14 Temmuz 2024 Pazar

Bir Branşın Para ve Makamla İmtihanı (3)

2016’da çalışmaya başladığım bir ortaokulda okul dört müdür yardımcısından bir tanesinin branşı din kültürü idi. Bu müdür yardımcısı da o kadar kalabalık ve iş yükünün fazla olduğu bu okulda 12 saat ek dersten ödün vermedi. Yetmedi. Hafta sonu açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında ki din kültürü derslerine de dokuz din kültürü öğretmeninin içinde sadece kendisi girmişti.

Bu kesimin makam ve para ile imtihanı büyük oldu. Bu konuda yazılacak o kadar örnek çok ki yaz yaz bitmez. Şu var ki getirildikleri makamda tutunabilmek için tanımadıkları okul müdürü ve yardımcısını yöneticilikten edecek puanlamayı yapanların çoğu da bu branş sahipleri idi. Önlerine gelen listeyi aynen uyguladılar.

Kimlere müdürlük verdiler, kimleri müdürlükten ettiler. Bu eforları sayesinde çoğu il ve ilçe milli eğitim müdürü olarak asaleten atandı. Bir zamanların dürüst görülen bu kişilerin dürüstlüğü yokluktanmış meğer. Önlerine makam ve mevki serilince dürüstlükten eser kalmadı çoğunda. Tanımadıkları insanları budadıklarına göre ben Allah’tan, kul hakkına girmekten korkarım demeleri de sözde imiş.

Yine bu süreçle birlikte okullardaki din kültürü ders ihtiyacını karşılamak için en fazla kontenjan bu branşa verildi. Ataması kolay diye çoğu kimse din kültürü öğretmenliğini tercih etti. Hatta gelecek kaygısı yaşayan bazılarının, ateist oldukları halde ataması kolay diye üniversite tercihinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğini ilk sırada tercih ederek bu bölümü okuduğunu ilahiyattaki bir din psikolojisi öğretim görevlisi söylemişti.

Sonuçta, 4+4+4 sistemiyle;

Lise zorunlu olmuş,

İHL’lerin önündeki engeller kalkmış,

İmam hatip ortaokulları yeniden açılmış,

Bir zamanlar üvey evlat muamelesi gören İHL’ler öz evlat muamelesi görmeye başlamış, her yere İHO ve İHL açılmış ya da bazı okullar bu okul türüne dönüştürülmüş,

Sadece İHO ve İHL’ler de değil, diğer ortaokul ve liselerde de Kur’an-ı Kerim, Hz Muhammed’in hayatı ve temel dini bilgiler dersleri seçmeli ders olarak seçilmeye başlanmış, öğrenci ve veliler adeta bu seçmeli dersler için teşvik edilmiş,

Ortaya çıkan din kültürü öğretmen ihtiyacını karşılamak için her yıl alınan din kültürü branş kontenjanı yükseltilmiş,

İHO ve İHL’lerin sayısının artırılması gibi ilahiyat ve İslami ilimler adı altında çok sayıda din kültürü öğretmeni mezun edecek fakülteler açıldı.

Yukarıda da bahsettiğim gibi amaç dindar neslin yetiştirilmesi içindi tüm bu yapılanlar ve daha fazlası.

2012’den bu yana 14 yıl geçmiş. Murat edildiği gibi ne kadar dindar nesil yetiştirildiği tartışılır. Hatta bırakın dindar nesli, gençler arasında deistliğin, ateistliğin ve agnostikliğin arttığı belirtilmekte. Ne derece doğru, bilmiyoruz bunu. Yalnız gençlik ve insanımızda dinden soğuma, dine mesafe koyma gibi artışların olduğu gözlerden kaçmıyor. (Devam edecek)

Bir Branşın Para ve Makamla İmtihanı (2)

Parayla da imtihan dönemi başladı bu din kültürü branşında olanların. Müdür ve yardımcı olamayan bu branş erbabının çoğu, okullarında otuz saat derse girmeye başladı. Bu demektir ki ek derslerini tam alacaklar ve ek ders kaygısı kalmayacak.  

Her okulda olmasa da bazı İHL'lerde ilk hafta haftalık otuz saat giren öğretmenler, ikinci hafta isyan bayrağını açmış. Bizim ek dersimiz iki saat düştü demişler. Bu düşüşün sebebi de hem tecrübe kazansınlar hem branş ihtiyacı giderilsin hem de harçlıklarını kazansın diye bu okullara ilahiyat son sınıf öğrencileri gönderilmiş. Bu öğrencilere de ders verilince okuldaki din kültürü ve İHL meslek dersleri öğretmenlerinin haftalık ders yükü 30 saatten 28 saate inmiş. Bizim ek dersimiz iki saat düştü, biz 30 saat gireceğiz diyerek ilahiyat öğrencilerini geri göndertmişler.

Okulunda olan bu durumu bir arkadaş anlatınca, garibimize gitmiş. Ha ne olur o öğrenciler de ek ders olarak faydalansalardı, o arkadaşlar da iki saat eksik ek ders alsalar ne olurdu, her şey para mı demiştik ki yanımızdaki bir arkadaş, bizde de oldu. Biz de karşı çıktık. Gelen ücretli öğretmeni geri gönderttik. Haklıyız çünkü. Bu bizim hakkımız. Tekrar otuz saat girmeye başladık demişti de küçük dilimi bir kez daha yuta yazmıştım.

Söz bu branş sahiplerinin parayla imtihanından açılınca bir başka anekdot daha aklıma geldi. Bunu da paylaşmak isterim burada.

2014 Aralık sonuydu sanırım. Bir İHO okuluna atamam yapıldı. Okula gidip göreve başladım.

Müdür yardımcısı hangi sınıfların dersine gireceksen, din kültürü öğretmeni hoca hanım iki saatini verecek dedi. Bugün dersi yok. Yarın görüşürsünüz dedi. 

Ertesi günü hoca hanım yanıma geldi. Hanım hanımcık bir kız idi. Din kültürü öğretmeni idi ama bazı branş arkadaşları gibi iki saat ek ders peşinde değildi. Hoca hanım hangi sınıfın dersini vereceksin dedim. Siz hangisini isterseniz, hatta fazla da alabilirsiniz dedi. Hangi derslere giriyorsun dedim. Din kültürü ve Arapça dışındaki diğer seçmeli derslere girdiğini öğrendim. Peki, Arapçalar kimde dedim. Arapçalara müdür yardımcımız giriyor dedi. Hepsine nasıl giriyor? Kaç saat Arapça var dedim. 12 saat dedi. Hepsine de müdür yardımcısı giriyormuş. Hoca hanım, siz derslerinize girmeye devam edin, hem program bozulmasın hem de müdür yardımcısının yükünü alayım dedim. Ayrıldım.

Müdür yardımcısına, hocam hangi sınıfı verirsen ver, bana iki saatini ver dedim. Alabilirsin, al şu sınıfın dersini vereyim diyemedi. Yutkundu. Morali bozuldu. Hocam hem idarecilik hem bu kadar ders bir arada gitmez. Üstelik idarecinin girdiği dersten hayır gelmez dedim ise de Nuh dedi peygamber demedi. Tekerleme olarak ben ikisini birlikte götürüyorum, idari işleri de ihmal etmiyorum, derse girmeyi de seviyorum dedi durdu. Hocam, işini aksatmasan da idareci odasında oturur, işleyişi takip edersin dedim. Zorla aldım iki saati kendisinden.

Diğer müdür yardımcısı da 12 saat giriyor dedi. Onun branşı ne dedim. Matematik dedi.

Matematikçi ile görüştüm. Hocam, benden alabilirsiniz. Ben gitmek istemiyorum dedi. Senin bırakacağın bu derslere girecek var mı okulda dedim. Hayır, ilçeden öğretmen istemeliyiz dedi. Altı saatliğine ilçe bize öğretmen veremez. Verse de kimse gelmez. Gelse de bu öğretmen bir günden fazla gelecek. Sizin girmeniz daha uygun. Bu arada diğer arkadaş niye dersi bırakmak istemiyor dedim. Borcu varmış, paraya ihtiyacı varmış. Beyefendinin evi var, ikinciyi almış. Dükkanı varmış çarşıda kirada. Anlaşılan tüm maaşı borca veya yatırıma gidiyor, ek dersle de geçimini sağlıyor.

Burada yanlış anlaşılma olmasın ve genelleme yapmış olmayayım. Bu branş sahipleri hep ek ders düşkünü, hepsi böyle. Hepsi makam ve mevki peşinde demek istemiyorum. Diğer branşlarda da ek ders ve makam peşinde koşanlar var ama din kültürü branşı olanlarda ek ders ve makam ve mevki peşinde koşanlar daha çoğunlukta. (Devam edecek) 

Bir Branşın Para ve Makamla İmtihanı (1)

4+4+4 sistemine geçilip lise de zorunlu eğitime geçildiği sıra bir lisede görev yapıyorum.

Din kültürü öğretmeni eş durumundan tayin isteyip tayini çıkınca, yerine öğretmen atanmayınca ikinci döneme din kültürü öğretmeni ihtiyacımız doğdu.

Öğretmen ihtiyacımızı ilçeye bildirdik bildirmesine ama bakalım ilçe milli eğitim bizim bu ihtiyacımızı karşılayabilecek miydi? 

Bu durum sadece bizde değil, aşağı yukarı tüm okullarda böyleydi.

Çünkü o sene bu yeni sistemle birlikte İHL'lerin orta kısmı yeniden açılmış. Kur'an'ı Kerim, Hz Muhammed'in hayatı ve temel dinî bilgiler adı altında üç yeni seçmeli ders ortaokul ve lise kademelerinde okutulmaya başlanmıştı.

İHL ve meslek liselerine uygulanmakta olan katsayı farkı da kaldırılmıştı.

Yanlış hatırlamıyorsam, liselerde bir saat olan din kültürü dersleri haftalık iki saate çıkarılmıştı. 

Mevcut din kültürü öğretmenlerinin çoğu okullarda müdür ya da müdür yardımcısı oldu. O yüzden okulların bu ders öğretmenine ihtiyacı had safhaya ulaştı.

Bu süreçte din kültürü öğretmenlerine gün doğdu. Bir ara okulunda yeterince dersi olmadığı için okul okul gezen bu branş öğretmenleri kendi okullarında dolu dolu derse girmeye başladılar, aranan eleman ve branş oldular. 

Bu yeni sistemle murat edilen neydi bilmiyorum ama bu merak da bir siyasinin "dindar nesil ve gençlik yetiştirmek" olduğunu söyledi de merak giderildi.

Bu süreçte okullardaki din kültürü ders açığının giderilmesi için hummalı bir çalışma içine girildi.

Ne kadar emekli din kültürü öğretmeni varsa görev verildi.

Liseden sonra iki yıllık ön lisans ilahiyat eğitimini açıktan alanlara da okullarda ücretli öğretmenlik verildi.

Açık giderilemeyince ilahiyat 3.ve 4. sınıfta okuyan öğrencilere de ders verildi.

Bu süreçle birlikte  din kültürü öğretmenlerinin imtihanı başladı.

Bu imtihanlar arasında makam ve mevki ile imtihan vardı.

Ki ilçe ve il milli eğitim müdürlüğünden sendika başkanlığına, okul müdürlüğünden müdür yardımcılığına ve diğer kurum müdürlüklerine varıncaya kadar bu branş öğretmenleri öncelikli tercih sebebi oldu. (Devam edecek)