Doğuluyuz. Daha doğrusu Doğulu idik. Olmayacak böyle, Batılı olalım dedik. Hani şu muasır medeniyet dedikleri. Bu uğurda çok didindik. Batılı da olamadık. Bari eski kimliğimize dönelim, dedik. Baktık, biz ona da yabancılaşmışız. Kendimiz olalım dedik. Bu da olmadı. Zira biz kim, kendimiz olmak kim. Ne yapacağız böyle? Biz hiçbir şey olamayacak mıyız? Çünkü ne Batılı olabildik ne de Doğulu kalabildik. Biz hiçbir şey olamayacak mıyız derken yani iki arada bir derede iken şükür ki bir şey olmaya karar verdik: Bahtımıza Çin çıktı. Artık bundan sonra Çin gibi olmaya karar verdik. Talih kuşu demek bu. Bahtımıza Etiyopya, Kenya da çıkabilirdi. Buna ancak şükredilir. En azından bir şey olacağız çünkü. Bir kesere sap gibi bir şey bu. Fena mı? Artık bu aşamadan sonra kimse bize, siz kimsiniz diyemeyecek. Derse de ağzının payını alacak. Evet, biz Çin gibiyiz. İleride gibiyi de kaldırır, Çin oluruz. Bize bu imkanı veren ve bir şey olmamıza karar veren yetkililerden