11 Mayıs 2024 Cumartesi

Kaybettiğimiz Değerlerimizden Biri Anısına (2)

Neyse biz gelelim okulun işine. Zira iş bizi bekliyor. Umduğumuz dağlara karlar yağsa da iş bizi bekliyor ve tek seçenek de bunlar değildi. 

Mahallenin bakkalıyla birlikte çıktık yola. Meramımızı anlatacaktık her yere. Ben makam, mevki dinlemem. Her yere girer, isterim dedi. Olmaz öyle dedim ise de çıkmıştık yola. Gide gide Valiliğe girdik. Eğitim işlerinden sorumlu valinin kapısının önüne geldik. Ben şu okulun okul aile birliği başkanıyım. Vali yardımcısıyla görüşeceğim dedi. İçeri alındık.

Vali yardımcısına okulu öyle anlattı ki ben bile okulu sayesinde tanıdım. Rüzgar pencerelerden vuruyor, sesi içeriye giriyor, yağmış içeri akıyor. Pencere deliklerine poşet sokuyoruz dedi.

Çıkışta yapmayaydın böyle. Bu kadar da değil dedim. Ben ne yaptığımı biliyorum. Abartmadan bu işler olmaz dedi. 

Biz daha Valilikten çıkmadan ilçe milli eğitim müdürüyle yüz yüze geldim. Kendisini okul aile birliği başkanı ilan eden yardımcım gitti. Koridorda müdürle konuştuk. Çok iyi yapmamışsınız. Kaymakam'a da ayıp oldu. Vali yardımcısına gidilir mi, protokol atlanır mı dedi. Meğerse bizim vali yardımcısı biz odasından çıkar çıkmaz ilçe kaymakamını aramış. Böyle okulun var da niye bakmıyorsun demiş. Saymış dökmüş. Gördünüz değil mi devlet adamındaki hizmet anlayışını.

Oradan çıkıp Meram Kaymakamlığına geldim. Bekletmeden içeri aldı Kaymakam. Olup biteni anlattım. Sizi es geçme gibi bir niyetimiz yoktu. Birlik başkanının tasarrufuna bir şey diyemedim dedim. 

Beni dinleyen Kaymakam, kusura gerek yok. O vali yardımcısı epeydir benimle uğraşıyordu. Ona söyleyeceklerim vardı. Bu vesileyle içimi boşalttım. Cevabını aldı, mesele kapandı dedi. 

Sonra beni tanıyor musun dedi. Hayır dedim. Senin ismin şu, Konya İHL'de okudun. Hacı Veyiszade Yurdunda kaldın. Oranın hafızlarındansın, şu dönem mezunusun. Ayrıca iki çocuğun üniversitede okuyor değil mi dedi. Evet dedim. İyi de bunları nereden biliyorsun dedim.

Biz seninle aynı yurtta kaldık. Sizden bir dönem önce aynı okul mezunuyum. Beni yurttan çıkaramadın mı dedi. Maalesef çıkaramadım dedim ama mahcup olmadım değil. Sonra biz şunlarla sınıf arkadaşıyız, bunları tanıyor musun dedi. Dediği kişilerin hepsini de hatırladım. O günleri yad ettik. 

Ardından cep numaramı kaydet, çaldır ben de kaydedeyim dedi. Çayımızı içtik. Sonra anlat şimdi okulunu dedi. Anlattım. İl özel idare başkanını aradı yanımda. Başkanım, okulun müdürünü gönderiyorum, bir dinle ve yardımcı ol. Bu okul önceki müdür yüzünden epey mağdur oldu. Bu müdürle telafi edelim dedi. Teşekkür edip yanından çıkarken ne zaman bir derdin ve isteğin olursa, numaramı verdim ararsın, kapım da açık dedi. 

Kaymakam'ın hakkımdaki bilgisine hayran kaldım. Çünkü karşımda müthiş bir hafıza vardı. Kendi hafızamdan utandım.

Ertesi günü özel idare başkanının verdiği randevu saatinde özel idare binasına gittim. Başkanla görüştüm. Okulun durumunu anlattım. Ben oraya yeni okul yapacağım dedi. Başkanım, yeni okul yapacaksanız ve hemen başlanacaksa, mevcut okul yıkılacaksa o zaman kalorifer döşemeyelim. Boşa gitmesin dedim. İyi düşündün dedi. 

Oradan çıkıp aradan birkaç gün geçtikten sonra daha önce görüştüğüm il genel meclisi üyelerinin yardımıyla okulumuza kalorifer döşenmesi için 17 bin lira çıkarıldığını söyledi ilçe. 

Ardından okulun yeni yeri hakkında tapu kadastro bilgilerini istedi ilden inşaattan sorumlu müdür yardımcısı. İstediklerini kısa zamanda temin edip teslim ettim. Müdür yardımcısına, hocam inşaat hemen başlanacaksa 17 bin liralık ödeneği harcamayalım dedim. Müdürüm hemen başlayacak. Para boşa gitmesin. Şayet bir aksilik olursa diye paranı emanete alalım, tenkis olmasın dedi. (Devam edecek?) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder