14 Temmuz 2024 Pazar

Bir Branşın Para ve Makamla İmtihanı (4)

Bu konuya başlarken ilk yazımda lisede çalışmaya başladığımda din kültürü öğretmenimin tayin isteyip gittiğini, yerine dersleri dolduracak kimse olmadığından, ilçeye din kültürü öğretmeni ihtiyacımızın giderilmesi için müracaat ettiğimizi, bakalım ilçe bu ihtiyacımızı giderebilecek mi diye yazmıştım. Çünkü 4+4+4 sistemiyle birlikte oluşan din kültürü normuyla birlikte her okulun din kültürü öğretmenine ihtiyacı oluşmuştu.

Sonrasında bu süreçten bahsetmeye, bu süreçte yetiştirilmesi murat edilen dindar gençlik adına bu branş öğretmenlerinin kullanıldığına değinmiş, bu branş sahibi çoğu kimsenin bu süreçte makam, mevki ve para ile imtihan olduğunu diğer yazılarımda örneklerle açıklamaya çalıştım.

Bu süreçte din kültürü öğretmenleri sadece para ve makamla imtihan olmadı. Aynı zamanda usul, tarz ve metotla da imtihan oldu. Çünkü bu sisteme birden geçilmiş, öncesinde hazırlık yapılmamış, din kültürü öğretmen ihtiyacı ve bina ihtiyacı dikkate alınmamıştı. Adeta ben yaptım oldu. Hele bir yola çıkalım, kervan yolda düzülür hesabı yapılmıştı.

Konuyu dağıttığımın farkındayım. Biz gelelim ilçenin ihtiyacımız olan din kültürü öğretmenini nasıl karşıladığına.

İkinci dönemin başında törenle öğrencileri içeri aldık.

Herkes içeri girdikten sonra öğrenci sandığım kısa boylu kız yavaş yavaş merdivenlerden çıkarak yanımıza geldi. Kimsin demeye kalmadan, ben bu okula görevlendirilen din kültürü öğretmeniyim dedi.

Hiç gözüm tutmadı çocuğu. Çocuk diyorum. Adeta benim lise son sınıf öğrencilerin yaşıtı biri idi. Yaşından geçtim sınıf hakimiyeti sorunu yaşayacağını da düşündüm.

Ücretli olarak görevlendirilen bu kız çocuğunu odama aldım. Hoş geldin, hal ve hatırdan sonra nere mezunu olduğunu, daha önce tecrübesinin olup olmadığını sordum.

İlahiyat ön lisans mezunu olduğunu, daha önce Kur’an kurslarında çok çocuk okuttuğunu, tecrübesinin ve bilgi birikiminin olduğunu söyledi. Belli ki minyon biriyle karşı karşıyaydık.

Her şeyden geçtim. İlahiyat mezunu bile değildi öğretmen. İki yıllık uzaktan eğitimle diploma almış bu öğretmen benim lise öğrencilerine ders verecekti. Pedagoji yoktu, tecrübe yoktu, formasyon yoktu.

İçime sinmese de elde olan bu idi. Hayırlı olsun dedim. Lise öğrencileri Kur’an kursu öğrencileri gibi olmaz dedim ve sınıf hakimiyeti için tatlı sert olmasını tavsiye ettim. Gireceğin sınıf ve dersler şunlar. Şu sınıf ve derslere de ben giriyorum. Şu siyer kitabı, bu da yıllık planı, diğerlerini alt kattaki falan müdür yardımcısından alırsın dedim.

Müdür yardımcısını da aradım. İlk sınıfına götürüver öğretmeni dedim.

Birkaç gün sonra kızımız benden siyer kitabını ve yıllık planı istemeye geldi. Kızım, ilk gün verdim ikisini birden dedim. Aldıydım, almadıydım derken evdedir o zaman dedi.

Nasıl gidiyor dersler? Sınıflara alıştın mı dedim. Gürültü yapıyorlar ama sizinle korkutuyorum dedi. İyi, hakimiyeti sağla da varsın kötü ben olayım dedim.

Bir iki hafta böyle geçti. Müdür yardımcısını çağırdım odaya. Hocam, nasıl gidiyor bu öğretmenin dersleri dedim. Hocam, verim yok. Verimden geçtim. Sınıf hakimiyeti yok. Susturmak için sınıfına ardından ben giriyorum. Sınıfında duruyorum. İşimi bıraktım, sınıf sınıf dolaşıyorum. Durmadan öğrencilere nasihat ediyorum dedi.

Almıştık başa belayı. (Devam edecek) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder