Ana içeriğe atla

Yükselmenin Hududu

•⁠ ⁠IMEI kayıt ücreti, 31.692 TL’den 45.614,20 TL’ye,
•⁠ ⁠3 yıl üzeri pasaport harcı, 7.833 TL’den 11.274 TL’ye,
•⁠ ⁠Yurtdışına çıkış harcı, 500 TL’den 710 TL’ye,
•⁠ ⁠Araç muayene, (otomobil) 1.821,60 TL’den 2.621,80 TL’ye,
•⁠ ⁠Telsiz kullanım ücreti, (aylık) 14,94 TL’den 21,50 TL’ye,
•⁠ ⁠1.6 motor, 1-3 yaş arası MTV, 5.851 TL’den 8.421 TL’ye,
•⁠ ⁠B sınıfı ehliyet harcı, 3.945,40 TL’den 5.678,60 TL’ye,
•⁠ ⁠En düşük trafik cezası, (radar) 1.506 TL’den 2.167 TL’ye,
•⁠ ⁠Gelir vergisi ilk dilimi, 110.000 TL’den 158.000 TL’ye,
•⁠ ⁠Aylık beyanname damga vergisi, 308,30 TL’den 443,70 TL’ye yükseltildi.
Yukarıda yer verdiğim harç, vergi ve ücret listesi Resmi Gazetede yayımlanan 2025 yılına ait vergi zamlarıdır.
Matematik bilginiz iyi ise harç, vergi ve ücret oranlarının ne kadar olduğunu en iyi siz bilirsiniz.
Ben orandan ziyade fiyatların füze gibi havaya yükseldiğini gördüm. Vergi listesinin sonundaki “yükseltildi” fiili de buna işaret eder.
Yükselmek demek göğe yükselmek demek.
İstikbal göklerde değil miydi?
Göğe yükselince arşı âlâyâ da kadar yolu var.
Yükselmenin bedeli olmayacak mı?
Olacak elbet.
Ne de olsa şahlanış dönemindeyiz.
Şahlanırken birileri üzerimize basacak, birileri de yükselecek veya yükseltecek.
O yüzden yükselmekten ve yükseltilmekten korkmamak lazım.
Ne demişler? Yüksel Türk! Senin için yükselmenin hududu yoktur.
Kartallar da yükseklerden uçar. Dipte kalsak daha mı iyiydi?
Maaşlar, ücretler yerlerde sürünüyor diye ayrıca hiç yükselemedik diye vergiler de mi yükselmesin. Bırakın da o bari yükselsin. 
Kıskançlığın zamanı değil.
Lütfen! Bardağa dolu tarafından bakalım.
Ne diyelim? Sebep olan müsebbiplerden Allah razı olsun.

Yorumlar

  1. Merhabalar Sayın Hocam.
    Sebep olan müsebbiplerin, Allah layığını versin diye dua etmemiz gerekmez miydi?
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. As. Problem öğrencilerime Allah hayrını versin derim. Bazı öğrenciler hocam, dua mı ediyorsunuz, beddua mı der. Buradaki Allah razı olsun ifademi de bu şekilde görmek lazım. Bazen de bildiği gibi yapsın derim. Ki bu durumun müsebbipleri, yaptığım dua gibisini hak etmiyor. Allah razı olsun cümlesi de yazı bütünlüğü içerisinde ne anlama geldiği anlaşılır kanaatindeyim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hutbelerde Okunan "Fîmâ kâl ev kemâ kâl" Kısmı

Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda...

Kıvrak Eğitim

— -Oğlum, niye erken geldin okuldan? — Bugün kıvrak eğitim yaptık. - — Ö ğretmenler hızlı hızlı mı ders işlediler? — Hayır, baba. Kıvrak o değil. Bir günde işlenecek dersin yarısını işlemek demektir. — Niye yarısını işliyorsunuz ki? Önemli bir durum mu var? — Öğretmenler toplantısı varmış. — Niye şimdi toplanıyorlar ki? — Çalışma  programında bugünmüş. — Oğlum daha iki gün oldu okul açılalı. Başlamışken biraz devam edilseydi de daha sonra yapsalardı, bu dediğin kıvrak eğitimi. Herkes mi böyle yapacak bugün? — Hayır, sadece ikili öğretim yapan okullar. Ama iyi oldu. Yedi saat ders işleyecektik, böylece üç ders işlendi. — -Bu toplantıyı başka zaman yapsalar olmaz mıydı? Mesela siz 15 tatili yaparken öğretmenler o yaptığı şeyi yapsalardı olmaz mıydı? — Baba, tatil o zaman. Tatilde toplantı yapılır mı? — İyi de yavrum! Size tatil. Öğretmenlere değil ki. Haydi, öğretmenler de sizin gibi yoruldular diyelim. Bir hafta tatil yapsınlar, ikinci hafta siz tatile devam ...

Sami Hoca

Sami YÜCE İçi nasıldı bilmem ama dışa karşı şen şakrak biri idi.  Bulunduğu ortamlarda insanları güldürmeyi becerirdi. Şaka yapar, şakadan da anlardı. Çağın yaşatan Nasrettin hocasıydı.  Girdiği ortama çabuk intibak sağlar, insanlarla hemen iletişim kurardı.  Uzaktakileri belirli periyotlarla telefonla arayarak hal hatır sorardı.  İnsan canlısı biri idi. Herkesin derdi ile dertlenirdi.  Büyükle büyük, küçükle küçüktü.  Eli açık biriydi. Yedirmekten, izzet ve ikramdan kaçınmazdı. Dinlendik, Avcıtepe, Habiller, Güneysınır İlçe Müftülüğünde, Güneybağ ve Mevlana Mahallesindeki camilerde görev yaptı.  Görevine sadık biri idi. Mesaisi namaz vaktinden namaz vaktine değildi. Namaz harici bile camideydi. Görev yaptığı camileri tertemiz tutar, camlarına varıncaya kadar caminin temizliğini yapardı.  Paraya önem vermediğinden midir para yönünden yüzü pek gülmedi. Paraya ihtiyacı olduğunda kredisi vardı. Kimden borç istese eli boş dönmezdi. Şu gün vereceğim de...