22 Kasım 2023 Çarşamba

Can ve Ten

Bu dönemden sonra etkiyi ve yetkiyi, makam ve mevkii bırakıp torunlarıma zaman ayıracağım.

Sen bilirsin. 

Kalsaydın demeyecek misin?

Demez olur muyum? Zira usuldendir. Kalaydın.

Bakalım günler ne gösterir. 

Bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadığın kaldı mı?

Yaptım hepsini. 

Hiç pişmanlığın var mı? 

Yok. Geriye dönüp pişmanlık duyacağım hiçbir şeyim yok. Çünkü bu hayatın kitabını ben yazdım.  

Hiç mi yok? 

Yok da hatırın için var bir tane diyeyim. O da pişmanlık değil. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Onu da gitmeden halledeceğim. 

Nedir o? 

Beşşar Esad'la aynı masada fotoğraf vermek. 

Çok mu önemli? 

Önemli tabi. Bugüne kadar herkesle oturdum. Bir o kaldı içimde ukde.

Kimlerle oturdun? 

Katil dediğimle oturdum. 

Şerefsiz başlığı atılanla oturdum. 

Zalim dediğimle oturdum. 

Say say bitmez. Esad'la da oturdum mu, tamam. 

Doğru mu bu yaptıkların? 

Misyonumu yerine getirmek için gerekirse papaz elbisesi giyerim. Yeter ki hareket merkezim bana buyursun. 

Tüm bunları niye yapıyorsun?

Dedim ya hareket merkezim ne derse onu yaparım.

Hem kırıp yıkmayı hem de yapmayı nasıl beceriyorsun? Nasıl ikna edici oluyorsun?

Meslek sırrı diyeceğim ama nasılsa gidiyorum. Bari söyleyeyim de insanlığa bir hizmetim olsun.

Nedir o?

“Bu can bu tende durdukça”.

Canın ve tenin yerinde duruyor. Ya bu uğurda kırıp döktüklerin ve verdiğin zararlar?

O kadar da olsun. Bedelsiz nimet olur mu?

Ama bedeli siz ödemiyorsunuz. 

Olmadı şimdi. Dertler ortak değil mi? Biri dert üretecek, ortaklar da bu derdin külfetini çekecek. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder