4 Temmuz 2023 Salı

Tüm Mesele Suyu Bulandırmada

Hayret bir şey! 

Hayırdır, hayret olan ne? 

Evin balkonunu izinsiz ve ruhsatsız içe alıp evi genişletmek suç değil mi? 

Suç. 

Suç ise bunun cezası yok mu? 

Var. 

O kadar kişi evin balkonunu içe alıyor. Bunlar her biri izin ve ruhsat alıyor mu? 

Bildiğim kadarıyla çoğu bu işi kaçak yapıyor. 

Cezasını ödüyor mu hepsi? 

Hepsine ceza yazılmıyor ki...

Ama benim bir tanıdığıma bundan dolayı ceza yazılmış. 

Şikayet edilmişse, belediye gelir o kişiye ceza yazar. 

Aynen öyle olmuş. Tanıdığım, sadece ben değil, herkesin balkonu içeride bak demiş. Görevli görüyorum demiş. O zaman onlara da ceza yazmalısın demiş. Yazamam demiş. Niye dediğinde, şikayet olmazsa ceza yazmayız. Size şikayet var. Size yazacağız demiş. Olur mu böyle? Adalet bunun neresinde? Madem orta yerde bir suç var. Herkese aynı ceza verilmeli. Ceza yazılmıyorsa, kimseye yazılmamalı değil mi? 

Dediğin gibi olmalı ama bu ülkede bu işler maalesef böyle işliyor. Kısaca şikayet yoksa, işlediğin suç, suç değildir. Şikayet varsa, işlediğin suç ceza gerektirir. 

*

Senin neyin var.

Benim bir şeyim yok da az önce duyduğum bir cezanın şokundayım.

Hayırdır, ne cezası?

Duyduğum bu olayı anlatmadan önce sana birkaç soru soracağım.

Buyurun.

Devlet memurunun siyaset yapması kanunen suç mu?

Evet, suçtur.

Bu suçu işlerse cezası nedir?

Siyasi partilerin lehine veya aleyhine bilfiil çalışmak fiilinden dolayı 1 ila 3 yıla kadar kademe ilerlemeyi durdurma cezası verilir.

Ama sosyal medyada bir siyasi partinin lehine veya aleyhine paylaşım yapanlar hatta işi trol seviyesine götürenler var, hem de çokça.

Var, biliyorum.

Şimdi bunların hepsi ceza mı alıyorlar? Şayet ceza alıyorlarsa, pek azı hariç çoğu memur siyaset yaptığına göre bu durumda ceza almayan memur yok gibidir.

Tam aksi. Siyasi içerikli paylaşım yaptığı için ceza alan memur neredeyse yok gibidir.

Ama az önce bana disiplin cezası aldığını söyleyen kişi de bir devlet memuru ve ceza almış. Üstelik kendi adıyla değil, müstear isimle yazdığı birkaç yazıdan dolayı kademe ilerlemeyi durdurma cezası almış.

Almıştır. Hiç şaşırmadım.

Bahsettiği yazıları üşenmeyip okudum. Öyle bir partinin yararına veya zararına bilfiil çalışma falan yok. Yazısında sadece siyasi parti isimlerine yer vermiş. Bu yazılarında “siyasi içerik” tespit edilmiş.

İstenirse, tespit edilir. Tespitten kolay ne var. Yeter ki o kişi hakkında karar verilsin. Kalem kırmak kolay. Sübut ise bazı muhakkikler için çocuk oyuncağı.

Alenen siyasi paylaşım ve yazı yazanlar ceza almazken üstü kapalı yazıdan, siyasi içerik çıkarıp ceza vermek hakkaniyete sığar mı?

Sığmaz.

Madem ceza verilecekse, adalet gereği tüm siyasi paylaşım yapanlar ve siyasi yazanlar aynı cezayı alması gerekmiyor mu? Adalet bunu gerektirmiyor mu?

Taktın sen kafayı hakkaniyet ve adalete. Bu işlerde adalet aranmaz.

Ya ne arayacağız? Şimdi bu arkadaşa verilen cezada haksızlık yok mu?

İşin haksızlığında değilim. Zira haksızlık olmaya haksızlık.

O zaman?

Senin bu bahsettiğin kişi de ceza almazdı normal şartlarda.

Sorun ne o zaman?

Sorun, birilerinin suyunu bulandırmada. Belli ki bahsettiğin kişi birilerinin suyunu bulandırmış. Suyunu bulandırınca, şikayet edilmiş. Şikayet edilince de ceza verilmiş. Hele bir de şikayet eden üstten biri ise her şey kitabına uydurulur ve defteri dürülür. Üst daima altı ezer. Üst daima haklıdır, bilhassa haksız olduğu anlarda.

Tüm bu anlattıklarından anladığım, bu ülkede suç işleyebilirsin, balkonu içeri alabilirsin, siyaset de yapabilirsin. Daha başka suç olan şeyler de yapabilirsin. Başına hiçbir şey gelmez. Ta ki şikayet edilinceye kadar. Şikayet yoksa sorun yok. Suyu bulandırmıyorsan, yine sorun yok. O yüzden yazıp çiziyorsa, kimsenin suyunu bulandırmayacak. Bulandırmıyorsa, sonucuna katlanacak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder