Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eleştirirken İnsafı da Elden Bırakmayalım! *

Türkiye'nin gündem eksiği varmış gibi şimdi de bir rektörün şeffaf bir şekilde atanma şartlarını belirleyerek ilana çıktığı ve herkese duyurduğu personel daire başkanlığına, tüm şartları taşıyan tek kişi olan eşini personel daire başkanı olarak atamasını konuşuyor.  Kadın tüm şartları taşıyan bir Derya ise, eşiyle de arasında sağlam ve kopmaz bir nikah Bağ'ı var ise bunun neresini konuşurlar bilmem. Tamam, bir haksızlık varsa hep birlikte karşı çıkalım. Ama haksızlığa karşı çıkarken de insafı elden bırakmayalım. Konu madem açıldı, o zaman bu meseleyi enine boyuna irdeleyelim ve sonunda bu işin normal ve rutin bir atama ve olması gereken bir atama olduğunu kabul edelim.  1. Eşinin tüm şartlara mücehhez olması ehliyet ve liyakate uygun olan değil mi? Böyle liyakatli biri varken başkasını alması hakkaniyete uygun olur muydu? Ne yapalım eşi olmuşsa... Siz ve eşiniz aynı şartlara haiz iken müracaat ettiniz de rektör "Ben eşimi alacağım mı" dedi. Bence rektörün eşini k

Ekmeği de Siz Alın, Çayı da Siz Koyun

18'indeki çocuğumdan bugün şantaja benzer bir tehdit aldım. Hani şu pandemi yasaklarına takıldığı için ekmek almaya gitmeyen oğlumdan. Tüm suçum, oğlum! Bir çay koyar mısın, demek. Bana, "Üniversite tercihinde İzmir'i yazarım bak" demez mi... Bir düşündüm. Git-gel İzmir 13 saat. Otobüs parası gidiş-geliş 160 TL. Ayrıca cebine harçlık. Bir de barınma masrafı... Baktım, bir çay koydurmak bana çok tuzlu gelecek. Bundan da geçtim. Gider minarelerden Çav Bella söyletmeye kalkar. Neme lazım? Ağrımaz başımı ağrıtmayayım... Bir tevazu örneği göstererek "Aman oğlum! Dursun, çayı ben koyarım" dedim ve annesine koydurdum. O da koymasaydı kalkıp kendim koyacaktım. Dedim ya mütevazılık benden bir parça. Aman aman! Siz siz olun, üniversite tercihinde bulunacak çocuğunuz varsa ne ekmek aldırın ne de çay koydurun. Bir dediğini iki etmeyin. Not: 14'ünde tercihler bitsin. Ben ona ne yapacağımı biliyorum. Hep beraber göreceğiz.

Araç Muayene İstasyonlarında Kredi Kartları Niçin Geçerli Değil? *

Kredi kartları nice zamandır hayatımızın bir parçası. Evden bir yere çıkarken cebimizde cüzdanımızın arasında kredi kartımız varsa cebimizde nakit olmasa da aramayız. Nasılsa kredi kartları da nakit gibi hemen hemen her türlü alışverişte kullanılıyor. Bugün çok az sayıda prensip sahibinin dışında en az bir kart  sahibi olmayan yok gibi. Çeşitli imkanlar sunan, kolaylıklar sağlayan ve hayatımızı kolaylaştıran kredi kartları, yerinde ve zamanında kullanıldığı takdirde bir de aylık ödemenin hepsi, gününde ödendiği zaman pek sorun olmaz.  *Kredi kartları bazı alışverişlerde taksit imkanı sunuyor. *Yaptığın alışverişin ödemesini bir ay sonra yapabiliyorsun. *Elektrik, doğalgaz, su, telefon, vergi gibi ödemeleri, internet aracılığıyla karttan ödeyebiliyorsun. Ayrıca ödeme için kuyruğa girmeye gerek yok. *Dijital ortamda satılan her şeyi internet yoluyla karttan çektirebiliyorsun.  *Kartın varsa cebinde nakit bulundurmana, parayı düşürürüm ya da çaldırırım demene gerek yok. Daha

Araç Muayene İstasyonunu Nasıl mı Buldum?

Bizi durmadan gözetleyen, peşimizi hiç bırakmayan, nereye girip çıktığımızı takip eden, ardından da bizi nasıl buldun diyen, ardından puan ver diyen ruh ikizimiz telefona, daha araç istasyonundan çıkmadan "Araç istasyonunu nasıl buldun" mesajı geldi. Malumunuz bugün aracımı muayeneye götürmüştüm. Nasıl bulduğumu anlatayım efendim. 1. Muayeneye gitmeden önce aracımın içini, dışını bir güzel temizlemiştim. 2. Sıramatikten sıramı alır almaz sağılma peronunda numaram yandı. Resimde gördüğünüz gibi 342,20 lira bayıldım. Egzozu önce yaptırdığım için egzoza ödediğim 80 lira bu sefer benden çıkmadı. Egzoz bedava gibi geldi. 3. Bir beş dakika geçmeden aracımın ameliyata alınacağı ve ölüm fermanımın yazılacağı 2.perona davet edildim. İsmim iki defa zikredildi. Herkes duydu. İşin sevindirici yanı da bu. 4. Mehmet isimli doktor geldi. Kolay gelsin delikanlı dedim. Aracımı ona emanet ettim. Elindeki sızdırmazlık ölçen aletle aracımı önden ve arkadan bir güzel muayene etti. Yet

Boş Sigara Paketleri

Yürüyüş yaparken tertemiz yol ortasına atılmış sigara paketleri görürüm zaman zaman. Hiç dürülüp bükülmemiş. Sanırsın ki biri cebinden sigara paketini düşürmüş.  Düşüren adına üzülmekle beraber içi dolu paket buldum diye bir seviniyorum bir seviniyorum. Sormayın. Yazık olmasın, yağmur yağar; ıslanır, bir çocuğun eline geçer; içmeye kalkar, bir araba çiğner, şunu şuradan kaldırayım diyorum. Hemen, ya içi boşsa, diye aklıma geliyor. Aklıma gelen başıma geliyor. Elimi kirletmeden ayağımla pakete bir vuruyorum. Paket önümden uçarcasına yuvarlanıp gidiyor. Giderken de ses çıkarıyor. Biliriz ki içi boş olan fazla ses çıkarır. Belli ki paketin içi boş ve atan da düşürmemiş, bile bile atmış. Atarken de az sonra bizim sazan gelir, paket buldum diye sevinir. Sevinci de kursağında kalır. Bu kadar sevinç ve ardından gelecek üzüntü, ona da bana da yeter diye düşünüyor olmalı. Şimdi siz yollara, parklara, bahçelere ve caddelere izmaritler niçin atılıyor, hatta arabanın küllüğü yolun ortasına

Türk Telekom’a Açık Mektup *

Bu yazıyı yazmadan önce “Şikayetinizi bize, memnuniyetinizi dostlarınıza iletiniz” sözü gereğince önce müşteri hizmetlerinizi aradım. Aynı gün iki yetkilinizle, ertesi gün bir başka yetkilinizle uzun bir görüşme yaptım. Maalesef ikna edici bir cevap alamadım. Her birinin yaptığı, birbirinin sözlerini tekrarlamak ve faturaya yansıtılan meblağın ayrıntılarını okumaktan ibaret oldu. “Şikayet oluşturun, bu açıklamalarınızı yazılı istiyorum” dememe rağmen görevliler, bazı gerekçeleri söyleyerek şikayet oluşturmaya yanaşmadılar. Bu konuyu burada ele almaya karar verdim. Çünkü bu ve benzeri konularda müşterilerin çoğunluğu, benzer mağduriyetlere maruz kalabiliyor. Yani konu benim konum değil, kamuoyunun şu ya da bu şekil mağduriyetini dile getirmektir. Bu genel açıklamadan sonra mağduriyetimi madde madde yazmak istiyorum: 1.       Sonu 41(505258..41) ve 86(505261..86) ile biten iki hattın sahibiyim. Mevzuatın verdiği hak çerçevesinde çoğu vatandaş gibi kampanya ve diğer sebeplere bağlı o

Araç Muayene Ücretleri *

Bugünlerde hızı biraz kesilse de araç istasyonlarının araç muayenelerinde aldığı ücretin fahişliği sosyal medyada dolaşımda. "Bir vida sıkmadan 10 dakikada 422 lira alınıyor. Bir günde şu kadar araç muayenesi yapılsa aylık bu kadar eder. Yılda ise cirosu bu kadar olur" gibi serzenişleri paylaşan paylaşana. Paylaşanlar haksız da değiller. Zira tamir ve bakımın olmadığı bu muayenelerde alınan ücret gerçekten yüksek… Araç muayenelerinde alınan ücretin yüksek olduğu konusunda vatandaşın isyanının haklı olduğunu belirttikten sonra burada bu konuyu irdelemeye çalışacağım. Araç muayenelerinde alınan ücrete geçmeden önce araç muayeneleri hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. *Araç muayeneleri 2008 yılından itibaren özelleştirme kapsamında, işletmesi özel sektöre devredildiği andan itibaren yüksek.  *Her yıl belli bir oranda artış yapılmaktadır.  *2020 yılında geçerli olmak üzere yapılan yüzde 23'lük zam, ocak ayında yapılmıştır.  *Araç ve egzoz muayene üc