Mahalli seçimler geldi çattı. Hala hangi partiye oy
vereceğime karar veremedim. Geçmişten günümüze hiç olmadığı kadar kararsızım.
Ne dersin?
Oy pusulasında bir metreye yakın
partinin adayı var. Gidip birine vereceksin.
Biliyorum da hangisine vereyim?
O kadar parti var. Her renk ve
zihniyete hitap eden.
Kendi zihniyetime yakın parti
seçimi kazanamayacak görünüyor.
Oy verdiğim parti seçimi kazansın
diyorsan, kazanacak adaya vereceksin.
Ama daha önce verdiğim kredileri
hoyratça kullandı. Geldiğimiz nokta malum.
O zaman kredini hoyratça kullanan
adayın karşısındaki en güçlü rakibe oyunu vereceksin.
O adayın partisi berbat. Onların
başa gelmesinden korkuyorum. Üstelik inancıma ters.
O zaman korktuğun adayın
karşısındaki rakibe oy ver. Ayrıca oy vermek inanç meselesi değil.
Dedim ya o da bu korku yüzünden
benim oyu çantada keklik görüyor. Nasılsa eli mahkum bana verecek diyor.
Şımarıklığı da bundan zaten.
O zaman seni temsil edeceğine ve
başa geldiği zaman en güzel yönetimi göstereceğine inandığın partin varsa ona
ver.
Partim var ama kazanamaz. Üstelik
aldığı oyla oyları böleceği için inandığıma ters adayın seçimi kazanması durumu
söz konusu. Bir de oyum boşa gidecek.
Oyun niye boşa gitsin. Hiç olmazsa
dürüstlüğüne inandığın birine oyun nasip olur. Kazanan adayın yanlışlarından
bir sorumluluğun olmaz.
Ya korktuğum partinin adayı
kazanırsa?
Senin işin zor be kardeş. Sağa
koyuyorsun olmuyor, sola koyuyorsun dolmuyor. İki arada bir derede
kalmışsın.
Aynen öyle. Söyle ne yapayım?
Benim ne dediğim önemli değil. Zira
her dediğime lafın var. Tutturmuşsun bir korku. Sen bu korkuyla gidersin. Ve bu
korkunun tedavisi yok. Her defasında inandığına değil, korktuğundan hareketle
inanmadığına kerhen veriyorsun. Kerhen verdiğin de kendisini fasulyeden nimet
sanıyor. Halk bana teveccüh etti diyor. Korktuğun parti ise tuzu kuru. Başkalarına
kazandırmak için siyaset yapıyor.
Son sözün?
Dediklerim senin için bir
tercihtir. Vicdanının sesini dinle. Birilerinden korkuyorsan, onlara verme.
Birileri yıkıp döktü ise onlara vererek kötü yönetime alet olma. Unutma ki
sandığa gitmemek de bir tercihtir ve demokratik bir haktır.
Ama ya korktuğum gelirse?
O zaman korkmadığına ver.
Ama o da enflasyonu azdırdı. Hayat
pahalılığı başa bela. Faizi artırdı.
O zaman enflasyonu daha da
azdırsın, hayat pahalılığı çekilmez olsun, faizleri daha da artırsın diye
sandığa gidip istikrarı tercih edeceksin.
Oldu mu ya şimdi?
Ama sen istedin.
Bu arada siz nereye
vereceksiniz?
Benim ne partim var ne de görüşüm. Senden de öte kararsızım ve hiçbirinden bir şey beklemiyorum. Çünkü kayıkçı kavgasına karnım tok.
Merhabalar.
YanıtlaSilKayıkçı kavgasının bu kadar zelil, aşağılık ve iğrenç olduğuna hiç şahit olmadım. Ama ben kararsız seçmen değilim. Ben bilinçli, şuurlu ve akıllı bir seçmenim. Duygu yok, parti yok, şucu bucu yok, vicdanım var ve vicdanımın sesine oyumu vereceğim.
Selam ve muhabbetle.
As. Bence olup biten hep kayıkçı kavgası. Toplum olarak oluşturulan algılarla yaşıyoruz... Ben de kararsız değilim. Sadece partim yok. Yaptığım tek şey karınca misali zarar verenlerin zararını bertaraf etmeye çalışmak. Onların daha fazla zarar vermesine imkan vermemek.
YanıtlaSil