2016’da çalışmaya başladığım bir ortaokulda okul dört müdür
yardımcısından bir tanesinin branşı din kültürü idi. Bu müdür yardımcısı da o
kadar kalabalık ve iş yükünün fazla olduğu bu okulda 12 saat ek dersten ödün
vermedi. Yetmedi. Hafta sonu açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında ki din
kültürü derslerine de dokuz din kültürü öğretmeninin içinde sadece kendisi
girmişti.
Bu kesimin makam ve para ile imtihanı büyük oldu. Bu konuda
yazılacak o kadar örnek çok ki yaz yaz bitmez. Şu var ki getirildikleri makamda
tutunabilmek için tanımadıkları okul müdürü ve yardımcısını yöneticilikten
edecek puanlamayı yapanların çoğu da bu branş sahipleri idi. Önlerine gelen
listeyi aynen uyguladılar.
Kimlere müdürlük verdiler, kimleri müdürlükten ettiler. Bu
eforları sayesinde çoğu il ve ilçe milli eğitim müdürü olarak asaleten atandı. Bir
zamanların dürüst görülen bu kişilerin dürüstlüğü yokluktanmış meğer. Önlerine makam
ve mevki serilince dürüstlükten eser kalmadı çoğunda. Tanımadıkları insanları
budadıklarına göre ben Allah’tan, kul hakkına girmekten korkarım demeleri de
sözde imiş.
Yine bu süreçle birlikte okullardaki din kültürü ders
ihtiyacını karşılamak için en fazla kontenjan bu branşa verildi. Ataması kolay
diye çoğu kimse din kültürü öğretmenliğini tercih etti. Hatta gelecek kaygısı yaşayan
bazılarının, ateist oldukları halde ataması kolay diye üniversite tercihinde
din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğini ilk sırada tercih ederek bu bölümü
okuduğunu ilahiyattaki bir din psikolojisi öğretim görevlisi söylemişti.
Sonuçta, 4+4+4 sistemiyle;
Lise zorunlu olmuş,
İHL’lerin önündeki engeller kalkmış,
İmam hatip ortaokulları yeniden açılmış,
Bir zamanlar üvey evlat muamelesi gören İHL’ler öz evlat
muamelesi görmeye başlamış, her yere İHO ve İHL açılmış ya da bazı okullar bu
okul türüne dönüştürülmüş,
Sadece İHO ve İHL’ler de değil, diğer ortaokul ve liselerde
de Kur’an-ı Kerim, Hz Muhammed’in hayatı ve temel dini bilgiler dersleri
seçmeli ders olarak seçilmeye başlanmış, öğrenci ve veliler adeta bu seçmeli
dersler için teşvik edilmiş,
Ortaya çıkan din kültürü öğretmen ihtiyacını karşılamak
için her yıl alınan din kültürü branş kontenjanı yükseltilmiş,
İHO ve İHL’lerin sayısının artırılması gibi ilahiyat ve
İslami ilimler adı altında çok sayıda din kültürü öğretmeni mezun edecek
fakülteler açıldı.
Yukarıda da bahsettiğim gibi amaç dindar neslin
yetiştirilmesi içindi tüm bu yapılanlar ve daha fazlası.
2012’den bu yana 14 yıl geçmiş. Murat edildiği gibi ne kadar dindar nesil yetiştirildiği tartışılır. Hatta bırakın dindar nesli, gençler arasında deistliğin, ateistliğin ve agnostikliğin arttığı belirtilmekte. Ne derece doğru, bilmiyoruz bunu. Yalnız gençlik ve insanımızda dinden soğuma, dine mesafe koyma gibi artışların olduğu gözlerden kaçmıyor. (Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder