Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Özlü Sözler (3)

54.Benim tüm ilgim gelecektedir, çünkü yaşamımın geri kalanını orada geçireceğim. Charles F. Kettering 55.Bırak aklın yürüsün, bedenin onu takip edecektir. 56.Bildiğini zannetmek öğrenmenin en büyük düşmanıdır. 57.Bilen konuşmaz, konuşan ise bilmez. Lao-Tse 58.Bilgeye karşı çıkma, inatçıyla tartışma, iftiracıyla konuşma. Robert Owen 59.Bilgi büyük adamı alçak gönüllü yapar, normal adamı şaşırtır, küçük adamı ise, kibirlendirir. 60.Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak da korkudan kurtarır. Konfüçyüs 61.Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır. Moliere 62.Bilgin ne kadar fazla olursa olsun, Bildiğin karşındakinin anladığı kadardır. 63.Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır. Balzac 64.Bir babanın çocuklarına yapacağı en büyük yardım, annelerini sevmektir. Theodore Hesburgh 65.Bir başkasından daha kurnaz olabiliriz ama herkesten kurnaz olamayız. La Rochefaucauld 66.Bir başkasının benden bekleyeceklerinden ço

Özlü Sözler (2)

29.Bağışlamanın miktarı değil, zamanı önemlidir. Jean De La Bruyere 30.Balığın ve misafirin ortak bir yanları vardır. Her ikisi de üç günde kokar. 31.Barış, savaşların son düşüncesidir. Wieland 32.Barışı korumanın en iyi yolu, savaşa hazır olmaktır. G. Washington 33.Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömerler. Krezüs 34.Başaramadığınız zaman düş kırıklığına uğrayabilirsiniz ancak yeniden denemezseniz işte o zaman sizin için her şey bitmiş demektir. Beverly Sills 35.Başının derde gireceğini düşünen insan, şu anda başı dertte olandan daha fazla acı çeker. Voltaire 36.Başkaları için zor olan bir şeyi yapmak, kabiliyetli olmaktır; kabiliyetliler için imkânsız olanı yapmak dâhi olmaktır. Henri Frederic Amiel 37.Başkalarına yaptığın iyilikleri düşünme, onları kıracak neler yaptığını düşün. 38.Başkalarından en özenli bir biçimde saklayacağımız bir duygu varsa, o da nefrettir. Riaval 39.Başkalarını affedemeyen kişi kendisinin de üzerinden geçmekte oldu

Tek El

Varlığında, yokluğunu hissetmediğimiz tüm organlarımızdan bir tanesi eksik olunca veya işlevini görmeyince organlarımızdan her birinin ne kadar önemli olduğunun farkına vardığımız gibi bir haftadır sol elim işlevsiz olunca, iki elin birlikte ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir organ olduğunu anlamış bulunmaktayım.  Elimde bağ dokusu bozukluğu (Dupuytren Kontantürü) vardı. Çözümü ameliyatmış. Gidip bir el cerrahına ameliyat oldum.  Ameliyat olduğum sol elimde yarım atel var. Elim dirseğime kadar sarılı. Tedavim üç haftayı bulacakmış. Bu demektir ki sol elim bu zaman zarfında sarılı olacak ve kullanamayacağım. Tek el ile kalınca elin de diğer organlar gibi bir nimet olduğunu anlamam uzun sürmedi. Ne kadar şükretsem azdır. Tek bir el bile şükür için değer. Ya bir de hiç elim olmasaydı...  Elimin biri sarılı ve kullanamıyorum diye karalar bağlayacak halim yok. Çünkü hayat devam ediyor. İki eli de olmadığı halde hayata tutunanlar var. Bereket elimi kullanamama durumu üç haftalık ge

Mülakat Gibi Mülakat

Habertürk TV kanalında, Kemal Öztürk'ün hazırlayıp sunduğu programa katılan Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, öğretmen alımından, mülakata varıncaya kadar bir dizi sorulara cevap verdi. Yapılan açıklamaları ilginç bulduğumdan kısaca değinmek istiyorum. Bakanın açıklamasından, yeni öğretmen alımlarının 2024 bütçesi çıktıktan sonra olacağını, mülakat süreci ile birlikte yeni alımların zaman alacağı anlaşılıyor. Bu açıklamadan, ilk atama öğretmen alımlarının en erken 2.dönem olacağı ortaya çıkar. Deprem bölgesinden çoğu öğretmenin tayin istediği, çoğunun tayini çıktığı göz önüne alınırsa, bu demektir ki deprem bölgesindeki okullarda, bulabilirlerse çoğu branşlarda ücretli öğretmen çalışacaktır.  "Erdoğan'ın mülakatlar kaldırılacak" sözü hatırlatınca, "Erdoğan'ın mülakatlarda değil, işleyişinden rahatsız olduğunu, bundan hareketle mülakatları mülakat gibi yapacağız" dedi Sayın Tekin. Mülakatların içeriğine dair ise "Mülakatlara üç katı aday

Açıktan Okumaya Kısıtlama

Değişiklik yapılan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğine göre açık liselere geçişlerde kısıtlama geldi. Buna göre; *millî sporcular, *kaynaştırma öğrencileri, *koruma kanunu kapsamındaki öğrenciler, *şehit ve gazi çocukları, *Bakanlıkça mazereti uygun görülenler, *Yönetmeliğin ilgili hükümlerine göre örgün ortaöğretim kurumlarında okuma hakkını kaybeden öğrenciler, Gibi istisnalar dışında açık liseye nakil ve geçişler yapılamayacak. Bu demektir ki *Ortaokul 8.sınıfı bitirip sınavla bir okula yerleşen, *Adres kaydına göre bir okula yerleşen, *Okulunu beğenmeyen, *Okumak istemeyen, *MESEM’e kayıt yaptırmadan herhangi bir meslek öğrenmek isteyen, *11 ve 12. sınıfı sınavla veya sınavsız öğrenci alan liselerde örgün olarak okuyup üniversite sınavına hazırlanmak için daha fazla zaman ayırmak isteyen, Gibi nedenlerle açık liseye geçiş ve nakil yapılamayacak. Kısaca ortaöğretimde okuyan her öğrenci istediği zaman açık liselere kayıt yaptıramayacak. İlla açık lisede

Sazanı Bol Ülke

İnternetin hayatımızda yaygınlaşması ile birlikte Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya ağları da hayatımıza girdi. Bugün bu platformlarda bir veya birkaçını kullanmayan neredeyse yok gibi. Bu alem sanal olsa da gerçek hayatın nabzı buralarda atıyor. İnsanlar gezinme, paylaşım yapma, yorum yazma, merak, sesini duyurma, gerçek hayatta olup bitenle ilgilenme, eski arkadaşlarını bulma vs. nedenlerle günün önemli bir kısmını bu alemde geçiriyor. Bu sosyal ağlar üyelerinden herhangi bir ücret talep etmiyor. Hatta ücretsizdir, ücretsiz olmaya devam edecektir açıklamasına yer veriyorlar. Gelirlerinin reklamlardan olduğunu belirtiyorlar. Sorarım size. Bu devirde ücretsiz kim kime hizmet eder? Bilinen bir gerçek var ki bu ağlar ücretsiz. Reklamlardan veya başka yollardan öyle ücret alıyor olmalılar ki paraya para demiyorlar.  Reklam veya başka şekil kazanmaya devam etseler de isteseler üyelerden az veya çok ücret alabilirler. Buna rağmen niçin ücret talep etmiyorlar? Amaçları ins

Sınav Sistemi Değişmeli

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, her dönemde yapılması zorunlu yazılı sınavlardan bir tanesinin test usulü yapılmasına imkan veriyordu. Yeni değişiklikle, çoktan seçmeli test usulü sınav kaldırıldı. Sınavların tamamı klasik yapılacak. Hayırlı olsun demek düşer bize. Yalnız; TYT, AYT, KPSS başta olmak üzere tüm merkezi sınavlar test usulü iken liselerdeki bu klasik sınav değişikliği anlaşılır gibi değil. Çünkü lise boyunca test yüzü görmeyen bir öğrenci, lise sonda ilk defa test usulü merkezi sınavla karşı karşıya kalacak. Mademki liselerde sınavlar klasik usulle yapılacaksa, merkezi sınavlar da klasik olmalıdır. Gördüğüm kadarıyla ÖSYM'den böyle bir açıklama yok. Sınavların klasik yapılmasına dair değişikliğin zamanlaması da manidar. Çünkü okul, ilçe ve il zümreleri yapıldı. Her branş zümresinde sınavların ne şekil yapılacağı karara bağlandı. Akabinde gelen bu değişiklikle, zümre kararlarının bir anlamı kalmadı. Keşke bu değişiklik yeni öğretim yılı başlamadan önce yapıls