sizi tebrik ediyorum dedim.
Açıkçası, daha bu
okulu görmeden meslek lisesi öğrencileri kaba saba ve kavgacı olur, karşı
gelirler, itiraz ederler, diklenirler diye düşünüyordum. Gördüğüm ise bunun tam
zıddı idi. Ne karşı gelme var ne diklenme. Saygıda kusur etmediler hiç. En ufak
bir uyarıda özür dileriz dediler. Hasılı kafamdaki meslek lisesi öğrenci
profilinin yanlış olduğunu yaşayarak görmüş oldum. Türkiye'nin geleceği ve
gençliğin bu durumu adına sevindim doğrusu.
Bu öğrenciler
üzerinde iyi durulursa, bu okullara önem verilirse Türkiye'nin gelişimi daha
hızlı olur.
Bu okulun öğrencilerinde gördüğüm eksiklik çoğunun sigara içmesi. Bunu da bırakırlar inşallah. (Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder