20 Haziran 2024 Perşembe

Huzur ve Sükûnetin Adresi, Fethi Sekin MTAL (10)

Öğretmen ve idareci yönünden bu uzun değerlendirmenin ardından öğrenci değerlendirmesine geçmek istiyorum. 

Adı üzerinde bu okul bir meslek lisesi. Sınavsız öğrenci alıyor. Öğrencilerin ekseriyeti akademik yönden başarılı olmayan öğrencilerden oluşuyor. Akademik başarıları olmasa da ahlaki ve davranış yönünden öğrenciler benden tam puan aldı. İyi ki bu okula gelmişim dedim öğrencileri tanıdıkça. Harbi çocuklar. Yalan ve dolanla pek işlerini görmedim. Başlarında öğretmen olmasa da sorumluluklarının farkındalar. Okul bir başına öğrencilere bırakılsa okula bir şey olmaz. Teneffüslerde dahi okulda gürültü, patırtı yok. Sessiz mi sessiz okul. 

Akademik yönden gözle görülür bir başarıları olmasa da her bir öğrenci, seçtiği gıda, muhasebe ve bilişim alanında uzman öğretmenler eliyle bir güzel yetişiyor. Lise mezunu olurken her birinin kolunda altın bileziği olarak mezun oluyorlar. Her biri de bölümünde başarılı. 

Bu okulun öğrencileri, milyonlarca akademik yönden ilerlemek için okuyan öğrencilere göre daha şanslı. Diğerlerinde teori varken bunlarda pratik var. Okul bitince diğerlerinin çoğu işsizler ordusuna katılırken bu okulun öğrencileri mesleğine uygun sektörlerde iş bulup çalışma imkanına sahipler. 

Boşuna dememişler, meslek liseleri memleket meselesi diye. Bu okullara çoğu kimse, bu okullardan başarılı kimseler çıkmaz diye burun kıvıradursun. Bu okullar Türkiye'nin geleceği. Her biri üretim sektöründe bu ülkeye katma değer üretmeye namzet. 

Davranış ve kişilik yönünden bu okulun öğrencilerini eskinin imam hatip okul öğrencilerine benzetirim. Bunlarla ders işlemek de kolay, anlaşmak da. Söz dinledikleri gibi saygıyı da elden bırakmıyorlar. Kendi aralarındaki bir tartışmadan dahi gelip öğretmenden özür dilemekten kaçınmıyorlar.

Burada bir anekdota yer vermek isterim. Karne haftasına bir hafta kala 9.sınıfları bir sınıfa toplayarak ortak sınav yaptım. Sınavını bitiren diğer şubenin öğrencileri bir ders sonrası olacakları sınava hazırlanmak için sınıflarına geçmek istediler. Gürültü yaparsınız, olmaz. Çalışacaksanız, ders malzemenizi alın gelin, burada çalışın dedim. İkili çalışmamız lazım deyince haydi geçin, yalnız kapınız açık olacak, gürültünüz buraya gelmeyecek dedim. 

Az sonra bir bağrış bir bağrış. Sesten birbirlerini yiyorlar sandım. Bir hızla kalkıp yanlarına vardım. İki öğrenci, var gücüyle birbirlerine kızıyor, bağırıyordu. Kavga olmayınca sevindim. Güç bela teskin ettim. Bir tanesini yanıma alıp yan sınıfa geldim. Teneffüste bu işi büyütmeyin dedim. 

Aradan bir teneffüs geçti. İkisi birden yanıma geldi. Yaptıkları davranıştan dolayı özür dilediler. Bu davranışları hoşuma gitti. 

Karne günü İstiklal Marşı söylenmeden yanıma çağırdım. Hatanızı anlayıp incelik gösterdiğinizden dolayı sizi tebrik ediyorum dedim. 

Açıkçası, daha bu okulu görmeden meslek lisesi öğrencileri kaba saba ve kavgacı olur, karşı gelirler, itiraz ederler, diklenirler diye düşünüyordum. Gördüğüm ise bunun tam zıddı idi. Ne karşı gelme var ne diklenme. Saygıda kusur etmediler hiç. En ufak bir uyarıda özür dileriz dediler. Hasılı kafamdaki meslek lisesi öğrenci profilinin yanlış olduğunu yaşayarak görmüş oldum. Türkiye'nin geleceği ve gençliğin bu durumu adına sevindim doğrusu. 

Bu öğrenciler üzerinde iyi durulursa, bu okullara önem verilirse Türkiye'nin gelişimi daha hızlı olur. 

Bu okulun öğrencilerinde gördüğüm eksiklik çoğunun sigara içmesi. Bunu da bırakırlar inşallah. (Devam edecek) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder