1997 yılında başımı sokacak bir evim olsun diye bir arkadaşımın delaletiyle bir kooperatife girdim. 5 yıl ödeme yaptım. Kooperatifin ilerleyişi kaplumbağaya taş çıkartırcasına yürümüyordu. Çıkayım şu kooperatiften dedim. Beni bu kooperatife girmeme sebep olan ve yakan arkadaşı yanıma alarak yapımı yerinde sayan kooperatifimin başkanına gittim. Aylık aidatları alarak iş yapmamanın keyfini yaşayan başkana, “Efendim, ben üyelikten çıkacağım, bu yapı bu gidişle bitmeyecek. Zaten ben de ödeme güçlüğü çekiyorum. Son iki ayı da yatıramadım” deyince başkan: “ İyi arkadaş, sen yatırmayacan, ben yatırmayacağım da bu kooperatif nasıl yürüyecek böyle?” dedi.
II
-Hanım gazetedeki yazımı okudun mu?
-Okumadım.
-Oğlum, sen okudun mu?
-Okumadım baba.
-İyi de sen okumayacaksın, ben okumayacağım da bu yazıyı kim okuyacak o zaman?
-...
III
2011 yılında oğlanı ziyaret için eşimle beraber Ankara gittim. Yanımda yürüyen eşim koluma girdi. Alışkın olmadığım bu davranış garibime gitti.” Hayırdır, hangi dağda kurt öldü” dedim. “Kalabalıklar içerisinde kaybolmaktan korktum” dedi.
IV
04/01/2016 günü Konya’ya kar yağdı biliyorsunuz. Akşamında ayaz ve don kendini göstermeye başladı bile. İşte böyle bir ortamda hanımla evden çıktım, bir akrabayı ziyaret edelim diye. Baktım hanım yine koluma girdi. “Hayırdır, derdin ne senin?” dedim. “Kayıp düşmekten korkuyorum. Ondan” dedi. 06/01/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder