16 Nisan 2019 Salı

Ekonominin Seçimlere Etkisi ***


İktidar olmak aynı zamanda yıpranmayı gerektirir. Hele bir de iktidar uzun sürerse yıpranma kaçınılmazdır. İktidarları yıpratan nedenler farklı olsa da belki de en belirleyici olanı ekonomidir. Bugüne kadar böyle olmuştur, bundan sonra da öyle olacak görünüyor.

2009 seçimlerinde iktidarın belediye seçimlerinde oy kaybı yaşamasının nedenleri arasında bizi teğet geçtiği söylenen 2008 ekonomik krizini de saymak gerekiyor.

Dövizin dalgalandığı, yukarı doğru bir seyir izlediği bir ortamda 24 Haziran seçimlerini yaptık. Etkisini vatandaşın çok hissetmediği bir dönemdi bu dönem. Bu yüzden bu seçimde ekonominin etkisinin çok olduğu söylenemez.

2019 Mart seçimlerine gelindiğinde,
*Her türlü ürünün fiyatlarında anormal artışlar dikkat çekti.
*Paramız döviz karşısında eridi, hala erimeye devam ediyor.
*Adı konmamış krizin etkisiyle niceleri işini kaybetti.
*Birçok işletme personelin maaşını zamanında veremez oldu.
*Enflasyon bir ara yüzde 25'leri geçti. Halihazırda yüzde yirmilerin altına inse de enflasyon hala çift haneli rakamlarda dolaşıyor.
*Sebze fiyatlarındaki artışın önüne geçmek amacıyla belediyeler, seçimden önce halka e tanzim adıyla uygun fiyata satış yaptı.

31 Mart seçimlerini vatandaşın hayat pahalılığı çektiği bir dönemde yaptık. Bu da etkisini gösterdi. İktidar bazı büyükşehirleri kaybetti. Vatandaşın hayat pahalılığının cezasını bu seçimde sınırlı miktarda iktidara kestiğini düşünüyorum.

Yinelenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarında da diğer nedenlerin yanında yine ekonominin en önemli faktör olduğu aşikardır.

2001 ekonomik krizinde vatandaş tüm cezayı hükümete keserek hükümet ortaklarının hepsini baraj altında bıraktı. Etkisini her geçen gün derinden derine hissettiren şimdiki ekonomik krizden dolayı vatandaş hükümetten kredisini tamamen çekmedi. Çünkü bozuk olan bu ekonomiyi yine bu hükümet düzeltir kanaatine sahip vatandaş.

2023'e kadar şayet erken genel bir seçim olmazsa bu durum hükümetin lehinedir. Vatandaş bu sürede hükümetin ekonomiyi düzeltip düzeltemeyeceğini izleyecek. Hükümet gerekli rahatlamayı sağlayamazsa vatandaş yeni bir seçimde iktidar mührünü de alıp bir başkasına yönelecek. Öngörüm bu şekilde. Bunu söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Çünkü bugüne kadar yaşanılan tecrübe, yarın hakkında bize bir fikir veriyor. 

Burada yapılacak olan, hükümet eğer iktidarda kalmak ve kaybettiği belediyeleri bir sonraki seçimde geri almak ve yenilerini kaybetmek istemiyorsa vatandaşın 31 Mart seçimlerinde verdiği mesajı yani uyarıyı dikkate alması ve gereğini yapması gerekiyor. Şu anda hiç vakit kaybetmeden suni tartışmaları bir tarafa bırakarak mutfaktaki yangını önce kontrol altına alması ve ardından bu yangını söndürmesidir. Bu mesele bazılarının "Soğan ve patatese seçim satıldı, onca yapılan hizmete nankörlük yapıldı" dedikleri gibi basit değil. Yangın büyük...

***27/06/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.

Açık Lise Sınavında Bir Kız Öğrenci


İnsanların giyim kuşamına karışmam. Çünkü bu ülke kılık-kıyafetten çok çekti. Çoğu bedel ödedi. Ülke bu uğurda yıllarını kaybetti. Artık kıyafete karışma zamanı değil. Zaten birine şöyle giyin desen üzerine bir araba laf işitirsin. En hafifinden "Sana ne lan! Anam mısın, babam mısın" der. O yüzden isteyen istediği şekilde giyinsin. Kimsenin diyeceği olmaz ama bu konuda hiç sözümüz olmaz anlamına gelmez. 

Her konuda olduğu gibi giyim ve kuşamda da normali yakalayamadık. Maalesef ifrat ve tefritteyiz. Bir kesim açılıp saçılıyor, diğer bir kesim kapandıkça kapanıyor. Bir türlü normali yakalayıp normal olamadık gitti. Birileri normal olmamak için direnirken bize düşen bu anormallere saygı duymak. Ama nereye kadar?

