Ana içeriğe atla

Şansın Güldüğü Anadolu Takımları

Ankaragücü, Malatyaspor ve Kayserispor hiç terlemeden Süper Lige çıktı. Takımlarımızı tebrik ediyorum. Dört gün önce Süper Ligden düştüler. Ne olduklarını anlamadan tekrar çıktılar. Ben buna şans derim.

Lig başlamadan kural konur benim bildiğim.

Oyun ortasında kural değişikliğine alışmıştık da oyun bitiminde kural değişikliğine ilk defa şahit oluyorum.

Madem böyle olacaktı. Bunu Konyaspor'a da söyleseydiniz de bitime üç kala atağa kalkmayıp yatmaya devam etseydi. 

Bu yeni kurala göre 2020-2021 sezonu 21 takımla oynanacak. Umarım bu kural, her yıl uygulanan bir defaya mahsusa dönüşmez. Çünkü yerlerde sürünen ligimiz komaya girer. 

Anlamadığım, seneye 6 takım mı küme düşecek yoksa bundan sonra lig 21 takım olarak mı devam edecek? 

Oldu olacak. Madem kural değişikliğine gidildi. "Liglerde düşme ve yükselme uygulanmayacak" deyip PTT 1. Liginden de takımlar Süper Lige yükselmeseydi.

Hatta Federasyon adından çok söz ettirmek istiyorsa ligi ilk üçte tamamlayan takımlar hiç itiraza mahal bırakmadan küme düşer, kuralı da getirebilirdi.

Hatta hızını alamayıp daha önce Süper Ligde oynamış, her ne sebeple düşmüş ne kadar takımımız varsa hepsini Süper Lige çıkarabilirdi.

Hızını alamayıp her il en az bir takım ile Süper Ligde temsil edilir de diyebilirdi. Tüm bunlara kim, ne diyebilir ki...

Dua edelim, ben istediğim takımı indirir, istediğimi çıkarırım denmediğine. Ki dense de yakışırdı. 29 Temmuz 2020

Not: Sosyal medyada yazıp paylaştığım bu yazıma bazı okuyucular yorum yazarak yazıma katkı sundular. Merakımı da giderdiler. 2020-2021 sezonunda dört takım düşecek, üç takım çıkacakmış. Süper Lig de 20 takımla devam edecekmiş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hutbelerde Okunan "Fîmâ kâl ev kemâ kâl" Kısmı

Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda

Kıvrak Eğitim

— -Oğlum, niye erken geldin okuldan? — Bugün kıvrak eğitim yaptık. - — Ö ğretmenler hızlı hızlı mı ders işlediler? — Hayır, baba. Kıvrak o değil. Bir günde işlenecek dersin yarısını işlemek demektir. — Niye yarısını işliyorsunuz ki? Önemli bir durum mu var? — Öğretmenler toplantısı varmış. — Niye şimdi toplanıyorlar ki? — Çalışma  programında bugünmüş. — Oğlum daha iki gün oldu okul açılalı. Başlamışken biraz devam edilseydi de daha sonra yapsalardı, bu dediğin kıvrak eğitimi. Herkes mi böyle yapacak bugün? — Hayır, sadece ikili öğretim yapan okullar. Ama iyi oldu. Yedi saat ders işleyecektik, böylece üç ders işlendi. — -Bu toplantıyı başka zaman yapsalar olmaz mıydı? Mesela siz 15 tatili yaparken öğretmenler o yaptığı şeyi yapsalardı olmaz mıydı? — Baba, tatil o zaman. Tatilde toplantı yapılır mı? — İyi de yavrum! Size tatil. Öğretmenlere değil ki. Haydi, öğretmenler de sizin gibi yoruldular diyelim. Bir hafta tatil yapsınlar, ikinci hafta siz tatile devam eder

Kırgınlık ve dargınlık

Türkçemiz zengin dillerdendir. Bakmayın siz iki-üç yüz kelimeyle konuştuğumuza. Okuyup kelime hazinemizi geliştirmediğimizden işin kolayına kaçıyoruz. Tembelliğimizin cezasını güzel Türkçemiz çekiyor vesselam. İnce ve derin kelimelerimizin sayısı hiç az değildir. Kırgınlık ve dargınlık bunlardan biridir. Aralarında nüanslar vardır. Arasındaki farkı görmek için sözlüğe bakma ihtiyacı da hissetmeyiz. Çoğu zaman birbirinin yerine kullanırız. Siyak ve sibaktan anlarız neyi kastettiğini. Kırgın, "Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan" demektir. Dargın ise, "Darılmış olan, küskün" demektir. Gördüğümüz gibi iki kelime farklı anlamlara gelmektedir. Kırgınlıkta dargınlığın aksine küsme yoktur, incinme vardır. İnsan kime kırgın olur? Sevdiğine. Kırgın gibi olduğuna, geri durduğuna, mesafeli olduğuna bakmayın siz. Gözü her yerde o dostunu arar. Başına bir şey geldi mi hemen imdadına koşar. Çünkü bunlar ölümüne dosttur. Dargınlıkta ise küslük vardır. Herhangi bir yerde