—Ramazanla aran nasıl? —Ramazan'ın ramazanla arası hiç olmadığı kadar iyidir. Ne açlık var ne de susuzluk. —Nasıl gidiyor, nasıl vakit geçiriyorsun? —Yeme ve içmeye vakit ayırmayınca iş yapmak için bolca zaman kalıyor. Yeter ki iş yapmak iste. İşimi yapıyorum. —Herhalde yürüyüş yapmıyorsundur. Ne de olsa ramazandayız. —Ramazan başta yürüyüş olmak üzere hiçbir şeye engel değildir. Yeter ki yürüyüşe vakit bulayım. Koyduğum hedefi ramazanda da yürüyorum. —Aç aç gitmez herhalde. —Niye gitmesin. Esas yürüyüş aç karna yapılan yürüyüştür. —Ramazanda çekilmez bir durumla karşılamıyor musun? —Var bir durum. —Nedir o? —Biri beni kendi halime bırakmıyor. Ramazanı ağzımın tadıyla geçirmemi istemiyor. Günde günün belirli saatlerinde durmadan rahatsız ediyor. Nasıl anlatılır bilmem. Bildiğim, anamdan emdiğim sütü fitil fitil burnumdan getiriyor. —Ne yapıyor? —Ne yapmıyor ki... Kah whatsappla kah mesaj yoluyla mesaj bombardımanına tutuyor. —Ne gönderiyor? —Bana dönüp dönüp orucun ö