Açık lise sınavında bir başkan, bir de gözetmen açıktan okuyan öğrencileri sınav salonuna alırken salona giren öğrencilerin kimlik kontrollerini yaparlar. Kontrol ederken aday bu salonun öğrencisi mi diye önce sınava giriş belgesine bakarlar. Eğer salonun öğrencisi ise adayı sırasına oturturlar. Ardından adayın teşhis edilmesi için nüfus cüzdanına ve beraberinde yüzüne bakarlar. Çünkü adayın teşhis edilmesi gerekiyor. Salona alma iş ve işlemleri bu şekilde yürütülürken salona çarşaflı biri gelir. Kızımız yerine oturtulur. Gözetmen kızın kimliğini eline alır, yüzüne bakar. Kızın sadece gözleri görünür. Bu durumda gözetmen ne yapsın? Başkan ve gözetmen sadece gözünden hareketle adayı teşhis edebilirse ne âlâ! Kızım yüzünü aç dese kızın tepki gösterme durumu var. Hatta sınavda psikolojimi bozdu diye şikayet bile edebilir.

Hasılı sadece gözleri görünen öğrencimiz teşhisi yapılmadan bir güzel sınavını olur. Sınava giren kendisi mi ya da kızımız bir başkasının yerine mi girdi bilinmez. Aday belki de erkekti. Nereden bileceksiniz? Çünkü çarşaf gözü dışında her yerini kapatmış. Maharetin varsa gözünden teşhis edeceksin.

Yukarıda bahsettiğim gibi isteyen istediği şekilde giyinsin ama sınavlarda yüz açık olmalı. Görevlilere sınava gireni teşhis etme imkanı vermeli. Özel hayatında isterse gözlerini de kapatsın. Buna hiç diyeceğim olmaz.

Merak ettiğim bu şekil giyim kuşamın dinde yeri nedir? "Başörtünü omuzlarının üzerine sarkıt" buyuran Allah, gözlerin hariç yüzünü de kapat diyemez miydi?

Normalleşelim artık. Ne anadan üryan açılıp saçılalım ne de her yerimizi kapatalım. 





Seçimleri Kazanmanın Yolu

31 Mart seçimleri bitti ama tartışması bitmedi. Mazbatalar verilmesine rağmen bazı yerler için hala itirazlar devam ediyor. Bundan sonra top YSK’da. Ya itirazları reddedip mevcut durumu onaylayacak ya da yeniden seçime gidilecek.

Diğer il ve ilçeleri bilmiyorum ama İstanbul seçim sonuçlarında iptal edilen oyları saydıkça oylarda bir partinin lehine değişiklik göstermesi manidar gerçekten. İptal edilen oyların iptal gerekçesi, mührün sadece parti ambleminin üstüne vurulmasından ve vurulan mührün görülmemesinden ibaret olmasa gerek. Görünen o ki organize bir durum var.

Bu durum tespitinden sonra bir başka konuya gelelim. Partilerin kaleleri diyebileceğimiz bazı iller hariç birçok büyükşehirde başa baş bir yarış vardı. Kazanan ve kaybeden arasında fazla bir oy farkı oluşmadı. O kadar farklı parti içerisinde neredeyse iki parti yarıştı. Sanki orta yerde iki parti varmış gibi oldu. İttifakların ön plana çıktığı bu seçimde  ve 24 Haziran seçimlerinde seçmen belki de ilk defa partisinin dışında bir başka partiye oy verdi. İşin ilginci bir araya gelme ihtimali olmayan, birbirine zıt düşünceye sahip partiler seçmenlerini ikna ederek yabancısı olduğu bir partiye oy verdirmeyi becerebildi. İlk defa bu seçimde Matematik hesabı tuttu. Özellikle Millet İttifakı'nın toplamı fire vermedi. Hepsi topyekûn ittifaklarının arkasında durdu. Sandığa gitmeyecek seçmenini de sandığa getirmeyi becerebildi. Millet İttifakı'nın bu başarısında Cumhur İttifakı'nın payı büyük. Hatta bu başarı tamamen Cumhur İttifakı'na ait dense yeridir. Bundan önceki seçimlerde ötekileştirici siyaset işe yararken bu seçimde rakibin işine yaramıştır.

Bu seçim sonuçları göstermiştir ki seçimlerimiz yeni sistemle birlikte bundan sonra iki turlu bir seçim olacak ve ittifakı geniş tutan ipi göğüslemiş olacak. Bu demektir ki ittifakları geniş tutmakta fayda var. Bunun yolu da partilerle asgari müştereklerde bir araya gelmektir. Bir araya gelinemiyorsa bile en azından hiçbir partiyi rakibin kucağına atmamak, düşmanlığını kazanmamak gerekiyor. Bir puanın veya bir oyun bile değerli hale geldiği günümüzde oy oranına bakarak hiçbir parti küçümsenmemelidir. Çünkü küçümsenen parti, bu işi onur meselesi yapar, gider rakibinle iş tutar veya karşına aday çıkarır. Aldığı oy kendi işine yaramasa da sonucu belirler.

Demem odur ki bundan sonra her seçim hiçbir parti için çantada keklik değildir. Hesap-kitap yapan, geniş kitlelere açılan, her kesimden oy alabilecek adayları belirleyen, ortak akılla hareket eden ve istişareye önem veren seçimlerin favorisi olacaktır. Anlatmak istediğim seçimleri kazanmanın yolu adam kazanmak ve gönüllere girmekten geçiyor. Tek başına hizmet yeterli değildir. Hizmet artı gönül siyaseti belirleyici olacaktır. Kim ya da hangi parti gönüllere girerse seçim onundur. Hem de bu gönlü geniş kesimlere açmak gerekiyor.