İstanbul'da bir özel lise müdürünün, okuldan atılan yabancı
uyruklu bir öğrenci tarafından öldürülmesinin ardından, 10 Mayıs 2024 günü
eğitim çalışanları bu cinayete tepki göstermek amacıyla bir gün iş bırakma
eylemi yaptı. Eyleme katılan eğitimci oldu, katılmayanı da. Ne kadarı katıldı
bilmiyorum ama tüm Türkiye'de öğretmenlerin çoğu bu eyleme destek verdi.
Eyleme katılan eğitimcileri tebrik
ederim. İnşallah sonuç alınır. Sadece eğitimciler değil, hiçbir meslek erbabı
ne şiddet görsün ne de cinayete kurban girsin. Sosyal bir varlık olarak isterim
ki tüm sorunlarımızı diyalogla, kanun ve nizam çerçevesinde çözelim. Ne kadar
haklı olursak olalım, sorunumuzu şiddet ve cinayetle çözmeye kalkmayalım.
Eğitime şiddet yasası veya başka
meslek gruplarına dair şiddet yasası çıksa da verilen cezalar ağır olsa da bu
ülkede sorunlar maalesef konuşmakla çözülmeyecek. İşi, kanun ve nizama da
bırakmayız. Bildiğimiz usul dağ kanunudur. Çünkü öfke kontrolü yapamayan,
yaptığı işin sonunu düşünemeyen şiddet yanlısı insanların elindeki tek
sermayesi şiddettir. Herkes anladığı dilden konuşur bu ülkede. Başka sermayesi
olmayandan da başkası beklenmez.
Unutmayalım ki bu toplum şiddet toplumudur. Şiddetle büyür ama
evde ama okulda ama sokakta. Hiç şiddet görmeyen başkası üzerinde uygulanan şiddeti
görerek belleğime bu şiddeti istemeyerek de olsa yerleştirir. Zamanı gelince de
devreye sokar.
Herkesin ufak veya büyük sorununu şiddetle çözmek istemesinde
yerli ve yabancı film ve dizilerin de payı büyük. Başroldeki oyuncular polis ve
askerden bağımsız bir şekilde kendisine ve ailesine yapılan haksızlıkları dayak
atarak ve öldürerek çözer filmde. Başrol oyuncu tüm kötülerin cezasını kendi elleriyle
verdikten sonra polis ve asker olay mahalline lütfeder. Özellikle Türk filmlerinde
bu sahneler yoğun bir şekilde işlenir. Filmi izleyen bizler de bu oyuncunun yaptığı
kanunsuz ve hukuksuz demeyiz. Film boyunca idolümüz başrol oyuncusunun tüm kötüleri
temizlemesinde en büyük destekçi de bizleriz. Filme kendimizi kaptırıp izlerken
oğlana destek veremesek de gönlümüz onunladır. Aslında bu filmler de bilinçaltımıza
siz de sorununuzu böyle çözün mesajını yerleştiriyor.
Neyse gelelim biz tekrar eyleme. Ayıplar
veya ayıplamazsınız. Eylemin faydasına inanmadığımdan eyleme katılmadım. Okula
gidip öğrencilerin hoşuna gitmese de ders de işledim.
Ben faydasına inanmadığımdan eyleme
katılmasam da eylemin hiç faydası yok diyemem. Özellikle öğrenciler çok
sevindi.
Sabahın ilk dersinden itibaren öğrenciler hangi öğretmenler
yok yoklaması çekti. okulumuzdan. Adını duyduğu öğretmene sevindiler. Üç öğretmen
katılmıştı eyleme.
İlk dersin teneffüsüne çıktım. Yanıma, geçen sene sınıfta
kalmış, bu sene aynı sınıfı ikinci kez okuyan 9.sınıf bir öğrenci geldi.
Aklında kötülük olmayan saf bir çocuk. İlk saat dersine girdim. Teneffüsün ardından
tekrar aynı sınıfa gireceğim. "Hocam, Allah'a şükür, bugün dersler boş"
dedi. Bunu o kadar içten söyledi ki görülmeye değer.
İşin enteresan tarafı bu öğrencinin iki saat dersine ben girdikten
sonra 3.saatine yine okulda olan bir öğretmen girecek. 4.saat yine dersine ben gireceğim.
Yani öğrenci daha boş dersi görmeden 5.saatten itibaren boş gelecek derslere sabahtan
şükrediyor.
Öğrencinin baharıdır boş ders. O yüzden sevinmesi kadar
doğal bir şey yoktur. Bu monologda garibime giden, çocuğun şükretmesi. Boş
derse öğrencinin sevinmesini bilirim bilmeye de şükredenine ilk kez rastladım.
Aynı öğrenci aynı zamanda cuma namazlarına da giden bir öğrenci.
Efendiliğini ve sorumluluğunu takdir ederim. Yine cuma çıkışı gördüm. Mutluluk yüzünden
okunuyordu. Nasıl sevinmesin. Mübarek cuma günü cuma namazını eda etmiş. Dersler
de boş. Zaten ertesi de bir haftanın yorgunluğunun ardından hafta sonu tatili. Bu
eyleme bu günde sevinmesin de ne ne zaman sevinsin. Öyle zannediyorum, namazın ardında
ellerini kaldırıp ya Rabbi, ne mübarek ne bereketli gündü bugün. Sana şükürler olsun.
Eyleme katılan öğretmenlerimizden de Allah razı olsun diye dua etmiştir.
Hasılı, eyleme katılan öğretmenlerimiz, sakın ola bizim eylem
işe yaramadı demeyin. Öğrencinin hayır duasını aldınız. Ona şükrü bir kez daha hatırlattınız
bu vesileyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder