20 Haziran 2024 Perşembe

Huzur ve Sükûnetin Adresi, Fethi Sekin MTAL (3)

Perşembe ve pazar günlerinden ibaret ilk yarım dönemim, okula alışma dönemimdi. Kendi halimde gidip geldim okula. Pek kimseyle muhatap olmadım. Öğretmenler odasına da nöbet defterini imzalamanın ve ders kitabı alıp koymamın dışında pek girmedim. Girmek istesem de nöbetçiyim. Nöbet yerinde olmam gerekti. 

Bir diğer husus da ilk gittiğim yere çabuk intibak sağlayamam. Çünkü asosyal bir yapım var. Girerken utana sıkıla girdim hep. 

Öğle arası soluklanmak üzere girdiğim zaman okulun kadın öğretmenlerinin ziyafetleriyle karşılaştım. Her perşembe bu ikramı alışkanlık haline getirmişler. Almam için ısrar ettiler. Teşekkür ederim dedim ise de ucundan, kıyısından tadarak başladım yemeye. Öğretmenler odasına gitmediğim zaman bazı öğretmenler, öğretmenler odasına davet ettiler ikram için. 

Okula başladığım ikinci yarım dönemim çok fazla teşriki mesaide bulunmadan bu şekil geçti. 

İki aylık bir yaz tatilinden sonra 2023-2024 öğretim yılına başladık. Bu sene ders yüküm de fazla idi. Rehberlik dahil 29 saat derse girdim. Bu derslerin 19 saati yüz yüze, geri kalanı ise uzaktan idi. Salı, cuma ve pazar günleri gittim okula. Gün bazında dersimin yoğun olduğu gün salı günleri idi. Sabah 9'da başlayan dersin 9 saati örgün, geriye kalan 4 saati uzaktan olmak üzere dersim akşam 20.30'a kadar sürdü. Salı bitti mi benim için o hafta bitmiş sayıldı.

Haftanın dört günü saat 17.00'de uzaktan bağlandım yine. 

Okul 2022-2023 ikinci döneminde olduğu gibi yine sessiz, sakin idi. Yine huzur ortamı vardı. Ama bu sene benim için daha bir farklı idi. Bunda asosyalliğimin 'a' sını atmamın, daha fazla derse girdiğim için okulda daha fazla bulunmamın; idarecisiyle, öğretmeniyle, öğrencisiyle, yardımcı personeliyle okulu evim gibi hissetmemin payı var. Özellikle kadın öğretmenlerin doğallığının, hasbiliğinin, ikramının, hal hatır sormalarının, ilgi ve alakalarının, idarecilerin bir idarecilik kompleksine sahip olmamalarının payı büyük. Açıldıkça açıldım. Espriler gırla gitti. Güzel bir muhabbet ortamı oluştu. Şakalaşma eksik olmadı. Öğretmenler odasında tek eksiklik dedikodu idi. Bunu yapan öğretmen görmedim. Bu konuda ders vermek istedim. Benim branşım el vermiyor, siz bari yapın, ben çok severim dedim ama bizim o taraklarda bezimiz olmaz modunda oldular hepsi. 

İdarecisinde de öğretmenden ve başkasından dert yananı görmedim. Her biri kendi işinde idi. Bu okulun idarecilerinin en büyük eksiği de kaprisli yönetici profilinden yoksun olmalarıydı. Beceriksizler vesselam. Niye geç kaldın, dersine niye girmedin, şu evrakı niçin gününde getirmedin, niye nöbet yerinde değilsin, senin nöbetinde şurada şu oldu, bir daha olmasın diyeni görmedim. Öğretmenlerinde olduğu gibi yüzlerinde hiç güler yüzleri eksik olmadı. Zaten görevini aksatan öğretmen de görmedim. 

Erkek öğretmenlerin çoğu meslek öğretmeni idi. Onlar da genelde kendilerine ait bölüm odasında teneffüslerini geçirdikleri için onlarla çok diyalog ortamım oluşmadı. Çay alırlarken, nöbet tutarlarken selam, kelam ve hal hatırdan öteye geçmedi diyaloğumuz. Ama hepsi iyi insanlardı vesselam. 

Diyaloğumuz kültür dersi öğretmeni olan iki, üç erkekle oldu. Geriye kalanı kadın öğretmenlerle oldu. Sağ olsunlar ilgi, alakalarını, güler yüzlerini ve de ikramlarını hiç esirgemediler. Bir sene boyunca salı ve cuma günleri, evinden cep telefonu dışında bir şeyle gelmeyen biz erkek öğretmenlere babalarına baktıkları gibi baktılar. Boşuna söylememişler, bakarsa kız evladı bakar diye. Allah onlardan razı olsun. 

Zaman zaman teneffüslerde  öğretmenler odasında tek erkek kalmak suretiyle kendimi Temel'e benzettiğim oldu. Allah o meslekçi erkekleri bildiği gibi yapsın, alacakları olsun dediğim oldu. 

Temel olmam şu yönüyle: Hani Temel hacca gitmiş. Namazları hep kadınlar arasında kılarmış. Polis kaç defa Temel'i kadınlar arasından derdest ederek çıkarmış. Ama Temel bu. Karadeniz inadı da var kendisinde. Yine her defasında kadınlar içinde namazlarını kılmaya devam etmiş. En sonunda Suud polisi, tercüman vasıtasıyla bu adam niye kadınların içinde namaz kılmakta ısrar ediyor sorusunu sormuş. Temel'in cevabı, "Tabi kadınlar içinde kılacağım. Çünkü ben hacca anamın yerine geldim" demiş. Benimki de o hesap oldu. (Devam edecek)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder