Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yeniden Başa Döndük *

Malumunuz 2020 Mart’ından beri koronavirüsten korunma amacıyla bir olağanüstü dönemi yaşamaya devam ediyoruz. Salgın yayılmasın diye Bilim Kurulu’nun önerisiyle devlet, bir dizi kısıtlamalara gitti. Hazirandan önce 25 gün civarında sokağa çıkma yasağı ile müşerref olduk. Salgını tetikleme riski bulunan birçok sektör kepenk kapattı. Haziran sonrası, geçtiğimiz “Kontrollü sosyal hayat”a rağmen birçok sektör salgından etkilenmeye devam ediyor. Okullar kademeli olarak açıldı, açılıyor derken vaka sayısının iyice artması sonucu birçok şeye yasak geldiği gibi yüz yüze eğitime de yasak geldi. Burada, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından salı akşamı açıklanan yasakları tek tek yer vermeyeceğim. Konan kısıtlılıklara göz atınca; kasım ayında, biz yeniden yasaklarla tanıştığımız mart ayına yani başa döndük. Sekiz aydır o kadar zorluğa katlandık. Aşı bulundu, inşallah bu olağanüstü durum en kısa zamanda ortadan kalkar derken sil baştan, başa dönünce nedense aklıma bir borsa fıkrası geldi: (Fıkrada g

“Sahibinden” Siteleri Üzerine *

Bir araba veya gayrimenkul alım-satım veya kiralama işi yapacak olanların veya alım-satım/kiralama işi olmadığı halde araç veya evinin değerini öğrenmek isteyenlerin ilk uğrak yeri, “sahibinden.com” türü sitelerdir. Birçok alım ve satım işleri de bu siteler üzerinden yapılıyor. Çünkü hem aracın hem de gayrimenkulün piyasası buralarda atıyor. Bu açıdan bakıldığı zaman “sahibinden com” siteleri hem alan hem satan, hem kiraya veren hem de kiralayan bakımından önemli bir işlev görüyor. Günde belki de binlerce araç ve ev, bu siteler aracılığıyla el değiştiriyor veya kiralanıyor. İnsanımızın alım ve satımlarını emlak ve galeri işi yapanlardan ziyade “sahibinden” sitelerini tercih etmesinde şu sebeplerin etkili olduğunu düşünüyorum: -Alım ve satış işlerinin daha kolay ve hızlı olması, -Oturduğu yerden daha fazla araç veya gayrimenkul çeşidini görebilmesi, farklı alternatifleri değerlendirebilmesi ve emsalleri arasında kıyas yapabilme imkanının olması, -Her türlü alım ve satım işlerind

Dualarımız Niçin Arapça? *

Dil, aramızda iletişimi sağlamak, muhatabımıza meramımızı anlatabilmek amacıyla Allah'ın bize bahşettiği bir organımızdır. Tanışalım diye farklı farklı ırk, topluluk ve milletler olarak yaratılmışız. Yabancı dil diye adlandırılan, değişik dillerde konuşmamızın bilimsel bir açıklaması olmasa da Allah'ın bir lütfü olsa gerek. Bu açıklamalar çerçevesinde düşündüğümüz zaman hiçbir dilin, ırkın ve lisanın diğerlerine bir üstünlüğü yoktur. Hepsi insanca yaşamamız, birbirimizle tanışmamız, tanışırken görgü ve göreneğimizi artırmamız için birer araçtır.  Bu kısa açıklamadan sonra bana göre; √ En iyi dil, dilin hakkını veren, yaratılış amacına uygun kullanılan dildir. √ En iyi ırk ve insan, Allah'a karşı sorumluluğunu en güzel şekilde yerine getiren, insanlığın hayrına çalışan ve farkındalığını ortaya koyarak dünya ve hayata dair bir katma değer üreten ırk ve insandır. √ En iyi lisan da birbirimizi kırmadan, dökmeden, arada tercüman olmadan anlaştığımız ve konuştuğumuz lisandır. Bu

“Elkart Abonman İadesi” *

Haber sayfalarına göz atarken Konya Büyükşehir Belediyesinin şu açıklamasını okudum. Acaba asparagas haber mi diye yazıyı tekrar tekrar okudum, sonra başka sitelere de baktım. Haber doğru idi. İzninizle önce haberi paylaşayım: 1-) “Covid-19 Pandemisi nedeniyle 13.03.2020 tarihinde okulların tatil edilmesi sonucunda bu tarihten önce yükledikleri abonmanları kullanamayan indirimli Elkart (öğrenci, öğretmen ve genç Elkart) kullanıcılarına kullanamadıkları günler iade edilecektir. İade işlemi kartlarına abonman tanımlanması şeklinde yapılacaktır. 2-) 13.03.2020 tarihinden sonra yapılan abonman yüklemelerinin iadesi yapılmayacaktır. Ayrıca bu tarihten önce yüklenmiş olsa da tatil döneminde kullanılan günler iade edilmeyecektir. 3-) Siz de indirimli Elkart kullanıcısı iseniz bu sayfadan kaç gün iade hakkınız olduğunu öğrenebilirsiniz. Hak ettiğiniz gün kadar abonmanı seçtiğiniz tarihten sonra e-Dolum sistemi üzerinden kartınıza yükleyebilirsiniz. Abonmanın aktif olması için otobüslerim

Kahvehane Esnafı Ne Âlemde? *

Bir dostumu ziyaretim esnasında, yanındaki birkaç kişiyle de tanışma imkanım oldu. Kahvehane işleten esnaflarmış. Gazetede yazdığım şeklinde tanıştırılınca sesimizi duyurur musunuz dediler. Nedir derdiniz demeye kalmadan "Oyun oynanmasına izin verilmeyince çok zor durumdayız. Sesimizi duyuramıyoruz. Derdimizi anlatacak bir muhatap bulamıyoruz." dediler kısaca. Abartıyorlar mı diye yüzlerine baktım. Rol yapar bir halleri yoktu. Umutsuz bir vaka idi bakışları. Bir gün kıraathane çalıştıran esnafı yazı konusu edineceğimi hiç düşünmemiştim. Zira ne çalışma şartlarını bilirim ne de ortamlarını. Kahvehaneye, televizyonun çok yaygın olmadığı geçmişte ya bir maç daha film izlemek ya  arkadaşlarımı görmek ya soğukta ısınmak ya da bulunduğum ortamda çay içecek park-bahçe ve esnaf çay ocağı yoksa çay içmek için gitmişliğim vardır. Biz bir kenarda çayımızı yudumlarken dörderli grupların oluşturulduğu ve etrafında seyircilerin olduğu masalarda oyun oynayan kişileri görürdüm. Oyuna o kad

Hz Osman ve Dönemi *

Hz Osman, İslam ile şereflenmiş ilk on Müslüman arasında kabul edilen, soyu Ümeyye oğullarına dayanan bir şahsiyettir. Cömertlik, edep, yumuşaklık ve haya sahibi olarak nam salmıştır. Her daim peygamberimizin yanında saf tutmuştur. Peygamberimizin iki kızıyla evlendiği için kendisine Zinnureyn lakabı verilmiştir. Hz Ömer’den sonra istişare ile halife seçilen ve üçüncü halife kabul edilen, halifeliği döneminde önemli başarı ve hizmetlere imza atan Hz Osman, önemli fetihlere imza attığı gibi Hz Ebu Bekir zamanında bir araya getirilen Kur’an-ı Kerim’i çoğaltarak belli başlı İslam şehirlerine göndermiştir. Bugün Kur’an-ı Kerim dünyanın her bir köşesinde noktası, virgülüne aynı ise bunda Hz Osman’ın emeği yadsınamaz. Şahsiyetine kimsenin bir şey diyemeyeceği Hz Osman’ın on iki yıllık halifelik dönemini İslam tarihçileri ikiye ayırırlar. İlk yedi yılına “Sükunet”, geriye kalan beş yılına da “karışıklık” dönemi olarak adlandırırlar. Hz Osman’ın ilk yedi yılı Hz Ömer’in oluşturduğu devle

Basın Yoluyla İstifa *

—Ahmet Bey! Hayırdır, bugün işe gelmediniz? —Hayır hayır! Benim şerle işim olmaz. —O zaman işe niye gelmediniz? —Ben bundan sonra gelmeyeceğim. —Niye? Böyle keyfilik olur mu? Bu ne sorumsuzluk! —Orta yerde ne keyfilik var ne de sorumsuzluk. Ben bundan sonra sizinle çalışmayacağım. —İstifa mı ediyorsun? —Ettim bile. —Hani nerede dilekçen? İstifa için dilekçe vermen gerekmiyor mu? —Verdim bile. —Kime verdin? Hani nerede ya? Bana şu gün, şu saat itibariyle ulaşmış bir dilekçen yok. —Dilekçe illa kuruma mı verilir? —Ya nereye verilecekti? Elbette bana verecektin. —Amirim, istifamı sağır sultan bile duydu. Bir sizin haberiniz yok. Yabancı basın, flaş haber olarak duyurdu. Bizim basın sessiz kaldı o kadar. —İlahi Ahmet Bey! Bunca birlikte çalıştık ama sizi anlamakta zorlanıyorum. Tamam, yabancı basın sizi duyurmuş olabilir. Sahi nerede dilekçen? —İnstagram hesabıma bakarsanız, görürsünüz. Artık takdir sizin… —Böyle bir istifa şekli mi var? İlk defa duydum. Esk