Hayatta hiç klimam olmadı. Çalıştığım yerlerde klima olduysa da serinlemek için ne yazın ne de kışın ısınmak için çalıştırdım. Benim için elektrik yakıyordu hepsi. Elektriğin ise şakası yoktu. Çünkü pahalıydı. Bazıları soğuk olduğu için çalışma yerine ısıtıcı getirse de ben böyle bir şey yapmadım. Odayı nasıl bulduysam, öyle kullandım. Kalorifer arızaya geçse dahi böyle bir şeye yeltenmedim. Elektrik gider diye evimde kullanmadığım ısıtıcıyı çalışma ortamında da kullanmadım. Adana'dan sonra gördüğüm ilk klima, son katta oturan komşunun klimasıydı. O evinde serinlerken bense dışarı çıkarken klimadan üzerime damlayan su ile serinlerdim. Klimadan çıkan suyu ağlayan insanın gözyaşına benzetirdim. Klimasından bu şekil müstefit olduğum komşum hakkını helal etsin. Hoş, klimam olmasa da olur. Sahilde olsam neyse. Yaşadığım şehirde klimaya ihtiyaç yoktu bana göre. Klimaya ihtiyaç hissetmesem de bir vantilatörümüz bari olsun. Çok sıcaklarda biraz çalıştırırız yönlendirmesine, ilk